Twitter'ı 3 aydır kullanan İstanbul Valisi Mutlu, 10 gün önce kenti etkisi altına alan kar yağışıyla “sosyal medyanın fenomeni” oldu. Kar yağışı öncesinde günde 7-8 tweet atan ve 12 bin takipçi sayısına ulaşan Mutlu'nun, “kar tatili” isteyen öğrencilerle kurduğu muhteşem diyalog sayesinde takipçi sayısı 100 bini aştı. Her mesaja yanıt vermeye çalışan Mutlu, günde 100'e yakın tweet atarak, gençlerin gönlünü fethediyor.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, son günlerde gençlerle çok yoğun iletişim içerisinde olduğu sosyal paylaşım sitesi Twitter ile ilgili soruları yanıtladı. Vali Mutlu'ya yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
Soru: Sosyal medyayı kullanmaya nasıl başladınız?
Mutlu: Sosyal medya bambaşka bir kulvar. 'Buna vakit ayırabilecek miyim? Yeterince ilgilenebilecek miyim?' diye kendime çok sordum. Twitter'a zaman ayırmak için biraz daha özel hayatımdan fedakarlık yapabileceğimi düşündüm. Çünkü sosyal medyaya girmekte fayda var. Yönettiğiniz şehirle bağ kurmak istersiniz. Vatandaşla hizmet, devlet kapısı bağı kuruyoruz ama bir de gönül bağı, muhabbet bağı kurmak istersiniz. Sosyal medya televizyon önüne çıkmadan, gazeteye yazılmadan birebir insanlarla temas kurmanızı sağlıyor. Vatandaşla birebir görüşüyor olmanız çok etkili. Twitter, televizyondan seslenmenin, gazeteye röportaj vermenin çok daha ötesinde bir kıymet ifade ediyor.
Soru: Son bir haftada 500'ün üzerinde tweet attınız, takipçi sayınızı 12 binden 100 binin üzerine çıkardınız. Buna nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Mutlu: Yoğun iş temposunda buna vakit ayırmak için çaba sarf ediyorum. Ortalama her gün, 02.00 gibi yatıyorum. Kalkış saatimiz de sabahın çok erken vaktidir. Dolasıyla bizim istirahat süremiz bundan ibaret. Vaktinizi iyi planlarsanız farklı alanlara da yönelebilirsiniz. Ama sosyal medya ile zamanı biraz daha yoğunlaştırıyoruz.
“Gençleri tweetleri kendim attığımı bilsinler”
Soru: Tweetleri kendiniz mi atıyorsunuz?
Mutlu: Hiçbir tweetimi elimden, kontrolümden, bilgimden ve gözümden geçmeden attırmam, kendim gönderirim. Gündüz mesai saatleri içerisinde tweet atmaya vaktim yok. Bizim için araçlarımız ofis gibidir. Gün içinde yoldayken gelen mesajlarımı okumaya ve cevap vermeye fırsat buluyorum. Yolda geçirdiğimiz zaman bizim için önemlidir. Akşamları evdeyken de bu konuya daha da yoğunlaşıyorum. Sabahları erken saatlerde de yola çıkıncaya kadar da biraz vaktim oluyor. Sabah haberleri izlerken gözümüz hem televizyonda hem tweetlerde. Bu yoğunluğun içerisinden mümkün mertebe yetişmeye çalışıyorum. Ama gelen mesajlar çok, elimden geldiğince yetişmeye çabalıyorum. Ama gençler sekreterim olmadığını, tweetleri kendim attığımı bilsinler.
Soru: Nasıl bir telefon kullanıyorsunuz?
Mutlu: Son 24 saat içerisinde yaklaşık 100 tweet olmuş. Hızlı yazabiliyorum. Akıllı telefonlar yerine ipad kullanıyorum. Büyük olduğu için yazması daha kolay. Cep telefonu ile yazmak vakit kaybettirebilir.
“Vali Amca okulları tatil et”
Soru: İstanbul'da 8 Ocak'taki kar yağışı ve eğitime iki gün ara verilmesi üzerine çocuklarla aranızda bir diyalog başladı. Bu nasıl gelişti?
