Güncelleme Tarihi:
‘Redhack & Sanal Alemin Klavyeli Asileri’ adlı kitabın yazarı Orhan Gökdemir’e göre sosyal hacker’lar sistemde gedikler açıyor ve toplumsal adalet için çalışıyor: “İnternet göründüğü gibi masum bir sistem değil. Kaynak erişimi devletlerin, uluslararası ve ulusal şirketlerin denetiminde. Bizim gibi ülkelerde çok sert ve örtük bir sansür de var. Her yerde bizi izliyorlar. Hacker’lar sistemi kırıyor, küçük gedikler açıyorlar, o gediklerden de sistemin arka tarafını görüyoruz. Robin Hood gibi birilerinden alıyorlar ama ‘yoksullar’a verdikleri tek şey bilgi. Hacker, bir yandan ‘sistemin’ kırılganlığını ortaya çıkarırken, öbür yandan yaratılan özgürlük görüntüsünün arkasında yatan sınırsız bağımlılığı hissetmemizi sağlıyor.”
ZALİME İTİRAZ EDEN SON KABADAYILAR
Orhan Gökdemir’e göre sosyal hacker’ların sevilmesinin nedeni müktedirlerin kirli işlerini ortaya koymaları: “Küçük ve etkili gruplardan oluşuyorlar. Belli ki yaptıkları iş nedeniyle kalifiye insanlar. Sol bir dil kullanmalarına rağmen yaratıcılıklarını korumayı da başarıyorlar. Örneğin Redhack bu konuda da oldukça yaratıcı. “Hak yiyen Hack yer”, içinde mizah tonu da olan başarılı bir slogan. Sıradan insanlarla uğraşmıyorlar. Hedeflerinde muktedirler var. Onların yaptıkları haksızlıkları, kirli işlerini deşifre ediyorlar. Yaptıkları riskli bir iş. İşlerinin içinde derin bir toplumsal itiraz var, cesaret var. Zalime, vahşi kapitalizme isyan halindeler. Bunu toplum için yaptıklarına inanıyorlar. Sanal alem kabadayılığı yapıyor denebilir.”
SÜPERKAHRAMANLAR GİBİ GİZEMLİLER
Vogue Türkiye Konular Editörü Yaprak Aras, hacker’ları zeki, ahlaklı, cesur, idealist ve güçlerini iyilik için kullandıkları için çekici bulduğumuzu düşünüyor: “Hacker romantizmi halk için çalışan hacker’ların varlığını öğrenmemizden sonra başladı. Anonymous ve Redhack’ten önce hacker dendiğinde aklımıza kişisel çıkarları için çalışan ‘nerd’ler geliyordu. Veya sinirlendiği için ona buna sataşan gruplar. Redhack ve Anonymous’un eylemleri hep halk adına siber intikam almak üzerine. Yapılan haksızlıklar üzerine, yine o konuyu ilgilendiren kişi ve kurumları hedef alıyorlar. Adalet kavramıyla ilgili çelişkiler yaşayan insanlara biraz olsun iyi hissetiriyorlar. Değişen dünyada siyasetin değişen yapısını anlamalarını seviyoruz. Eylemleri gerçek hayatı da etkiliyor. Kitleleri harekete geçirebiliyor, halkın slaktivizm (sanal dünyada bir şey yapınca o iş için gerçekten bir şey yapmış olma hissi- protestoya katılmaktansa tweet atmak ve bunun tatminini yaşama gibi) yanılgısına düşmesini de engelliyorlar. Süperkahramanlar gibi gizemli olmaları da hayranlık duygularını körüklüyor.”
Aras’a göre iktidarı sorgulayan hacker’lar o koltuklara sahip olmak için mücadele vermedikleri için de hayranlık topluyor: “Benim takip ettiğim hacker’lar durduk yerde kabadayılık yapmıyor. Şahsen yaptıkları işin, eylemlerinin ideallerinin önüne geçmemesi takdir edilesi. Bu, her tweet’ine kendi fotoğrafını da ekleyen günümüz siyasetçilerinden farklarını gösteriyor. Yeni dünyayı anlayabilen yeni liderlere ihtiyaç duyulan bugünlerde, hacker’ları o koltuklarda görmek isteyen çok kişi vardır, eminim. Ama onların gözünün o koltuklarda olmadığını anlayabiliyoruz. Hayranlığın sebebi de bu zaten. Özellikle Gezi olaylarında, dünyanın dört bir yanından hacker’ların nasıl aynı amaç için bir araya geldiğini gördük. Mesele gerçek anlamda zenginden alıp fakire vermek ise de, Redhack’in geçtiğimiz aralık ayında memur maaş ve primlerini yükseltmesi eylemi iyi bir örnek olabilir.”
