Güncelleme Tarihi:
İzmit Körfezi çevresinde kurulan Kocaeli, kamunun ve özel sektörün yaptığı yatırımlarla dünyanın en önemli teknoloji merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Avrupa'dan Asya'ya geçişin en önemli koridoru üzerinde olan Kocaeli, bu stratejik konumun doğal sonucu olarak iktisadi açıdan hep önemli noktada oldu.
Dünyanın en büyük metropollerinden İstanbul'a yakın olan kent, kara, deniz ve demir yolu ulaşımında sağladığı ciddi avantajlar dolayısıyla sanayi yatırımları bakımından her dönem önemli bir cazibe merkezi haline geldi.
Tarih boyunca üretim ve ticaret merkezi olma özelliğini koruyan Kocaeli'nin ülkenin en büyük sanayi kentine dönüşme öyküsü Osmanlı Devleti dönemine kadar uzanıyor. Kocaeli'nin bir sanayi merkezine dönüşme serüveni 19'uncu yüzyılda dokuma sanayisi açısından büyük ölçekli bazı fabrika yatırımları için kuruluş yeri olarak seçilmesiyle başladı. 19'uncu yüzyıl boyunca devam eden sanayileşme sürecinin en önemli halkalarından birini Kocaeli teşkil etti.
Sultan Abdülmecid döneminde mensucat sanayisi alanında İzmit ve Hereke'de faaliyete geçirilen tesisler, kenti yünlü ve ipekli dokuma sanayisinde adeta bir üs konumuna getirdi. Bu fabrikalar, bir sonraki yüzyılda önemli bir sanayi merkezi haline gelecek şehirde modern sanayinin ilk adımlarını oluşturdu.
Osmanlı dokuma sanayisinin en önemli kurumu olarak faaliyet gösteren ve ürünleriyle imparatorluk yaşantısının son dönemini belirleyen Hereke Halı ve Dokuma Fabrikası da 1845 yılında üretime başladı. Kuruluşundan kısa bir süre sonra Avrupa'da da prestijli bir markaya dönüşen fabrikanın ürünleri uzun yıllar boyunca birçok uluslararası sergide ödüllere layık görüldü.
Cumhuriyet döneminde Sümerbank çatısı altında çalışmasını sürdüren Hereke İpekli Dokuma ve Halı Fabrikası; 1995 yılında Milli Saraylar'a bağlandı. Bugün halen müze fabrika olarak üretimini sürdüren fabrikada özgün Hereke kumaş desenleri tespit edilerek kaybolmuş desenler yeniden gün yüzüne çıkarılıyor.
Kocaeli'de sanayi faaliyetleri gelişirken aynı zamanda sektörel manada bir değişim de yaşandı. Yaklaşık iki asırlık sanayileşme süreci içerisinde kentteki bazı sektörler gerileyip yok olurken, bazıları da gelişti.
Kocaeli'nin tam anlamda bir sanayi şehri haline gelmesi ise Cumhuriyet dönemine denk geliyor. Osmanlı döneminde Kocaeli'yi dokuma sanayi açısından merkez haline getiren fabrikalar, Cumhuriyet dönemindeki ilk büyük sanayi yatırımlarının kuruluşu için kentin öne çıkmasını sağladı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayi ağırlıklı kalkınma stratejisi kapsamında 1930'lu yıllarda hazırlanan Birinci ve İkinci Sanayileşme Planları başarıyla hayata geçirildi. Kocaeli tarihinde önemli bir yere sahip olan Seka Kağıt ve Selüloz Fabrikası, bir devlet yatırımı olarak bu dönem içerisinde faaliyete geçti. Bunu 1955'teki Mannesman-Sümerbank boru fabrikası ve 1960'ta Körfez ilçesinde kurulan İpraş petrokimya tesisi izledi.
Kocaeli'deki sanayi yatırımlarının hız kazanması ise 1960-1980 arasındaki planlı kalkınma döneminde oldu. İl, planlı kalkınma döneminde ciddi bir sanayileşme süreci yaşadı. İzmit-Derince-Körfez hattında inşa edilen liman ve iskelelerin yanı sıra İstanbul merkezli işletmelerin 1970'lerde üretim tesislerini il dışına taşıma yönündeki eğilimleri bu süreci hızlandırdı. Özel kesim yatırımlarının ağırlık kazandığı1970'li yıllar Kocaeli'de petrokimya, boya, ilaç ve lastik sektörlerinin geliştiği bir dönem oldu.
Türkiye sanayi tarihi açısından 1980 en önemli mihenk taşlarından birini oluşturuyor. 1980'de ithal ikameci ve korumacı politikanın terk edilip, serbest ticareti esas alan küresel ekonomiye entegre olma çabaları ülkede sanayinin hızla gelişmesini ve yeni yatırımların önünün açılmasını sağladı.
Sanayinin gelişmesiyle sıkışan ve hareket kısıtlılığı yaşayan İstanbul sanayisi, üretim için yönünü çevre illere çevirdi. Dünya metropolünün en yakın komşusu Kocaeli, İstanbul sanayisinin desantralizasyon (yerelleşme) sürecinden en fazla nasibini alan kent oldu.
Yönetim merkezleriyle üretim tesislerinin yerini ayıran İstanbullu firmalar, daha büyük ve düzenli üretim alanları olarak organize sanayi bölgelerinin ortaya çıkmasını sağladı. Böylece Kocaeli, planlı ve disiplinli üretim bölgelerinin ilk örneklerinin hayata geçirilmesiyle sanayide yeni bir akıma öncülük etti.
