Hekimlerin kâbusu 'Google doktorları’
Güncelleme Tarihi:
Kalp ve damar hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy, çoğu hastanın Google’a başvurarak ve kendi tanısını koyarak geldiğini söylüyor: “O kadar inanıyorlar ki, belirtilerin yavaş yavaş geliştiğini düşünüyorlar.”
İnternetten hastalık bulma alışkanlığının literatürde bir adı var: Siberkondria. Bu alışkanlığa sahip kişiler şikayetlerini web sitelerine yazıyor ve tarama yapıyor. Şikayetlerin hangi hastalıklarda çıkabileceğini araştırıyor. Sonra da o hastalığa sahip olduğuna inanmaya başlıyor. Hastalık hastası olanlar yani hipokondriakların buna eğilimi daha fazla. Çünkü hipokondriaklar sürekli kendisinde bir hastalık bulunduğunu düşünüyor.
DEPRESYONUN UZANTISI OLABİLİR
Hipokondriyazisin çoğunlukla 20-30’lu yaşlarda ortaya çıkmaya başladığını belirten Kalp ve damar hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy, “Hastalık hastalığı kişinin bir arkadaşının veya ailesinden birinin hastalığı sonucu gelişebilir. Depresyon veya ansksiyetenin uzantısı olarak da ortaya çıkabilir. İlgi çekmeye çalışmazlar. Kendilerinde gerçekten bir hastalık olduğunu düşünür veya tanı koymaya çalışırlar” diyor.
Büyük bir bilgi kaynağı olan internetin aynı zamanda bir bilgi çöplüğü de olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Aksoy, “Hastalıklarla ilgili araştırma yapılacaksa doğru kaynaklara gidilmeli. İlgili uzmanlık dernekleri, Sağlık Bakanlığı ve resmi siteler daha uygun kaynaklar olabilir” diyor.
SAYISIZ DOKTOR ZİYARETİ YAPARLAR
Özellikle internetten aldığı bilgilerle panik yaşayan hastalık hastaları şöyle davranıyor:
Sürekli ciddi bir hastalığı olduğunu düşünür ve aksine ikna olmaz.
Bedeninde bir bozukluk, ağrı olup olmadığını anlamak için sürekli kendisini yoklar, bastırır.
İdrarı ve dışkısını kontrol eder.
Onun için basit bir başağrısı beyin tümörü habercisidir.
Psikiyatra sevk edildiğinde kendisinde fiziksel bir hastalık olduğunda ısrar eder. Bunu kanıtlamak için sayısız doktoru dolaşıp, gereksiz masrafa girer.
Tıbbi yayınları ve ilaçları yakından takip eder.