Hangisi daha güvenli: Parola mı PIN mi parmak izi mi?

Kişisel verilerimizi sakladığımız telefonların güvenliği, oldukça önemli bir konu. Bu yazımızda Android'li telefonunuzu kilitlemekte kullanılan yöntemlerin önde gelenlerini gözden geçirdik. Bu yöntemlerin bazıları daha güvenli, bazılarının kullanımı daha kolay. Sizin için en iyisinin hangisi olduğunu bulmak için yazımızı okumaya devam edin.

Parola

Artılar: Güçlü bir parola, çok güvenlidir.

Eksiler: Günde birkaç kez yazmak yorucu.

Ne zaman kullanmalı: En yüksek seviyede güvenliğe ihtiyacınız olduğunda.

Parolalar, tüm sorunlarına rağmen telefonunuzu kilitlemenin en güvenli yolu. Güçlü bir parola, kırılması imkansız olmasa da çok zor kırılacaktır ve telefonunuzu güvende tutacaktır.

Parolanın dezavantajı, telefonunuzun kilidini açarken onu yazmak zorunda olmanız. Telefonu günde onlarca kez açtığımızı düşünürsek, her defasında parola yazmak pek rahat olmayacaktır. Bu yüzden parolaları biyometrik doğrulamanın yedeği olarak kullanmanızı tavsiye ediyoruz.

PIN Kodu

Artılar: Parola girmekten daha kolay.

Eksiler: Güçlü bir PIN kodunu hatırlamak zor olabilir.

Ne zaman kullanmalı: Biyometrik güvenliğe yedek olarak.

PIN kodu, parolalara yönelik, sadece rakamlardan oluşan basit bir alternatif. Andorid'de 16 haneye kadar PIN kodları oluşturabiliyorsunuz. 16 haneli bir PIN güvenli olsa da (10 katrilyon kombinasyon), hatırlaması zor olacaktır.

Çoğu kullanıcı, dört haneli PIN'leri tercih edecektir. Dört haneli bir pin, sadece 10 bin kombinasyon anlamına geliyor. Kodunuzu başkalarının tahmin etmesi zor ancak 4321, 6666 gibi tahmin etmesi kolay kodlar kullanmayın.

Desen Kilidi

Artılar: Kullanımı basit ve rahat.

Eksiler: Çoğu kullanıcı, tahmin etmesi kolay desenleri tercih ediyor.

Ne zaman kullanmalı: Parmak izi tarayıcınız yoksa ve PIN kodlarını sevmiyorsanız.

Desen kilidi, dokuz noktadan oluşan ızgara üzerinde bir şekil çizmenizi gerektiriyor. Noktaları istediğiniz yönde birleştirebiliyorsunuz. Noktaları birleştirmek gayet doğal bir hareket olduğundan kullanımı çok kolay ve eliniz alıştığında, kilidi açmak çok kolay bir hale geliyor.

Desen kilitlerinin sunduğu güvenlik, parolalarda olduğu gibi nasıl bir desen seçtiğinize bağlı. Dört noktayı birleştirmek size sadece 1.624 kombinasyon sunuyor. Dokuz noktayı birden kullanırsanız, 100.000 kombinasyona yaklaşıyorsunuz.

Araştırmalar, kullanıcıların desen oluştururken hem kolay tahmin edilebilir şekiller çizdiğini, hem de tembel olduğunu gösteriyor. Çoğu kullanıcı köşeden başlayarak dört veya beş noktayı kullanmakla yetiniyor ve sık rastlanan şekilleri çiziyor. Hepsinden kötüsü, kilidi açarken ekrana bakan birisi, onu hemen öğrenebilir. Bu yüzden desenler, çok iyi bir güvenlik seçeneği değil.

Parmak İzi Tarayıcısı

Artıları: Hızlı ve oldukça güvenli.

Eksileri: Sensörler her zaman en elverişli yerde bulunmuyor.

Şu sıralar çok yaygın olan parmak izi sensörleri, çoğu kullanıcı için varsayılan kilit açma yöntemi haline geldi. Hızlı, kullanımı kolay ve güvenli olan parmak izi yönteminin neden bu kadar yaygınlaştığını anlamak zor değil. Pixel gibi bazı telefonlar, parmağınızla yapacağınız hareketleri bile destekliyorlar.

Bununla birlikte her parmak izi sensörü aynı değil. Bazıları daha hızlı çalışırken bazıları, arka yüzde ulaşması zor bir konumda bulunabiliyor. Bunun yanında parmak izi tarayıcılarını eldivenle kullanamıyorsunuz.

Yüz Tanıma

Artıları: Hızlı ve kilidi tek bir bakışla açabiliyor.

Eksileri: Şu an çok güvenli değil.

Ne zaman kullanmalı: Banka ve ödeme uygulamalarını kullanmıyorsanız.

Yüz tanımanın iki türü var. Apple'ın Face ID teknolojisi kızıl ötesi sensör yardımıyla yüzünüzün 3 boyutlu bir haritasını çıkarıyor. "Kandırılmaz" olmasa da Apple, bu teknolojinin parmak izi sensöründen 20 kat daha iyi olduğunu söylüyor.

İkinci yöntem ise Galaxy S9, OnePlus 5T gibi telefonlarda kullanılıyor. Bu yöntem, ön kamerayla kaydedilen iki boyutlu görüntüyü kullanıyor. Bu yöntem hızlı olabilse de, kandırılması oldukça kolay ve gözlüklerle veya ışıklandırması yeterli olmayan yerlerde çalışmayabiliyor.