Güncelleme Tarihi:
Dizüstü bilgisayar ve tablet sektöründe özellikle de son yıllarda sık sık Huawei ismini duymaya başladık. MatePad serisi tabletleri ve MateBook serisi bilgisayarlarıyla geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Huawei, her bütçeye uygun ve farklı ihtiyaçlara yanıt verebilen pek çok çözüme sahip. MateBook E ise bu seriye gelen en yeni üye. Ancak diğer modellerden farklı ve Huawei için ilk diyebileceğimiz önemli bir özelliğe sahip. Bu ürün, hem tablet hem laptop olarak ikisi bir arada bir çözüm sunuyor.
12.6 inç ekran büyüklüğüne sahip ve yüzde 90 ekran gövde oranıyla öne çıkıyor. Ekran çerçeveleri hayli ince ve ekranın büyük bir kısmını kullanıyoruz. Gelişmiş pek çok özellikle gelen MateBook E, buna karşın fazlasıyla ince ve hafif denebilecek bir tablet bilgisayar. Sadece 7.9 mm inceliğinde ve 709 gram ağırlığında.
MateBook E, bağlantı noktaları yönünden de ihtiyaçlara yanıt veriyor. 3.5 mm kulaklık yuvası ile birlikte USB Type-C formunda Thunderbolt 4 yuvası yer alıyor. Bu bağlantı noktası ile 40 Gbps veri aktarımı mümkün olurken, aynı zamanda iki adet 4K 60 Hz monitör bağlantı desteği de sunuluyor. Ayrıca istersek 1 adet 8K 60 Hz monitör desteğinden de yararlanabiliyoruz.
MateBook E üzerinde 4 entegre mikrofon da konumlandırılmış ve bu mikrofonlar, 5 metre mesafeye kadar çevresindeki sesi net bir şekilde alabiliyor. İş görüşmeleri, toplantılar ve mikrofona ihtiyaç duyacağımız pek çok farklı senaryoda kesinlikle iyi iş görüyor.
Şimdi ekrana geri dönelim. MateBook E’nin 12.6 inç büyüklüğünde bir ekranla geldiğini söylemiştim. 2.5K çözünürlüğündeki bu OLED ekran, 1.000.000:1 kontrast oranıyla birlikte 600 nit parlaklık seviyesi sunuyor. Bu da hemen her koşulda ekrana yansıyan görüntüleri rahatça görmemiz anlamına geliyor.
MateBook E, oldukça kısa sürelerde şarj olabilen bir ürün. 65W taşınabilir şarj adaptörü ile MateBook E’yi şarj ettiğinizde 90 dakikada bataryayı tam doldurabilirken, 30 dakikada da yüzde 54 pil seviyesine ulaşabiliyoruz. Bu şarj adaptörü, aynı zamanda diğer Huawei ürünlerini de şarj etmemize imkan veriyor. Bu açıdan da yazılım dışında donanım tarafında da Huawei ekosisteminin birbirine ne kadar sıkı sıkıya bağlı olduğunu görebiliyoruz.
MateBook E, bu zarif ve çok yönlü tasarımının ötesinde, güçlü bir donanıma da sahip. 11. Nesil Intel Core işlemciden gücünü aldığından zorlu uygulamaların da üstesinden rahatça gelebiliyor.
MateBook E’yi pek çok farklı şekilde kullanabilirsiniz. Klavyeden ayırdığınız anda tablet olarak iş görmeye başlarken, klavye ile birlikte de bir dizüstü bilgisayarından farksız. Bir yandan ekrandan cihazı kontrol edebilirken, öte yandan klavye üzerinde yer alan touchpad ile de kontrol mümkün. Ayrıca harici mouse ve klavye ürünlerini de MateBook E’ye bağlayabilirsiniz.
Huawei M-Pencil desteği de çok önemsediğimiz bir başka nokta. Klavye ve dokunmatik ekran üzerinden kullanılabilen MateBook E’yi aynı zamanda M-Pencil ile kullanma imkanımız var.
Cihazın ön yüzünde 8 MP, arka yüzünde de 13 MP kamera mevcut. Kullanıcılar bu sayede iş görüşmelerini yapabilirken, uzaktan eğitim süreçlerini sürdürebiliyor, sevdikleriyle görüntülü görüşme şansına sahip oluyor.
MateBook E’yi rakiplerinden ayıran bir başka güçlü özelliği de Huawei Mobile Cloud’un gücünü arkasına alması. Peki nedir Huawei Mobile Cloud? Özellikle son yıllarda iş dünyası hibrit bir modele geçmeye başladı ve bazen ofiste, bazen evde veya bir kafede otururken verilerimize her yerden hızlıca ulaşabilmek önceliğimiz oldu. İşte Huawei Mobile Cloud’ın çıkış noktası da bu ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Bilgisayar sahipleri artık dosyalarını doğrudan PC'lerinden şifreli bir bulut deposunda güvenli bir şekilde saklayabilirken, istedikleri zaman istedikleri yerden erişebilme veya yönetebilme olanağına sahip.
Kullanıcılar Huawei Kimliği kullanarak tek bir oturum açma yoluyla cihazlar arası ve canlı senkronizasyon yeteneklerinden faydalanabiliyor. Kart tabanlı tasarım ve cihazlar arasında gerçek zamanlı veri senkronizasyonu gibi özelliklerle, kullanıcılar son dosya klasörlerini ve hatta URL bağlantılarını hızla arayabilir ve erişebiliyor. Güvenlik de bu sistemin öne çıkan bir başka noktası. Güvenli depolama özellikleri, veri güvenliğini ve bütünlüğü için cihaz tarafı ve iletim şifrelemesini kullanırken, verilere yalnızca kullanıcıların doğru kimlik bilgileriyle erişmesini sağlıyor.
Huawei Mobile Cloud’a cloud.huawei.com adresinden ulaşabileceğiniz gibi, uygulamayı ekranda gördüğünüz adres üzerinden indirerek de kullanabilirsiniz. Önemli bir hatırlatma da yapayım: Huawei Mobile Cloud Early Bird Kampanyası kapsamında ilk aya özel 200 GB ücretsiz depolama teklifinden yararlanabiliyoruz.
İlandır