HACK ETMEK ORGAZM GİBİ
Tamer Şahin (31) Türkiye’de yargılanarak ceza alan ilk hacker. Anılarını ‘Hacker’ın Aklı’ adlı kitapta toplayan Şahin’in Twitter’da yaklaşık 50 bin takipçisi var. Şöhret olma arzusuna sahip olmadığı halde insanların, özellikle de kadınların kendisiyle çok ilgilendiğini söyleyen hacker söyle konuşuyor: “Kadınlar ilginç şekilde bu mesleği seksi buluyor. Şimdi bile Twitter’dan biri sürekli ‘Seni istiyorum’ diye mesajlar atıyor. Sanırım onların gözünde zeki bir duruşum var. Eğer yeterince iyiyseniz hayatınızın bir döneminde mutlaka risk alırsınız. Ben öyle yaptım ve adımı açıkça söyledim. Hacker’lık öyle bir iş ki bir yeri hack’leyip oraya imzanızı attığınızda yaşadığınız orgazm, seksle yarışır.”
ÇEKİCİ, ULAŞILMAZ VE BİLGİLİ
Kod adı the mask olan hacker 37 yaşında. Askeri okul mezunu. Hack topluluklarının aksine Facebook ve Twitter tarzı sosyal ağlara üye değil. Yanlız çalışıyor ve kendine ulaşılabilmesi için sade tasarımlı bir blog kullanıyor. “Elde ettiğim şöhret zaten bu tarz işlere ihtiyaç duyan kişiler tarafından bana layık görüldü” diyen hackera göre hayranlığın temelinde merak ve gizem yatıyor: “Gizemli olmak dışarıya karşı belli bir karizma yaratıyor. Yıllarca sadece sesini duyduğumuz, yolda belki yanımızdan geçtiğinde dikkat bile etmediğimiz bir radyocu için de aynı şey geçerli. Hacker’ı dayanılmaz kılan özellikler var. Çekici, gizemli, ulaşılamaz ve bilgili diye düşünüyor insanlar. Şimdiye kadar gelen yüzlerce mail geldi, hepsine cevap yazmışımdır. Hayranlarım olduğunu biliyorum ama sayıları hakkında fikrim yok. Bir ara adıma açılmış bir hayran sayfası olduğunu duydum. Hesabın sahibinden kapatmasını istedim, kırmadı kapattı. Mail adresim vasıtasıyla bana ulaşan, ‘görüşelim’ diyen çok sayıda kişi oluyor. İstedikleri yardım talepleri de çeşitli. Bir kişinin özeline, video/fotoğrafına, kamerasına, bilgisayarına girmem için çok sayıda teklif alıyorum. Yardım ettiğim de oluyor bilinçli olarak etmediklerim de.
Yaptığımız çoğu şey illegal. Artık herkesin bir bilgisayarı ya da akıllı telefonu var, fakat bizler bu aletleri değişik boyutlarda kullanıyoruz. Diğerlerinden ileri derece de kullanıcı olmak; bizlerin belli sitelere saldırıda bulunan, birilerinin bilgisayarından dosya çalan, sürekli savaş halinde gibi görülmemize yol açıyor. Ama asıl işimiz hangi alanlarda açık olduğunu tespit etmek, saldırmak veya onarmak. İllegal olarak yaptığım şeylerin büyük bir çoğunluğunun sonucunda masum birilerinin zarar görmesinini engellemiş oldum.”
EFSANE 3 HACKER
Kevin David Mitnick: Dünya üzerinde şimdiye dek görülen en büyük bilgisayar dâhilerinden biri sayılıyor. Mitnick henüz 13 yaşına geldiğinde radyoların ve telefonların sistemlerini çökertip, çok güvenli sayılabilecek hemen hemen her türlü sisteme girmeyi de başardı. Digital Equipment Corporation (DEC)’in sistemine sızdı, sonra da sesli mail gönderen bilgisayarlar geliştiren Pacific Bell adlı şirketin bilgilerini çaldı.
Kevin Poulsen: İşe Los Angeles merkezli bir radyo istasyonunun telefon hatlarına ve 900’lü hatlara sızarak başladı. Ardından FBI tarafından arandığını öğrenen hacker FBI’ın sitesine girip bilgilerle oynadı.Öğrencilik yıllarında ABD’nin bütün güvenlik ve savunma ağının bağlı olduğu bilgisayar ağına sızdı. Bir güvenlik açığını keşfederek başardığı bu sızma sonunda geçici de olsa ülkenin bütün savunma sisteminin kontrolünü elinde tutmayı başardı.
Mark Abene: ‘Masters of Deception’ adlı hacker grubunun kurucu üyelerinden olan Mark Abene, ‘Phiber Optical’ takma ismini kullanarak Amerika’daki binlerce genci telefon sistemlerinin çalışma prensiplerini araştırmaya özendirdi. Amerikan Federal Mahkemesi, ibret olsun diye Mark Abene’yi 1 yıl hapse mahkûm etti. Hapishanede kutlamalarla karşılanan Abene, daha sonra New York Magazine tarafından “New York’un en zeki 100 kişisinden biri” olarak ilan edildi.