Güncelleme Tarihi:
Yapay Zeka ve Kodlama Eğitimcisi Zafer Demirkol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, programlama eğitiminin sadece profesyonellere fayda sağlayan bir eğitim olarak değerlendirilmemesi gerektiğini aktararak, bunun hayatın her alanına etki eden bir eğitim olduğunu söyledi.
Tüm dünyada kodlama ve programlamaya verilen önemin arttığını ve 4 yaşından itibaren pratikler yapıldığını anlatan Demirkol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer çocuğa bu pratiği erken yaşta yaptırırsanız, yarın yönetici olduğunda daha iyi kararlar verir, bir ürün pazarlama stratejisini daha iyi geliştirir, doktor olursa teşhis veya tedavi sürecini daha iyi tasarlar. Bir tatil planını daha iyi yapar, sevdikleri için daha çok zaman yaratabilir. Diğer bir ifadeyle hayatını daha kaliteli yaşar.
Elbette bu sadece kodlama veya yapay zeka dersleriyle olmaz diğer eğitim pratiklerinin de buna eş zamanlı gitmesi gerekir. Özellikle temel bilimlere, matematiğe daha fazla odaklanmalıyız. Çünkü bu temeller olmadan teknoloji üretmek mümkün değil."
Programlama ve kodlama eğitimine ne kadar erken yaşta başlanırsa o kadar fayda sağlayacağını hatırlatan Demirkol, şu şekilde konuştu:
"Bu eğitimlerin en büyük faydası analitik düşünce becerisini geliştirmesi. Kodlama yaparken önce algoritmalar geliştirirsiniz. Algoritma bir işi nasıl yapacağınızı en başından sonuna kadar detaylı olarak tasarlamak, planlamaktır. Yoksa programınız çalışmaz.
Algoritmanızı kodlara döküp sonucunu anında görürsünüz ve hatalı yerleri düzeltirsiniz. Bu süreç sizi bütünü kaybetmeden, problemleri çözmek için çok boyutlu, analiz ederek yaratıcı düşünmeye zorlar. Gelecek için meslek odaklı değil, beceri odaklı eğitim önem taşıyor. Bu noktada da; analitik düşünme, yaratıcı düşünme, birlikte çalışabilme, kendi başına öğrenebilme öne çıkıyor. Bunlar, programlama ve kodlamanın her aşamasında var."
Zafer Demirkol, 36 yıldır programlama üzerine çalışmalar yürüttüğünü ve konuyla ilgili 11 kitabının bulunduğunu belirterek, son yıllarda yapay zekaya odaklandığını ve bu konuyla ilgili çocuklara ve yeni başlayanlara içerik üreterek, eğitimler verdiğini söyledi.
Programlamanın temel kavramlarını çeşitli araç ve platformlar aracılığıyla anlatmaya çalıştığını vurgulayan Demirkol, "Bu konu dünyada daha çok yeniyken, bir programcı olarak çocuğuma programlamanın temel kavramlarını nasıl öğreteceğimi araştırmaya başladım. Bu yaşadığım deneyimleri 'Çocuklar için Kodlama' olarak kitaplaştırdım." dedi.
Demirkol, kodlamayla ilgili her konunun her yaş grubuna anlatılabileceğini aktararak, bunun için konuyu çok iyi bilmek gerektiğini, bu sayede konunun sade ve basit anlatabileceğinin altını çizdi.
Yapay zekanın gelecekte bütün alanları dönüştüreceğini ve bu noktada kodlama becerilerine sahip olmanın teknoloji üretebilmek açısından önemli olduğunu vurgulayan Demirkol, "Yapay zekanın paradigmaları değiştirmesi, dünyadaki tüm eğitim kurumlarını yeni yapıya nasıl ayak uyduracaklarına dair bir arayışa soktu. Eğitim kurumlarının yanı sıra bu eğitimi verecek öğretmenlerin de kendini geliştirmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Demirkol, yapay zeka konusunda mentorluk sorunu olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Bana sıkça 'Yapay zekayı nasıl öğreniriz?' sorusu geliyor. Hem yapay zekada hem de kodlamada kaynak sorunu yok. Tam tersine fazla kaynak var. Öğrenmek isteyenler nereden başlayacaklarını, nasıl ilerleyeceklerini bilmiyorlar. Özellikle yapay zeka, içinde pek çok teknolojiyi barındıran çok geniş bir konudur. Bunu öğrenmenin hızlı bir yolu yoktur.
Öte yandan, 'genel yapay zeka' kavramının yani insana benzer bir zekanın çok uzağındayız, ancak çoğunlukla buna ait endişelerimizi dile getiriyoruz. Modern bilgisayar biliminin ve yapay zeka çalışmalarının öncüsü olan Alan Turing'in güzel bir sözü var: 'Çok uzak geleceği göremeyiz, ama görebildiğimiz gelecekte yapacağımız çok iş var'. Gelecekte oluşabilecek durumlar için endişelenmek yerine yakın gelecekteki teknolojileri anlamaya ve öğrenmeye çaba harcamalıyız."