Kuzey Doğa Derneği, akbabaları göç sırasında takip etmeyi başardı

Güncelleme Tarihi:

Kuzey Doğa Derneği, akbabaları göç sırasında takip etmeyi başardı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2013 11:43

TÜRKİYE'de ilk kez bir canlının kıtalararası göçü ve geri dönüşü başından sonuna kadar saat saat takip edildi. Ancak 'Iğdır', 'Aras' ve 'Arpaçay' adı verilen üç küçük akbabadan sadece 'Iğdır' dönerken, akbabalardan biri göç yolunda öldü diğeri ise vericisi bozulduğundan nerede olduğu bilinemiyor.

Kuzey Doğa Derneği, Ağustos 2012'de Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün sağladığı vericiler ve Utah Üniversitesi'nin desteğiyle dünyada nesli tehlike altında olan küçük akbabalara (Neophron percnopterus) Türkiye'de ilk defa uydu vericisi takarak saat saat takibe almayı başardı. Küçük akbabaların zorlu Afrika göç yolculuğu bitti ve üç akbabadan 'Iğdır', 2012'nin Ağustos ayı sonlarında ayrıldığı Tuzluca'daki Aras Nehri Kuş Cenneti'ne 5 Nisan 2013'te döndü.

AKBABALAR VERİCİLERLE TAKİP EDİLDİ / FOTO GALERİ
 
Proje lideri, KuzeyDoğa Derneği Başkanı ve Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan H. Şekercioğlu, göç esnasında birçok tehlike atlatan küçük akbabaların, baharda geri döndükleri üreme alanları olan Kars- Iğdır Aras Nehri Kuş Cenneti'nin kurulacak baraj yüzünden yok olma tehlikesi altında olduğunu söyledi. Şekercioğlu, Türkiye'deki kuş türleri arasında soyu hızla tükenen küçük akbabaların, bir dahaki göçlerinin ardından, Kars- Iğdır Aras Nehri Kuş Cenneti'ne döndüklerinde yaşam alanlarını sular altında bulabileceklerini belirtti.
 
IĞDIR'DAN ETİYOPYA'YA 4 BİN 500 KİLOMETRE
 
Doç. Dr. Çağan H. Şekercioğlu şunları söyledi:  "KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Uzman Biyolog Emrah Çoban ve dernek gönüllüleri tarafından Ağustos 2012'de Iğdır'ın Tuzluca İlçesi'nde yakalanarak uydu vericisi takılan 'Arpaçay', 'Aras' ve 'Iğdır' isimli küçük akbabaların sadece biri ilkbahar göçünü tamamlayarak doğduğu Iğdır'ın Tuzluca İlçesi'ne geri dönebildi. 23 Ağustos 2012- 5 Nisan 2013 tarihleri arasında 20 bin kilometreden fazla yol yapan 'Iğdır' isimli küçük akbaba, Ekim-Mart aylarını Iğdır'dan 2 bin 500 kilometre uzaktaki Etiyopya-Somali sınırında, Aras Nehri'ni çevreleyen bozkırı andıran akarsu kenarındaki kurak bozkırlarda geçirdi. 20 bin kilometre, dünyanın çevresinin yarısına denk bir mesafe."
 
8 BİN METRE İRTİFADA UÇTU
 
Doç. Dr. Şekercioğlu, 22 Eylül- 2 Ekim arasında Türkiye'den Etiyopya'ya 4 bin 500 kilometre kat ederek sadece 10 günde ulaşan Iğdır'ın, ilkbaharda da benzer bir performans göstererek, 2 Nisan'da Türkiye sınırlarına, 5 Nisan'da da Tuzluca'ya ulaştığını kaydetti.
 
Doç. Dr. Şekercioğlu şu bilgileri verdi: "En etkileyicisi de verici takılan küçük akbabaların en yaşlısı ve tecrübelisi olan Iğdır'ın, sonbahar ve ilkbahar göçlerinde neredeyse aynı güzergahı takip etmesi. Akbabaların göç etmek için sıcak hava termallerine ihtiyaç duyduğu ve kötü hava şartlarının rotalarını tamamıyla değiştirebildiği düşünülürse, Iğdır'ın bu mükemmel yön güdüsü daha da iyi anlaşılabilir. Iğdır, göçü esnasında saatte 59 kilometre hıza ve 31 Mart'ta deniz seviyesinden 7 bin 970 metre gibi muazzam bir yüksekliğe ulaştı."
 
ARAS SAĞ AMA UYDU VERİCİSİ BOZULDU
 
Doç. Dr. Şekercioğlu'nun verdiği bilgiye göre, akbabaların en genci ve tecrübesizi 'Aras' ise sonbahar göçünü yaklaşık Iğdır'a göre 2 kat daha uzun bir sürede tamamladı. Ekim-Aralık ayını Yemen'de geçiren Aras, Aralık ayı sonunda Etiyopya'ya geçerek, 8 Mart'a kadar başkent Addis Ababa'nın 4 saat kuzeydoğusundaki bozkırlarda kaldı. 8 Mart'a kadar en az 13 bin 437 kilometre kat eden Aras'tan, o zamandan bu yana uydu sinyali alınamıyor. Aras'ın sağ olduğu, ancak uydu vericisinin bozulduğu sanılıyor.
 
ARPAÇAY ÖLÜ BULUNDU
 
Doç. Dr. Şekercioğlu, 'Arpaçay' isimli akbabanın ise sadece 2 bin 34 kilometre kat ettikten sonra, daha göçünün başında iken, Irak'ın Necef ilindeki El-Jawasm Köyü'nde ölü bulunduğunu açıkladı. 28 Eylül'de son sinyal gelen akbabanın koordinatlarını e-mail ile ilettikleri Irak Doğa Derneği yöneticilerinin, koordinatı verilen bölgeye giderek, akbabanın leşini bulduklarını ve 4 bin dolarlık vericiyi İstanbul'da teslim ettiklerini anlattı.
 
SOYU EN TEHLİKEDE OLAN TÜR
 
Küçük akbabaların Türkiye'de görülen dört tür akbabadan en küçüğü ve dünya çapında soyu en tehlikede olanı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Şekercioğlu, 37 yaşına kadar yaşayabilen küçük akbabaların hayvan leşleri, çöpler, diğer kuşların yumurtaları, ufak omurgalılar ve küçük böceklerle beslendiklerini belirtti.
 
Hindistan'da kullanılan diklofenak ve ketoprofen içerikli ilaçlardan kaynaklanan zehirlenmeden dolayı, dünyadaki nüfusu hızla düşen küçük akbabaların, Türkiye'de hala düzenli olarak ürediklerine değinen Şekercioğlu, "Kars ve Iğdır illerindeki Arpaçay kanyonu ve Aras vadisi küçük akbabanın Doğu Anadolu bölgesindeki önemli yaşama alanları arasındadır. Ancak bu alanların ikisinin de herhangi bir koruma statüsü bulunmamaktadır" diye konuştu.
 
Şekercioğlu, Türkiye'de ilk kez verici takılan 3 küçük akbabadan sadece birinin geri dönebilmesinin, sayıları gün geçtikçe azalan bu kuşların küresel çapta yok olma tehlikesinde altında olmalarının en somut örneği olduğunu vurguladı.
 
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!