Güncelleme Tarihi:
Pandemiyle birlikte toplum, e-ticaret ve temassız alışverişler gibi birçok dijital çözüme uyum sağladı. Büyük firmalar dijitalleşen iş modellerine daha hızlı adapte olabildi. Öte yandan, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) dijital dönüşümde birtakım adaptasyon sorunlarıyla karşılaştı. Ticari varlığını sürdürürken bir yandan da artan taleplere cevap vermeye çalışan KOBİ’lerin dijitale erişimi artık eskisinden daha büyük önem arz ediyor. Ülkemizde verimlilik artışı, e-ihracat ve rekabet gücünün gelişmesi için de KOBİ’lerin dijital dönüşüme hızla ayak uydurması gerekiyor.
Mastercard, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ile bir araya gelerek, Türkiye’deki KOBİ’lerin dijitalleşme sürecini her yönüyle ele alan “KOBİ’lerin E-Karnesi” çalışmasını hayata geçiriyor. Detaylı literatür taraması ve KOBİ’lere ilişkin sektör kırılımlarında; ölçek, istihdam, üretim, katma değer, ihracat ve çeşitli dijital teknolojileri kullanma oranları gibi unsurları inceleyen ve Türkiye’deki KOBİ profilini diğer ülkelerle kıyaslamalı olarak ortaya koyan ön araştırma aşamaları tamamlandı. Proje kapsamında, 12 ilde 13 farklı sektörde faaliyet gösteren, farklı büyüklükte yaklaşık 2600 KOBİ’ye uygulanacak anket ile firmaların teknolojiye erişim ve kullanım, siber güvenlik ve Bilgi Teknolojileri (BT) yatırımları, e-işletme yönetimi, İnsan Kaynakları (İK) politikaları, dijital pazarlama ve etkileşim adımlarının detaylı olarak incelenmesi hedefleniyor.
TEPAV ve Mastercard’ın ortaklığında, Türkiye’de KOBİ’lerin kendi dijitalleşme düzeylerini, sektör, ve ülke geneline göre sayısal olarak değerlendirebilecekleri çevrimiçi bir araç hayata geçirilecek; bu araç, tüm KOBİ’lerin erişimine ücretsiz bir şekilde açık olacak. Sitede yer alan anketi dolduran tüm KOBİ’ler, dijitalleşme düzeylerini gösteren bireysel bir karneye sahip olacak ve ön araştırma ile derlenen verilere göre, dijital dönüşümlerindeki gelişim alanlarını ve Türkiye ortalamasında nerede olduklarını görebilecekler. Anket sonucunda verilecek öneriler ve MasterKOBİ’ye özel tekliflerle dönüşüm yolculuklarını destekleyebilecekler.
Sektör, Ölçek ve İl Bazında Kıyaslama
Ön araştırmaya göre, tüm dünyada olduğu gibi KOBİ’ler, Türkiye ekonomisinde de sayı olarak büyük bir hacme sahip. TÜİK verilerine göre ülkedeki tüm girişimlerin %99,8’ini, istihdamın %72,4’ünü, ihracat yapan şirketlerin de %95,9’unu oluşturuyorlar, dolayısıyla ekonominin dinamosu niteliğindeler. Ancak bu yoğunlaşmaya karşın Türkiye ekonomisinde yaratılan cironun %50,4’ünü, katma değerin %44’ünü ve ihracat değerinin ise %36,6’sını temsil ediyorlar. Bu çerçevede ekonomiye katkıları bakımından diğer ülkelerden önemli oranda ayrışıyorlar. Öte yandan, pandemiyle birlikte hızla değişen tüketici talepleriyle yepyeni bir gerçeklikle tanışan KOBİ’lerin, hem satış hem de tedarik süreçlerinde ihtiyaç duydukları dijitalleşme, ortaya koyacakları katma değerde hayati bir rol oynuyor.
Projeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Müdürü Yiğit Çağlayan pandeminin ilk döneminde KOBİ’lerin dijitalleşmede önemli bir ivme kazandığına değinerek, “Pandemiyle birlikte Türkiye’de E-ticarete yönelen işletmelerin sayısı %200’ün üzerinde arttı. Bunun yanı sıra, 25 bin KOBİ kredi kartı ödemelerini bünyesine aldı. Her 3 market alışverişinden 1’i ise mahalle esnafına taşındı. Bütün bunlar önemli bir dönüşümün sinyali. Bu çalışmayla Türkiye’deki KOBİ’lerin dijitalleşme düzeylerini detaylı bir şekilde analiz edecek, bu dönüşümde yaşadıkları sorunları ve ihtiyaçlarını tespit ederek, zayıf oldukları alanlara ilişkin destek vereceğiz” dedi.
Dijitalleşmenin artık temel bir ihtiyaç olduğunun altını çizen Çağlayan, tam da bu nedenle bugüne kadar kaydedilen gelişmelerin yapısal ve sürdürülebilir bir platforma oturtulması gerektiğini vurguladı: “Dijitalleşmeye yönelik yatırım ve politikalar KOBİ’ler için stratejik öncelik. İhtiyaçları ortaya koyan, özelleştirilmiş veriler çok kritik. Bu nedenle, “KOBİ’lerin E-Karnesi”nin ülke ekonomisine kazandırılacak katma değerleri ortaya koyması ve ilgili planlamaların yapılabilmesinde çok önemli bir kaynak olacağına inanıyorum.”