Mutlu: Sosyal medyada başlayan bu diyaloğu, çocuklar başlattı. İstanbul Valisi'nin bir Twitter hesabı olduğunun farkındalar. Kar beklentisinin artması ile Twitter hesabımda yoğunlaşma başladı. “Kar tatili vermeyecek misiniz?”, “Hava çok soğuk, vaziyet çok kötü”, “Don var, buzlanma var”, “Sen çocukları seversin. Vali amca okulları tatil et”, “Bekliyoruz. Hala açıklamadın. Açıkla lütfen” gibi mesajlar aldım. Neticede o gün hem
meteoroloji hem emniyet hem de belediyeden gerekli bilgileri alıyorduk. Ama keyfi olarak bir şehri yönetemezsiniz. 'Hava soğuk hadi tatil olsun' demek de olmaz. O gece saat 23.00-24.00 olunca tweet sayıları arttı. Bu müthiş bir dünya. Herkes öyle çok yazışmaya başlıyor ki, o ilk gün beni takip edenlerin sayısı 40 bini buldu. İkinci gün daha kuvvetli kar yağışı olunca öğrencilerin talepleri yoğun şekilde devam etti. Kar yağışı da devam edip tatil olunca, takipçi sayımız 12 binden 100 bini geçti.
“Yanıt vermek yüksek bir efor gerektiriyor”
Soru: Takipçi sayınızın bu kadar yükselmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mutlu: Bu tip patlamaların, ani büyümelerin ani küçülmeleri de olur. Bu çok önemli ve tehlikeli. Her gün 100-150 civarında yeni takipçim oluyordu. Bu
trafik beni memnun ediyor, orada yetişebildiğimiz bir cevap bir diyalog imkanımız vardı. Ama şimdi birden bire bu kadar artan bir hesabı ve bu kadar aktif kullanan kişilerle özellikle gençlerle irtibatı aynı oranda yüksek tutmak da yüksek bir efor gerektiriyor. Size bu kadar yüksek bir tweet kredisi verenin de daha sonra bunu geri alma imkanı vardır. Kar tatillerinin bitmesine rağmen takiplerini sürdürmeleri benim için çok önemli. Sayının 100 bini geçmesi insanın duygularını tatmin ediyor ama asıl önemli olan orada kalabilmektir.
“Akıllı mesajlar geliyor”
Soru: Gençlerin mesajlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mutlu: Çok mizah dolu, akıllı mesajlar geliyor. Gençlerimize her zaman güveniyoruz. Gençlerimiz, şu anda İstanbul'u yönetmeye çalışan, onların da deyimiyle 'Vali amcaları” ile müthiş bir muhabbet, gönül söz köprüsü kuruyor. Fevkalade dikkatliler, seviyeliler. Onlara duyduğumuz güveni pekiştiriyorlar. Sosyal medya, müthiş bir söz platformu, açık hava sohbet mekanı gibi... Sürekli irtibattayız. Tabii zamanımı yoğunlaştırıyorum. Çok fazla nefes almaya fırsatım olmuyor. Eskiden belki şöyle biraz durup dinlenirdik ama artık buna fırsat kalmıyor. Ancak bundan memnunum, zamanı daha kıymetli kullanmamıza da vesile oluyor.
“100 bin tweet gelse 100 bin tweete cevap veririm”
Soru: Her gelen mesaja yanıt veriyor musunuz?
Mutlu: Elimden geldiğince mesaj yazan herkese cevap vermeye çalışıyorum. Sizin attığınız bir tweet karşısında ben de size bir 'merhaba' diyebilmeliyim. İnsan kendini hep önemli görür, önemser. İki kelimelik bir tweet atıp, 'Merhaba Vali Amca' demişse, sizden de bir 'Merhaba yavrum' sözünü duymak ister. Zaten ben cevap veremezsem rahatsız olurum. Şu an gelen tweetlerin tamamını arşivliyorum. Bazen süresi içerisinde cevap veremiyorum. Ama 3 gün sonra, 5 gün sonra neticede dönüp, o tweetin cevabını veririm. Vermezsem, bana 'Merhaba' diyen birinin selamını almamış gibi olurum. Böyle bir şeyi sosyal medyada kabul etmem mümkün değil. Bana yolda giderken bir vatandaşımız 'Merhaba Vali bey' ya da bir yavrumuz 'Merhaba Vali Amca nasılsın?' dediğinde ben bir selamı almadan geçebilir miyim? Dolayısıyla bu sosyal medyada da böyle 100 bin tweet gelse 100 bin tweete cevap veririm. Bunu bir hak olarak görürüm. Hakkını veremediğimi, yetişemediğimi hissedersem, bu kadar takipçi olmasına rağmen özür diler ve hesabımı kapatırım. 'Ben sizin cevaplarınıza yetişemiyorum. Bana hakkınızı helal edin. Zamanımı ne kadar yoğunlaştırırsam yoğunlaştırayım cevap verebilecek zamanı üretemediğim için size karşı mahcubum. Bunun için de hesabımı kapatıyorum' derim ve kapatırım.
