A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2012 10:06
Antalya'nın Manavgat ilçesindeki tarihi yapılarda yeni mikromantar türü ile İzmir'de Bozdağ yakınlarında sucul böcek türü keşfedildi. Bu iki canlıya, Prof. Dr. İlhami Kiziroğlu'nun adı verildi.
Antalya'nın Manavgat ilçesindeki tarihi yapılarda yeni mikromantar türü ile İzmir'de Bozdağ yakınlarında sucul böcek türü keşfedildi. Bu iki canlıya, Prof. Dr. İlhami Kiziroğlu'nun adı verildi.
Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhami Kiziroğlu, yaptığı açıklamada, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Sert'in, Manavgat'taki tarihi taş yapılarda yeni bir mikromantar türü ortaya çıkardığını belirtti.
Dünyada ilk kez bulunan bu mikromantar türüne “capnobotryella Kiziroglui” adı verildiğini dile getiren Kiziroğlu, özellikle siyah renkli ve çıplak gözle görülmesi mümkün olamayan bu mikromantarların, taş işçiliğiyle dikkati çeken yapılarda çukurluklara yol açabildiğini anlattı.
Tarihi yapıların korunmasında önemli gelişme
Kiziroğlu, bu canlının, estetiği bozulan tarihi yapılarda renk değişmelerine de neden olabildiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Antik çağdan kalan taş yapılar, kitabeler ve yazıtlardaki kabartma ve yazılar da bu mantarlar nedeniyle büyük tahribata uğrayabilmektedir. Bu etkiler sonucunda lahit ve diğer tarihi yapılar üzerindeki kabartma yazıların okunması ve resimlerin tanınması zorlaşır ve estetik yapı bozulur. Bilim dünyası için ilk defa bulunan mikromantarın tespiti sayesinde tarihi yapıların dıştan koruma altına alınması ve sıcaklık değişimlerine karşı korunmasıyla, bu benzersiz yapıların üst yüzeyinin parçalanarak dağılması engellenecek.”
Yeni böcek türü
Kiziroğlu, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Sipahiler'in bulduğu ve ilk olma özelliği bulunan böcek türünün de “Stactobia Kiziroglui” olarak dünya literatürüne kazandırıldığını aktardı.
İzmir'de Bozdağ'a yakın bölgede bulunan ve vücut uzunluğu birkaç milimetre olan böceğin, kanatları kahverengi-sarımsı renkte sucul bir tür olduğunu anlatan Kiziroğlu, “Adımı ölümsüzleştiren ve yeni türleri dünya literatürüne kazandıran çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.