Güncelleme Tarihi:
Uluslararası Enerji Ajansının "Hidrojenin Geleceği" başlıklı raporuna göre, temiz hidrojen kaynakları, politik ve endüstriyel anlamda politika ve projelerin geliştirilmesiyle arttı.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Enerji İnisiyatifi Araştırmacısı Dr. Emre Gençer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hidrojenin enerji olarak kullanabilmesi için üretim, taşıma, depolama, dönüştürme ve kullanımını kapsayan değer zincirinde teknolojik bir engel bulunmadığını ancak bu çok yönlü molekülün tüm enerji sektörlerinde kullanılabilmesi için altyapı yatırımlarına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Hidrojenin sektörde kullanılabilmesi için bölgesel modelleme çalışmalarının yapılması gerektiğini dile getiren Gençer, üretim teknolojileri, bölgesel enerji kaynakları ve enerji taleplerini göz önünde bulundurarak hidrojenin enerji sistemine entegrasyonu üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
Gençer, hidrojenin kimya endüstrisinde, rafinerilerde, cam yapımında, elektronik devre üretiminde kullanıldığına dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Hidrojen, bir enerji taşıyıcısıdır, doğada doğrudan bulunmaz ancak birçok yöntemle başka enerji kaynaklarından üretilebilir. Hidrojeni taşıyacak boru hatları ve karbon salımı az üretim tesisleri yaygın olmadığı için hidrojene geçiş kolay olmayacak. Hidrojenin diğer yakıtlar gibi bir ısıl değeri var. Bu açıdan hidrojen depolanmış enerji bulundurur."
Gençer, hidrojenin çevreye etkisinin üretim şekliyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, "Yaşam döngüsü analizi yapılmadan hidrojenin çevre dostu olarak lanse edilmesi son derece yanıltıcı." değerlendirmesinde bulundu.
Rüzgar ve güneş enerjisinden üretilen elektriğin, elektrolizle hidrojen üretiminde kullanılabileceğine işaret eden Gençer, bu hidrojenden, enerji depolama ya da başka alanlarda yararlanılabileceğini söyledi.
Gençer, hidrojenin ulaşım sektörü dışında elektrik, endüstri ve ısıtma alanlarında değerlendirilebileceğini, altyapı maliyetlerinin de çeşitli sektörlere paylaştırılabileceğini ifade etti.