Koronavirüs sonrası 3 boyutlu yazıcı stokları tükendi

Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde sağlık çalışanlarına siperli maske üretiminde kullanılan 3 boyutlu (3D) yazıcılar, kurumlardan ve bağışçılardan yoğun ilgi görüyor.

Yerli 3D yazıcı üreticisi Zaxe'nin Yönetici Ortağı Dr. Emre Akıncı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk çıktığı süreçte mimarlık alanında ve prototip üretiminde kullanılan 3D yazıcıların, ilerleyen süreçte farklı amaçlarla da kullanılmaya başlandığını belirterek, "Koronavirüs sonrası maske üretiminde görüldüğü gibi bu ürünler kalıpsız seri üretime imkan sağlıyor. Ayrıca, maliyetin ucuzlaması, ürünlerin ulaşılabilir olması da yaygınlığını artırdı." diye konuştu.

Akıncı, koronavirüs sonrası kamu kurumları, eğitim kurumları ve bağışçılardan çok yüklü sipariş aldıklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Stoklarımızdaki tüm yazıcıları koronavirüs nedeniyle satmış durumdayız. Aşırı bir talep var ve bu talebi karşılamaya çalışıyoruz. Uzun mesai sistemine geçtik ve üretim personellerimizle çalışmayı sürdürüyoruz. Üretim kapasitemizi gelen talebe uyumlu bir şekilde artırabiliyoruz.

Bu talebin ortaya çıkmasının 3 sebebi var. Çok sayıda işletme kendi bünyelerine alıp maske üretim sürecine destek vermek için alıyor. Bağışçıların olduğu ikinci grup, ulaşılabilir fiyatlı bir yazıcımızı alıp bağışlıyor. Üçüncü grup da 3 boyutlu yazıcıları hali hazırda kullanan ve bu ürünleri talep eden kullanıcılardan oluşuyor."

"Binden fazla noktada aktif olarak kullanılıyor"

Türkiye'nin ilk yerli üretim belgesine sahip, büyük ölçekte seri üretim yapan 3D yazıcı firması olduklarını vurgulayan Akıncı, "2015 yılından beri bu alanda üretim yapıyoruz. Türkiye'nin önde gelen eğitim kurumları başta olmak üzere binden fazla noktada aktif olarak yazıcılarımızla 5 yıldır üretim yapılıyor." dedi.

Akıncı, üretimlerini İstanbul'daki merkezlerinde 30'a yakın personelle gerçekleştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Seri üretimde 3 çeşit ürünümüz var. Bu ürünler ev, okul ve profesyonellere yönelik farklı modellerden oluşuyor. 3D yazıcılarımız 9 bin TL'den başlayarak özelliğine ve kullanım türüne göre 24 bin TL'ye kadar çıkıyor.

Öte yandan, yazılım tarafında Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş bir tasarım programımız bulunuyor. Diğer firmalar açık kaynak kodlu ya da ithal programlar kullanırken, biz 'xDesktop' isimli kullanımı son derece kolay 3D yazılım programımızı kullanıyoruz.""

"Direnci yüksek ham maddeyi işleyerek dayanıklı baskı sağlıyor"

Zaxe Yönetici Ortağı Dr. Emre Akıncı, insanların koronavirüs sonrası 3D yazıcılara yoğun ilgi gösterdiğini ve internette bu ürünleri araştırmaya başladığını kaydederek, piyasada Çin üretimi ucuz ürünlerin bulunduğunu, bu ürünlerin dayanıklı ve kaliteli olmayan baskılar yaptığını söyledi.

Çin malı bu cihazların her tarafı açık bir şekilde çalıştığına, bu nedenle ısıyı toplayamadığına işaret eden Akıncı, "Uzun vadeli kullanım, kaliteli baskı ve yedek parça erişimi için 3D yazıcıların kapalı kasa olması gerekiyor. Açık ürünler direnci düşük, sıcağı gördüğünde hemen bozulan basit PLA isimli bir baskı yapıyor. Bu baskılar 50 derecede şeker gibi eriyor." dedi.

Akıncı, Zaxe 3D yazıcıların alüminyumla çevrilmiş kapalı cihazlar olduğu hatırlatarak, bu cihazların bir fırın gibi kapalı şekilde 320 dereceye kadar ısıtma sağladığı için direnci yüksek ham madde işleyebildiğini ve dayanıklı baskı yapabildiğini dile getirdi.

Ürünlerinin aynı zamanda çevreci bir yapıya sahip olduğunun da altını çizen Akıncı, "Örneğin 30 gram ağırlığındaki maske baskısında, 3D yazıcılar 30 gram ham maddeyle bu baskının yapılmasını sağlıyor. Normal bir üretim yapılmak istense, kalıp maliyeti ve atık malzeme durumuyla karşılaşılıyor ve tüketim artıyor." diye konuştu.

"Stratejik üretim noktası olsaydı hafta 20 bin maske üretebilirdi"

Akıncı, bazı gelişmiş ülkelerde olağanüstü durumlar için bine yakın 3D yazıcının bir arada bulunduğu stratejik üretim noktalarının olduğuna dikkati çekerek, "Bu noktalar, bir parça ihtiyacı durumunda 3D yazıcılarla üretim gerçekleştiriyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin de bu ölçekte stratejik bir üretim noktasına ihtiyaç duyduğunun altını çizen Akıncı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Maliyetleri çok yüksek olmayan bu üretim noktaları ülkemizde de oluşturulabilir. Koronavirüs sürecinde böyle bir tesis olsaydı haftada 20 bin maske üretebilirdi.

Öte yandan bu teknolojide, bin tane cihaz tek program üzerinden 5-6 kişiyle yönetilebiliyor ve içinde bulunan kamera sayesinde, yazıcı işlemi tamamladığında sistem yöneticisine fotoğraf gönderiyor."