Güncelleme Tarihi:
Coronavirüs tedbirleri kapsamında erken kapanan okulların ve eğitim hayatımızın imdadına elbette teknoloji yetişti. Temelde okullar kapanmadı ve eğitim tüm hızı ile devam ediyor. Sadece “taşınmadan taşımalı” eğitime geçtik. Başka bir yaklaşımla uzaktan ve online eğitim kavramını hayatımıza dahil ettik.
Peki, çocuklarımıza günlük tablet, telefon, televizyon saatlerini kısıtlarken ne oldu da kendimizi bir anda teknolojinin ortasında bulduk? Bu aletler ile dersler izler, öğretmenlerle veli toplantıları yapar, çocuklar arkadaşları ve öğretmenleriyle online ortamlarda görüşür oldu.
Öğrenme Süreçleri Yeniden Şekilleniyor
“Hayatımızın içinde olan ama hep kısıtladığımız teknolojiler gündelik yaşamlarımızın ayrılmaz bir parçası oldu” diyen Technopc Kurucu Ortağı Murat Yücel; “Yeni teknolojiler ve internet, öğrencilerin eğitim süreçlerinde daha kolay ve daha hızlı yol almalarına imkân sağlıyor. Öyle ki çocuklar ve genç yetişkinler tüm internet kullanıcılarının neredeyse üçte birini oluştururken bilgiye ebeveynlerinden daha hızlı erişen ve uygulayan bir nesli iyi anlamalıyız. Yapılan bazı çalışmalarda birçok eğitimcinin; dijital içeriklerin ve teknolojik gelişmelerin 2030’lu yıllara kadar bilinen ders kitaplarının ve okul süreçlerinin yerini alacağına inandığını ortaya koyuyor” diyor.
Senin Hızında Senin Hedefinde
Bin 400 eğitimcinin katıldığı başka bir çalışmanın sonuçları ise; eğitimcilerin, geleceğin sınıflarında kişiselleştirilmiş öğrenmeye odaklanan teknolojik yapıların oluşacağına inandıklarını gösteriyor. Bu ‘kişiselleştirilmiş öğrenme’ veya başka bir tanımlama ile öğrenci merkezli yaklaşım; çocukların yapay zekâ, sohbet robotları ve video tabanlı öğrenme tarafından yönlendirilebilecek ve bireysel ilgi alanlarına göre kendi hızlarını ve öğrenme hedeflerini seçmelerine izin verecek.
Yapay Zekâ ile Öğrenilir mi?
Yücel; “Eğitimde yapay zekâ kavramı; klasik bir yaklaşımla bir öğrencinin ne yaptığını veya bilmediğini belirlemeye ve daha sonra bu öğrenci için kişiselleştirilmiş bir müfredat geliştirmeye odaklanır. Eğitimde yapay zekâ pazarının önceki verilere göre 2025 yılına kadar 6 milyar dolara ulaşması bekleniyordu ama son gelişmelerle ve teknolojik atılımlarla çok daha farklı noktalara ulaşabilir” diyerek teknoloji alanındaki gelişmelerin hızına da dikkat çekiyor.
Video Algılarımız Daha da Gelişiyor
Yapılan araştırmalar; video ile öğrenmenin başarıyı yüzde 82, öğrenci memnuniyetini ise yüzde 91 artırdığını gösteriyor. Bu nedenle eğitimciler, videoyu giderek daha fazla alanda kullanmaya başlayacak gibi görünüyor.
Kendi Kendimize Sohbet
Chatbotlar olarak tanımlanan ve soruları algılayarak ya da kişiyi yönlendirerek sohbet eden yazılımlar yeni nesil eğitimde hızla temel bir araç haline geliyor. Öğrenci ve bilgisayar arasındaki etkileşimi basitleştirmek için tasarlanan sohbet botları; aralıklı öğrenme, anında geri bildirim, bireyin kendi hızında ilerlemesi gibi pek çok avantaj sağlıyor. Bu yenilikçi teknoloji, eğitimcileri yeni stratejilerle donatırken aynı zamanda iş yüklerini de azaltıyor.
Gelecek de Gelecek
“Okula gitmek çok önemli olsa da eğitim araçları olarak teknolojinin faydaları yadsınamaz” diyen Yücel; “Özellikle de tüm dünyayı etkisi altına alan ve her şeyi durma noktasına getiren bir virüs dolayısıyla evden çıkamadığımız şu günlerde teknolojinin her alandaki nimetlerinden faydalanıyoruz. Teknoloji hayatımızın neredeyse her yönünü değiştirdi ve şimdi de dünyadaki bilinen eğitim sistemlerinde güncellemeler yapılmasına önayak oluyor. Eğitim teknolojileri ilerleyen yıllarda; öğrenmeyi iyileştirme ve herkesin uygun, kaliteli bir eğitim alabilmesini sağlamak için yüksek önceliğe sahip olmaya devam edecek” dedi.