“Vali amca, beni helikopterle almayı unutma”
Soru: Gençlerden gelen ilginç talepler var mı?
Mutlu: Öğrenciler, otobüs seferlerinden bilet ücretlerine, otobüs duraklarındaki beklemelerinden okulda yaşadıkları sıkıntılara, tahtasından kitabına, öğretmenlerinden ders durumlarına, kırık notlarına, onlara dua etmem için dileklerine kadar bir çok konuda mesaj atıyorlar. Kar günlerinde gelen çok mizah dolu tweetler vardı. Hadımköy'den bir genç 'Vali Amca yarın beni helikopterle almayı unutma' şeklinde mesaj atmıştı. Gençliğin mizah gücünü de çok daha net olarak gördüm. Biz de genç olduk. Onların kaygılarını, üzüntülerini, sevinçlerini biliyorum. Dersler, sınavlar, ekonomik problemler, aile ve kuşak çatışmaları ve en önemlisi de gelecek kaygısıdır. Bunu yüreğimde hep hissederim. Yüreğimde bu memleketin evlatlarına hep güzel dualarım olmuştur. Öylesine mizah yüklüler ki...
“20-25 öğrenciyi evimde ağırlayacağım”
Soru: Öğrencilerle görüşmeyi düşünüyor musunuz?
Mutlu: Yarı yıl tatilinde Twitter üzerinden iletişim halinde olduğum bazı öğrencileri evime davet edeceğim. Tatilde öğrencileri ailecek ağırlayacağız. Ancak evin şartları belli, biraz yanaşık düzen yaparsak, 20-25 öğrencimizi ağırlayabiliriz. Yaz olsa bu sayı 100-150 olabilirdi. Aslında gönül hepsini çağırabilmek ister ama bu şimdilik mümkün değil. O kadar yoğun iletişim halindeyiz ki, çocuklarımız, 'Beraber bir çay içelim, biz size gelemezsek, siz bize gelin' şeklinde mesajlar atıyor. Gençleri nasıl seçeceğimi de önümüzdeki günlerde belirleyeceğim.
“Vali Amca gülen surat yapsana”
Soru: “Vali Amca gülen surat yapsana” gibi tweetler atıldığını görüyoruz. Gençlerin dilini yakalamak için ne yapıyorsunuz?
Mutlu: Teknolojinin kendine özgü bir jargonu var. Gençler kadar iyi teknoloji bilen birisi değilim. Ama kendimi ifade edebilecek kadar konuya hakimim ve kendimi de geliştiriyorum. Twitter'ın işaret alfabesi var. Bunu aldım ve öğrenmeye çalışıyorum. Gençlerin ne söylediğini anlamak için bunu kullanmak gerek. Bir mesaj geliyor, içinde bir işaret var. Nedir diye bakıyorum, anlamaya çalışıyorum. Bize yepyeni bir teknoloji dilini, tweet dilini de öğretiyor. Öğrenmenin yaşı yok. Yeni öğrendiklerimizle kendimizi daha güçlü hissediyoruz. Bu alanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Kendinize buradan koskoca bir pencere açıyorsunuz. Bir anda bu pencereden Kars'a gidiyorsunuz, Trabzon'a, Adana'ya gidiyorsunuz. Yurt içi ve dışından tweetler alıyorsunuz. Bunun dilini geliştirmeniz lazım. Zaman içerisinde daha iyi olurum diye düşünüyorum. Şu an da yapabildiğim kadarıyla cevap vermeye çalışıyorum ve bu zamana kadar geri dönüşler iyi.”
Sohbetin ardından da tweet attı
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, söyleşinin sonunda ipad'ini eline alarak, tweetlerine bakmaya başladı. Büyük bir keyifle özellikle gençlerden gelen tweetleri okuyan Vali Mutlu'nun, her tweeti incelediği ve nasıl bir yanıt vereceği konusunda düşündüğü gözlerden kaçmadı.
Tweetleri merakla inceleyen Vali Mutlu, bir takipçisinin “koruma” olma isteğine ilişkin mesajına “Koruma olma arzunun gerçekleşmesi için okuman ve polis olman lazım, seni öpüyorum” şeklinde yanıt verdi.