Huawei MateBook D15 incelemesi

Huawei, MateBook D15 serisini yeniledi. Önceki model ile karşılaştırıldığında pek çok açıdan farklılıkları bulunan ürün, tasarım tarafında ise çizgisini bozmamış ve ana hatlarıyla benzer bir tasarımla karşımıza çıkıyor.

15.6 inç ekran büyüklüğüne sahip olan ürün, 1920x1080 piksel ekran çözünürlüğü sunuyor ve 178 derece geniş görüntüleme açısına sahip 1080p ekranı, dizüstü bilgisayar kullanımında daha iyi bir deneyim sağlıyor. 5.3 mm inceliğinde çerçeveler ile birlikte yüzde 87 gibi oldukça yüksek bir ekran/gövde oranıyla gelen cihaz, ekrana çok daha fazlasının sığmasını sağlıyor.

MateBook D15’i elinize aldığınızda ilk fark edeceğiniz nokta cihazın hayli hafif ve ince bir yapıda olması. Çantanıza koyduğunuzda dahi ağırlığını pek fark etmiyorsunuz ve 1.53 kg ağırlığının yanı sıra 16.9 mm inceliğinde olması da, cihazı daha taşınabilir bir hale getiriyor.

Özellikle pandemi sürecinin üzerinden 1.5 sene gibi uzun bir süre geçmesinin ardından ‘home office’, ‘hibrit çalışma düzeni’ kavramları hayatımıza girdi. Ofise bağlı olmayan yeni iş dünyasında taşınabilirlik, bu nedenle hayati bir önem taşıyor ve MateBook D15’in bu açıdan geçer not aldığını söyleyebiliriz.

İnce çerçeveler ve yüksek ekran/gövde oranından bahsetmişken bu noktada webcam tasarımına da değinmeden olmaz. MateBook D15’te webcam, diğer dizüstü bilgisayarlardan farklı olarak Huawei’nin getirdiği yeni bir bakış açısıyla ekran çerçevesinin üstünde değil, klavyede yer alıyor. Klavye tuşlarına gizlenen webcam, bir yandan ekran çerçevelerinin daha ince olmasını sağlarken diğer yandan güvenlik noktasında da kullanıcıya fayda sağlıyor.

Kullanıcılar webcam’i kullanmadıklarında üzerini bantlayacakları bir webcam’le uğraşmıyor. Bunun yerine kameraya dokunduklarında tamamen klavyenin içine webcam’i gömebiliyor. Webcam’in doğrudan göz hizanızda olmaması ve klavyeden size bakması ilk etapta size farklı gelebilir. Ancak toplantılara girdiğinizde webcam’in bu açısına da zaman içinde alışıyorsunuz.

Cihaz, ince bir yapıda olsa da bağlantı yuvalarına bakıldığında geniş yelpazede girişlere sahip olduğunu görüyoruz. Cihaz üzerinde bir adet HDMI bağlantı yuvası, USB 2. ve USB 3.0 olmak üzere iki USB bağlantı yuvası, USB Type-C girişi ve 3.5 mm kulaklık yuvası yer alıyor.

Huawei MateBook D15, uzay grisi renk seçeneğiyle geliyor ve cihazın kasası pürüzsüz bir dokuya sahip.

Gelelim işlemci cephesine… MateBook D15 birçok uygulamayı sorunsuz çalıştırabilen bir bilgisayar. Intel Iris Xe özellikli 11. Nesil Intel Core i5 işlemciden gücünü alan MateBook D15, elbette sistem canavarı oyunlar için geliştirilmedi. Ancak sistem gereksinimleri konusunda daha mütevazi oyunları ve pek çok uygulamayı akıcı bir şekilde kullanabiliyorsunuz.

Ancak bu cihazı yeni oyunları yüksek grafik ayarlarında oynayacağını düşünerek almayı düşünmeyin.

16 GB DD4 RAM ile birlikte gelen MateBook D15, iletim hızı tek kanallı mod ile kıyaslandığında Huawei’nin iddiasına göre en az yüzde 50 daha iyi.

MateBook D15’in serin kalmasını sağlamak için özel bir tasarım kullanılmış. Huawei Shark Fin 2.0 adı verilen bu özel yapı, daha ince ve daha fazla fan kanatları olan köpekbalığı yüzgeci ile birlikte etkin bir soğutma sağlıyor ve cihaz oldukça sessiz çalışıyor.

Batarya ömrü tarafında ise MateBook D15, kullanıcısını ‘kısmen’ tatmin edecek bir ürün olmuş. Huawei’nin verdiği rakamlara göre uzun yolculuklar söz konusu olduğunda, 1080p videoyu 6.3 saat boyunca oynatabiliyorsunuz. Akıllı güç yönetimini de etkin bir şekilde kullandığınızda bataryadan tasarruf etmeniz mümkün.

MateBook D15’in öne çıkan bir diğer özelliği ise hızlı şarj imkanı sunması. Cihazı kendi şarj adaptörüyle 30 dakika şarj etmek istediğinizde MateBook D15’in pili yüzde 0’dan yüzde 53’e kadar dolmuş oluyor. Aynı zamanda hızlı veri aktarımı da yine bu noktada mümkün hale geliyor.

Huawei Share ise Huawei’nin yeni nesil dizüstü bilgisayarlarında standart olarak görmeye başladığımız bir özellik. Telefonunuzun ekranını bilgisayar ekranına yansıtırken, arkadaşlarınızla bilgisayar üzerinden mesajlaşabilirsiniz. İki ekran arasında dosyaları sürükleyip bırakmak da kullanıcılar için pratik bir çözüm olmuş.

MateBook D15’te yer alan güç tuşu, diğer güç tuşlarından farklı bir işleve sahip. BIOS özellikli olan bu güç tuşu, parmak izi tarayıcısı olarak da görev alıyor ve siz kapalı konumda bulunan MateBook D15’i açmak için bu tuşa dokunduğunuzda başka bir şey yapmanıza gerek kalmıyor ve saniyeler içinde cihaz Windows’u başlatıyor.

Ekrana uzun saatler boyu maruz kalanlar da unutulmamış. Bu noktada gözleri yormamak adına Göz Konforu Modu geliştirilmiş. TÜV Rheinland tarafından da onaylı olan bu mod, gözleri zorlayan mavi ışığın zararını daha düşük bir seviyeye indirgiyor. Retinanızı korumak ve göz yorgunluğunu önlemek için beyaz dengesini ve renk tonunu otomatik olarak ayarlamak bu mod sayesinde mümkün.

Özetle MateBook D15, ana hatlarıyla bekleneni verebilen bir dizüstü bilgisayar olmuş.