Sanayiyi disipline edebilmek amacıyla 1985 yılında kurulan Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), tamamen katılımcıların finansmanıyla yaptığı altyapı inşaatını 1989'da tamamladı ve 1990'da ilk fabrika üretime geçti. İlerleyen yıllarda bunu Taşıt Araçları Organize Sanayi Bölgesi (TOSB), Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi (GEPOSB) ve Dilovası Organize Sanayi Bölgesi (DOSB) izledi.
OSB'lerle sanayi yatırımlarında yeni bir döneme giren Kocaeli, 1990'lı yıllarda Türkiye'de yatırım yapmaya karar veren büyük otomotiv firmalarının radarına girdi. Bu dönemde Honda, Isuzu, Hyundai ve Ford fabrikalarının kurulmasıyla kent otomotiv sanayisinin merkezi haline geldi.
Türk ekonomisinin ilerlemesini ve gücünü en iyi temsil eden kentlerin başında gelen Kocaeli, 2000'li yıllarda ise ileri teknoloji yatırımlarının çekim merkezi olmaya devam etti.
Hemen hemen her sektörde üretip, ihracat yapabilen bir sanayi altyapısına sahip olan kentte, 2002 yılında sadece 90 firma yatırım teşvik belgesine sahipken, aradan geçen 17 yıllık sürede 2 bin 300 firmaya yatırım teşviki verildi ve bu sayede 60 milyar liralık sabit sermaye yatırımının gerçekleşmesi sağlandı.
Kocaeli, teşviklerle sabit sermaye yatırımlarında ilk üçe girerken, 100 bin kişilik ilave istihdam yarattı. Ayrıca, sağlanan teşviklerle otomotiv ve demir-çelik alanlarında güçlü üretim altyapılarına kavuştu.
Söz konusu dönemde, kentte 5 yeni organize sanayi bölgesi kurulurken, buralarda 17 bin kişi istihdam edildi.
Kocaeli'de 307'si yabancı sermayeli olmak üzere 3 binin üzerinde sanayi kuruluşu faaliyet gösteriyor. Türkiye'nin en büyük 100 sanayi kuruluşu arasında Kocaeli'den 11, en büyük 500 listesinde ise 79 Kocaelili firma yer alıyor.
Sürekli değişime dönüşme ve adapte olma yeteneğine sahip kent, devletin son dönemde yaptığı yatırımlar ve özel sektöre verdiği destekle dünyanın en önemli teknoloji merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Verilere göre 127 Ar-Ge ve 18 tasarım merkezine ev sahipliği yapan Kocaeli, hem endüstriyel hem de ticari bir merkez ve İstanbul'dan sonra en çok sayıda buluş üretilen şehir.
Kentin 2000'de 10 olan yıllık patent başvurusu sayısı, aradan geçen sürede 31 kat artarak 312'ye yükselirken, bu dönemdeki toplam başvuru sayısı ise 2 bin 716 olarak gerçekleşti. Türkiye'de 2019'daki 8 bin 126 patent başvurusunun yüzde 4'ü Kocaeli'den yapıldı.
Sanayi kuruluşları ihtiyaç duydukları bilgiye, kentte yer alan Kocaeli Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi, Türkiye'nin en büyük araştırma merkezi olan TÜBİTAK MAM, Kocaeli Üniversitesi Teknoparkı, Gebze Teknik Üniversitesi Teknoparkı, Gebze OSB Teknoparkı ve TÜBİTAK MARTEK ile kolaylıkla ulaşabiliyor.
Yine 5 teknoparkla Türkiye'nin en fazla teknoparka sahip şehirlerden biri konumunda olan Kocaeli'deki bu teknoparklarda 446 firma Ar-Ge yoğun faaliyetlere odaklanmış durumda. Teknoparklardaki toplam satış tutarı 7 milyar liraya ulaşırken, ihracat hacmi 400 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının önemli projelerinden biri olan Bilişim Vadisi de Kocaeli'de hayata geçirilen stratejik yatırımlar arasında bulunuyor. Fikri mülkiyet haklarına Türkiye'nin sahip olduğu, küresel ölçekte rekabet edecek bir otomobil markası yaratma hedefiyle kurulan Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), 7 Ekim 2019'dan beri tüm faaliyetlerini Bilişim Vadisi'nde sürdürüyor.
Kocaeli'nin ilerleyen süreçte Bilişim Vadisi'nin öncülüğünde Türkiye'nin inovasyon ve teknoloji tabanlı büyümesinde yeni merkez olması bekleniyor.
Osmanlı'nın son döneminde başlattığı sanayileşme hamlesinin merkezinde olan, Milli Mücadele'nin ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınmasında büyük rol oynayan, modern sanayide yaklaşık iki asırlık geçmişe sahip olan kent, günümüzde de dünyanın en büyük sanayi ülkelerinden olan Türkiye'nin odak merkezi olmaya devam ediyor.
Kentte üretilen malları dünya pazarlarına ulaştırmak için her yıl İzmit Körfezi'ni ziyaret eden 10 bin gemi ve yıllık 70 milyar dolara varan dış ticaret hacmi, sanayi yatırımları açısından Kocaeli'nin Türkiye'nin en popüler destinasyonları arasında yer almasını sağlıyor.
Kocaeli, Türk imalat sanayi üretiminin yüzde 13'ünü gerçekleştirirken, ülke dış ticaretinin yüzde 17'si, vergi gelirlerinin de yüzde 12'si İstanbul'un yanı başındaki bu sanayi kentinden karşılanıyor.