Google X’in kurucusu Sebastian Thrun inovasyonu anlattı

TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından İstanbul’da düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon Haftası’na katılan Google’ın sürücüsüz otomobil ve akıllı gözlük gibi projelerinin yaratıcısı Prof. Dr.Sebastian Thrun, çarpıcı açıklamalarıyla dikkat çekti. Google’ın proje grubu olan ‘Google X’in kurucusu olan Thrun, inovasyon için deneme-yanılma yönteminin önemli bir rol oynadığını belirterek, “İnovasyonun kendisi deney yapıp, yanılmak demektir. Belirsiz bir geleceği ve başarısızlığı kucaklamak gerekiyor. İnovasyonun dostu başarısızlıktır” diyerek Google X’te çalıştığı projeleri anlattı.

OTOMOBİLİ GOOGLE KULLANSIN

Sürücüsüz otomobil geliştirmeye trafik kazasında hayatını kaybeden bir arkadaşıyla başladığını aktaran Thrun, trafik kazalarının çok saçma olduğunu söyledi. Thrun, “Son 20-25 yıldan beri birçok sürücüsüz otomobil tasarlandı. Birçok ekip başarısızlığa uğradı. 2004’teki son teknolojiyle sürücüsüz otomobiller 7 mil kadar gidebiliyordu. O dönemde çölde 130 mil gidecek bir otomobil geliştirmeyi başardık. Aracımız kaza yaptı, çalılara takıldı. Ancak amacımızdan vazgeçmedik” dedi.

2 MİLYON DOLARLIK YARIŞMA

Daha sonra 2 milyon dolarlık ödül veren bir yarışmayı kazandıklarını söyleyen Thur, geleceğe doğru bir adım attıklarını ve aynı projeye Google ile geliştirmeye devam ettiklerini belirtti. Thur, “1000 millik bir rota belirledik. Otomobilimiz bu rotayı tamamlayana kadar yılmadan çalışmaya karar verdik. Şu ana kadar 700 bin mili hiçbir kaza yapmadan tamamladık. Çok büyük bir gelişme kaydettik ve 50 bin kilometre insanlar direksiyona oturmadan gidebiliyor. Artık eşim, tatile giderken ‘arabayı sen kullanma Google kullansın’ diyor” şeklinde konuştu.

TELEFONU PARÇALAYIP AKILLI GÖZLÜK YAPTIK

Google X’in projelerinden biri olan Google Glass’ta da çalıştığını ifade eden Thur, akıllı gözlük modelini ilk olarak akıllı telefondan çevirdiklerini söyledi. Thur, “Google Glass’ı ilk olarak tasarladığımız oldukça büyük, ağır ve görüşü engelleyen bir yapısı vardı. Ancak arkadaşlarımla beraber bir Android akıllı telefonu parçalayarak bir gözlük üzerine yerleştirme kararı aldık. Bu süreçte 6 farklı prototip geliştirik. Daha sonra ise hafifleterek bugünkü tasarımına kavuşturduk” dedi.

İLK DERSE 160 BİN KAYIT

GOOGLE’ın online eğitim üzerine geliştirdiği son projelerden biri olan ‘Udacity’ye değinen Thur, insanları eğitim alanında güçlendirmek lazım diye yola çıktıklarını ve minik bir deneyle bir proje başlattıklarını söyledi. Stanford Üniveriste’sindeki bir dersi online olarak vermeye başladıklarını dile getiren Thur, sözlerine şu şekilde devam etti: “İlk ders 160 bin öğrenci kayıt oldu. Bu dersi sadece tripod, kamera, kalem ve kağıt kullanarak tamamladık. Dönem sonunda 23 bin öğreci bu dersi geçti. Artık okulda verdiğimiz derse sadece 30 kişi geliyor. Geriye kalan 170 öğrenci ise online olarak dersi görmeye başladı. Şu anda daha çok bu projeye odaklanmış durumdayım. Ocak ayında Facebook’un ilk sınıfını açağız.”

İNOVASYONLA UÇUYOR

İNOVASYON Haftası’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye ihracatçılar Birliği’nin 20 yıl önce kurulduğunu hatırlatarak “Geride bıraktığımız 20 yılda değişime öncülük ettik. Bundan sonra da değişmeye devam edeceğimz. Bu değişimin gücü inovasyondan geliyor. İnovasyonlar koşuyoruz. Koşamadığımız yerde de uçuyoruz” dedi. Büyükekşi, “Dünya akıl almaz bir hızda değişiyor. Her ürünün akıllısı hayatımızı giriyor. Akıllı binalar, akıllı telefonlar gibi birçok alanda bulunuyor” dedi.

