Güncelleme Tarihi:
İlk kar taneleri beklenenden erken düştü, hemen Kasım ayının başlarında. Ardından yıkıp geçen rüzgarlar geldi. Yoğun kar yağışı ve rüzgarlar kol kola girmiş, ülkenin daha önce görmediği bir yıkıma yol açmıştı. Hava sıcaklığı öyle düştü ki, insanlar kar yağmadığı zamanlarda bile toprağın yüzünü göremedi. Nehirler dondu, su kuyuları devre dışı kaldı. İçecek, su bulmak için dışarı çıkan insanların bir kısmı donarak veya kırılan buz neticesinde suya düşerek hayatını kaybetti. Çatılara biriken kar bazı evlerin kısmen çökmesine yol açtı, donmasın diye serbest bırakılan hayvanların metreyi aşkını kar yığınlarının altında kalmış cesetleri ise ancak ilkbaharda, karlar eriyince ortaya çıktı. Felaket belki insanlar arasında çok fazla can kaybına yol açmamıştı ancak hayvanlar ve hayvancılık açısından sonuçlarıo yıllarca hissedildi.
1886 yılı, aynı kış, başka bir evren
Felaket filmlerini ve felaket senaryolarını severim. En sevdiğim bazı filmlerin Roland Emmerich tarafından çekilmiş olması bu yüzden pek sürpriz değil. Bu gibi sebeplerden ötürü This War of Mine gibi muhteşem bir yapıma imza atmış 11bit Studios'un elinden çıkan Frostpunk da benim için ilk görüşte aşk gibi bir şeydi. Normalde oyunlar konusunda bir hayli şüpheci biri olmama rağmen Frostpunk bana hep "çuvallaması imkansız" bir yapım gibi geldi. Neticede oyunu bilgisayarıma kurduktan ve hayli vakit geçirdikten sonra tek bir şey söyleyebiliyorum, bravo! Frostpunk tüm Kuzey Amerika'yı hallaç pamuğu gibi atan 1886-1887 kışının daha ağır şartlar ve sonuçlarıyla birlikte yeniden yaratılmış, alternatif evrende geçen bir versiyonu diyebileceğimiz, hayatta kalma öğelerinin çok baskın olduğu bir şehir kurma stratejisi. Oyun buzul çağına girmek üzere olduğumuz alternatif bir gerçeklikte geçiyor. Durmak bilmeyen, milyonlarca insanın hayatına mal olan kar fırtınaları insanların umudunu kırmış ve geriye tek bir seçenek bırakmış: Her şeye yeniden başlayabileceğimiz, daha güvenli bir yer bulmak...
Bir hayata tutunma destanı
Steampunk öğeleri oyunun ilk videolarında bile etkisini gösterirken insanlık da Kuzey Buz Denizi'nin yolunu tutuyor ve bizim liderliğimiz altındaki küçük bir grup görünüşe göre göktaşı kraterine kurulmuş devasa bir ısı jeneratörünün etrafında toplanıyor. Burası hayata yeniden başlayacağımız yer ama beklentinizi yüksek tutmayın, burada görebileceğiniz en yüksek sıcaklı -20 derece ve inanın çok daha kötüsü yolda. Kocaman ısı jeneratörü, feci hava şartları v sizinle beraber hayata tutunmaya çalışan, ağzınızdan çıkan her sözün direkt olarak kaderlerini etkileyeceği 80 kişi. Oyunun başında başlıca kaynaklarımız ısınmak için kömür, bina inşa etmek için tahta ve çelik, beslenmek için çiğ et. Diğer kaynaklar devreye girmeden önce bile bıçak sırtında bir denge söz konusu. Oyunun başlarında yapmanız gereken kimi mühendis kimi işçi olan bu insanlara birer iş vermek.
Bulunduğunuz konumda eski yerleşimlerden kalan harabelerin yıkıntıları, kömür madenleri ve eski iş makinelerinin hurdaları bulunmakta ve bunların her biri size kaynak sağlıyor. Hava soğuk, eh, dünyanın en sağlıklı beslenme şeklinin de eti kömür ateşinde kızartmak olduğu söylenemez. Haliyle insanlarınız birer ikişer hastalanmaya başlıyor ve onlara şifa vermek için pek de yeterli olmayan ağlık ocakları dikmek zorunda kalıyorsunuz. Oyunda insanlar bizim ağımıza bakıyor demiştik, bunun sorumluluğu ağır. Düzeni sağlamak için kısa aralıklarla vermeniz gereken bazı kararlar var ve bunların daha sonra dönüşü yok. Mesela, çocuklar da çalışsın diyebilirsiniz ve bu karar çalışacak adam sayınızı ciddi oranda artırırken halkınızın moralini ve oyunda kritik bir öneme sahip olan umut seviyelerini negatif yönde etkileyebilir. Bu çocuklara bir anaokulu kurup başına birilerini atamak da iki defa iş gücü anlamına geliyor. Alın size ahlaki bir ikilem.
Aynı şekilde ölüm döşeğindeki hastalara tedaviyi kesmek veya son ana kadar bakımlarını üstlenmek de yapmanız gereken seçimlerden biri. Oyun sizi ahlak düzeyiniz ve mantığınızı karşı karşıya getiren öyle kararlar almaya zorluyor ve bu döngü öyle değişikliklere yol açıyor ki oyuna başlayan iki insan tamamen başka serüvenler yaşayabilir. Umut seviyesi yeterince düştüğünde ise insanlar kayıplarından sizi sorumlu tutacak ve hiçliğin ortasında ölüme terk edecektir. İlk kez bir hayatta kalma oyununda başarısızlığın herkesten önce kendi kellemizin uçması anlamına geldiğine tanık oluyorum. Ever insanlar devam edecekler, sizden sonra da..