Güncelleme Tarihi:
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Arizona Üniversitesi'nde görevli Türk bilim insanı Prof. Dr. Feryal Özel, Tekfen Holding'in katkılarıyla Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen "Boğaziçi Lectures Feyyaz Berker Series"in sonbahar dönemindeki ilk konuğu oldu.
Tekfen, şirketin kurucu ortaklarından Feyyaz Berker'in mezun olduğu Robert Kolej bugünkü adıyla Boğaziçi Üniversitesi ile iş birliğine giderek, üniversitenin "BU+" kapsamındaki Boğaziçi Chronicles, Boğaziçi Lectures Feyyaz Berker Series ve Açık Ders etkinliklerine destek oluyor.
Dünyanın önde gelen düşünürlerini Boğaziçi Üniversitesi'nde ağırlamayı amaçlayan Boğaziçi Lectures Feyyaz Berker Series kapsamında, ilk kara delik fotoğrafı "Powehi"nin görüntülenmesini sağlayan "Olay Ufku Teleskobu" projesinde çalışan tek Türk bilim insanı olan Astrofizik Profesörü Feryal Özel, kara deliklerle ilgili bir sunum gerçekleştirdi.
"KARA DELİĞE AİT VERİLERİ KASALARLA VE KURYEYLE TAŞIDIK"
Feryal Özel, sunumda yaptığı konuşmada, her galaksinin merkezinde büyük kütleli bir kara delik olduğunu, kara deliklerin ve galaksilerin oluşumlarını ve evrimlerini beraber tamamladıklarının düşünüldüğünü söyledi.
Evrende ilk oluşmuş cisimlere bakıldığında kara deliklerin o noktada oluştuğunu ve büyümeye başladıklarını gördüklerini belirten Özel, bu durumu daha da netleştirmek için yeni teleskoplara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Özel, kara deliğin fotoğrafının elde edilmesinin belli bir süreç sonunda gerçekleştiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Teleskopların bulunduğu yerlerde depolanan verileri iki korelasyon merkezine gönderdik. Bu iki merkeze verilerin ulaştırılması ve bir araya getirilmesi çok uzun zaman aldı. 5 gece gözlem yaptık ve her gece 1 petabayt olmak üzere toplam 5 petabaytlık veri birikti. Bütün bu bilgiler söz konusu korelasyon merkezlerinden bulut bilişim aracılığıyla Asya'ya, Kuzey Amerika'ya, Hollanda'ya ve Almanya'ya çeşitli analiz merkezlerine gönderildi. Daha sonra söz konusu verileri ve ortaya çıkan analiz sonuçlarını da kaydettik.
Toplanan verilerin hepsi yarım tonluk bir kütle oluşturdu. İnternet hızı petabaytlık veri transferine uygun değil. Normal merkezlerden veri aktarımı olsaydı çalışma aylarca sürebilirdi. Verileri kasalara koyduk ve kuryeyle taşıdık. Veri modülleri korelasyon merkezlerinde 1'e 1000 oranında küçültülerek bir araya getirildi. Ardından görüntüleme ve analiz algoritmalarından yararlanarak kara delik fotoğrafını konu alan nihai duyuruyu yapabilecek duruma geldik."
"EİNSTEİN KARA DELİKLERİN VARLIĞINI HİÇBİR ZAMAN KABUL ETMEDİ"
Özel, Albert Einstein'ın kara deliklerle ilgili bir teori yazdığını fakat kara deliklerden hayatının sonuna kadar nefret ettiğini ifade etti. Einstein'ın kara deliklerin varlığını hiçbir zaman kabul etmediğini, ancak onun arkasından gelen bilim insanlarının kara deliklerle ilgili teoriyi geliştirdiğini ve konuyla ilgili çalışmaların yapılmaya başladığını vurguladı.
Herkesin bir sonraki adımın ne olduğunu merak ettiğini ve başka şeyler üzerinde çalışmaya devam ettiklerini anlatan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"5 petabaytlık veriyi 5 gecede derledik. Bunun yerine uzaydan tek bir linkle bu verileri indirebilirsek iletişim için neler başarabileceğimizi, kıtalar arasında neler olabileceğini düşünün. Çok cesur büyük fikirleriniz olmalı. Bir sonraki sınırın ne olduğuna ilişkin bir fikrinizin olması gerekiyor. Artık uzaydan başka gidecek bir yer yok. Büyük olan bir kara delik daha var. Biz daha ince detaylar, hassas imajlar ve daha uzaktaki kara delikleri görüntülemek istiyorsak dünyadaki 15 tane teleskopun yanı sıra yörüngede dönen teleskopları kullanmaya başlamalıyız. Bunun için uzaya gitmemiz gerekiyor."
"EN YAKIN KARA DELİK BİLE DÜNYADAN ÇOK UZAKTA"
Feryal Özel, kara deliklerin dünya için tehlikeli olup olmadığının sıkça sorulduğunu belirterek, kara deliklerin çok kuvvetli çekim yaratmalarına rağmen yakınında olmayan şeylere zarar vermediğini kaydetti.
Kara deliklerin yanlarına çok yaklaşan yıldızları parçalayıp içine çekebildiğini ve ışığı yutabildiğini hatırlatan Özel, "Bizim galaksimizin merkezi bizden 26 bin ışık yılı uzakta. Yani ışık bile 26 bin yılda bizden çıkıp oraya ulaşıyor. Biz kara deliğe çok yaklaşabileceğimiz bir durumda değiliz. Dünyanın yakınında böyle bir kara delik yok. En yakın olanı bile bizden çok uzakta." değerlendirmesinde bulundu.
Özel, meraktan yola çıkarak bu alana yöneldiğini anlatarak, "Maddenin yapısı ne, neden evrenin kanunları böyle işliyor gibi soruları düşünüyordum. Soru sormak ve merak etmek önemli. Sadece merak etmekle de olmuyor. İşin temelini öğrenmek, sonra o temeli başka şeylere uygulamak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Çok sayıda akademisyen, iş insanı ve öğrencinin katıldığı etkinlik, Özel'in katılımcıların sorularını cevaplandırmasının ardından sona erdi.