Güncelleme Tarihi:
Galaxy Note 7'nin kendi kendine yanan lityum iyon piller nedeniyle geri çağrılması, elektronik cihazlarda işlem gücünün, hızla şarj olan pillerin sınırlarını zorladığımızı bir kez daha gösterdi.
Lityum iyon piller, ilk olarak 1990'larda piyasaya sürülen kameralarla birlikte yaygınlaştı. Lityum piller, o günden bu yana telefonlardan elektrikli sistemlere her şeyde kullanılıyor. Geri çağırma olayları ise ilk değil; bu tür olaylara geçen sene yanan hoverboard'larda, daha öncesinde Boeing 787'lerde rastlamıştık. Tabi, bunlar lityum iyon pillerin karıştığı geri çağırma olaylarının sadece bazıları.
Lityum iyon pillerin üreticiler için çekici olmasının nedeni, küçük alanda çok sayılabilecek miktarda enerjiyi depolayabilmesi. Lityum iyon piller aslında diğer pillerden daha tehlikeli değiller ancak enerji bakımından daha yoğunlar. Daha fazla enerjinin depolanması ise pilin daha tehlikeli hale gelmesi demek. Lityum iyon pillerden her geçen gün daha fazla enerji depolaması bekleniyor. Bu işi çoğu üretici güvenli biçimde yapsa da, doğru tasarlanmamış, hatalı veya sahte piller, alev alabiliyor, patlayabiliyor veya aşırı ısınabiliyor.
Pilin şarj olması ve kullanılması esnasında parçacıkların hareketi, ısının ortaya çıkması anlamına geliyor. Pilin tasarımındaki bir sorun, cihaza düzgün yerleştirilmemiş olması veya amacına uygun kullanılmaması, ısının kimyasalları alevlendirmesine yol açabiliyor ve sonuçta pil, patlayabiliyor veya yanabiliyor. Pilin farklı bileşenlerini ayıran ince duvarların hasar görmesi de kısa devrelere ve ısınmaya yol açabiliyor.
Lityum iyon piller genelde çok güvenli olsalar da, dünya çapında kelimenin tam anlamıyla milyarlarca pil kullanılıyor ve sonuçta bazı sorunlar medyaya yansıyacak kadar büyüyebiliyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: BİRBİRİNDEN İLGİNÇ 10 PİL KONSEPTİ