OTURDUĞUNUZ YERDEN YENİ İCAT ÇIKARTIN

EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, eskiden “oturduğun yerden icat çıkartma” veya “eski köye yeni adet getirme” dendiğini, artık bunun değiştiğini belirtti. Bakan Çağlayan, “Gençler artık teknolojik imkanlarla yetişiyor. Allah aşkına icat oturduğunuz yerden icat çıkartın, allah aşkına eski köye yeni adet çıkartın. Cep telefonundan istediğiniz zaman Google amcaya sorayım deniyor. Cüzdan değil cep telefonu unutulmamaya çalışılıyor” diye konuştu.

TÜRK TİPİ İNOVASYON

Türkiye’nin 2009 yılında yaptığı ihracatın kilosunun 1.19 cente denk geldiğini kaydeden Bakan Çağlayan, geçen yıl bu rakamın 1.59 cente yaklaştığını ifade ederek, “İnovasyon ile kalite katarak yükte hafif pahada ağır ürünler satacağız. Mini ipad 300 gram 500 dolar. 1 kilo fiyatı ise 1500 dolara denk geliyor. 1 kilogram demir çeliğin kilosubu 70 cente satıyoruz” dedi. Öte yandan Bakan Çağlayan, otomobillerin kemer ikazı ötmesin diye plastik kilit koyarak Türk tipi inovasyon yaptıklarını söyleyerek, “Türkiye’deki en büyük 100 şirketin toplam marka değeri 31 milyar dolar. Bu bize şampiyonlar ligindeki rakiplerimizi ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

YAZICIYLA ORGAN YAPILACAK

KÖK hücre üzerine yaptığı çalışmalara dünya çapında adından söz ettiren Wake Forest Enstitüsü Rejeneratif Tıp Başkanı Prof Dr. Anthony Atala, gelecekte yazıcılardan nasıl bir kağıt çıktısı alınıyorsa gelecek organların da yazıcılardan çıkarılabileceğini anlattı. Atala, “Hastanın üzerine yerleştirilecek bir printer üzerine çalışıyoruz. Röntgen cihazı gibi insanın yarasını tarayacak ve yara üzerinde doğru dokuyu oluşturacak. Yakın gelecekte hastalar üzerinde bunu kullanabileceğimizi düşünüyoruz” dedi. Şu ana kadar tam bir organ geliştirilmediğini sözlerini ifade eden Atala, gelecekte organ nakli bekleyen hastaların ölmesini engelleyebileceklerini dile getirdi.

YERLİ 'SAMSUNG'U BULMAMIZ LAZIM

MARKALAŞMA ve Kurumsal Kimlik Danışmanı Wally Olins, Türkiye’nin markalaşma konusunda yapması gerekenler konusuna değindi. Olins, “Kendinize sormanız gereken soru daha iyisini yapabiliyor musunuz? Türkiye’nin elinde bütün kaynaklar var. Gerçek markalar oluşturuşması lazım. Sonuçta inovatif ürünlerin arkasında fikirler var. Türkiye’nin Samsung’u bulması lazım. Geçmişte çok akıllı tasarımlar yapmış yapıldı” şeklinde konuştu. Hükümetin marka yaratma konusunda destek olması gerektiğini, ancak bunu domine etmeden yapması gerektiğini belirten Olins, çok ünlü bir moda tasarımcısıyla Türkiye’nin marka olma yolunda ilerleyebileceğini söyledi .

RENKLİ LASTİK YAPACAK

İnovasyon Haftası’nda konuşan Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, renkli lastik üretmek üzere çalışma başlattıklarını belirtti. Bayman, “Renkli lastik üretimi için en önemli sorun lastiğin kendi rengi olan siyahın aynı kazanda eritileceği renkli lastikle karışması oluyor. Bu yüzden lazerli bir yöntemle renkli lastik üretmeyi deniyoruz” dedi. Öte yandan Brisa çalışanlarından gelen fikirleri deneyimleme şansına da sahip olduklarını belirten Bayman, “lastik.com.tr, mobil servis ve bakım tırı Mobilfix ve sosyal seyahat platformu olan Tripin işte bu yaklaşım ile hayata geçtiler.” şeklinde konuştu.