God of War III Remastered: Kratos PS4’e iniş yaptı!

Beş yıl öncesine dönüş yapıp PS3’ün en iyi oyun mekaniğine sahip aksiyon oyunlarından birini tekrar su yüzüne çıkartan Sony Computer Entertainment için tek bir şey söylenebilir: Moda tutkunu. Remastered’lar, Reloaded’lar, Deluxe’ler ortada cirit atarken Sony de bundan eksik kalmak istemedi ve şahane GoW üçlemesinin son oyununu PS4’e uyarladı. Bunun sonucunda ortaya şunun gibi durumlar ortaya çıktı:

- Daha önce GoW oynamamış olanlar bu oyunda ne olup bittiğini anlamadı.

- Daha önce GoW oynamış olanlar yeni oyunun FPS hızına hayran kaldı, geri kalan konulara burun büktü.

- Daha önce oyun oynamamış olanlar bu oyunla ilgilenmedi.

- Daha önce tüm tanrıları biçen Kratos, “Hocam ne yaptınız ya? Baştan mı başlayacağız?!” diye serzenişte bulundu, Santa Monica stüdyolarını Sony’nin kafasına yıktı.

Ve şimdi gerçekler… 

Zeus! Yine mi sen?!

Gaia’nın sırtında başladığımız serüven, bizi nihayetinde maceranın sonundaki büyük kapışmaya götürüyor ama ara detaylar hakkında bilgi vermek istemiyorum, spoiler olmasın. Fakat şunu bilmelisiniz ki Yunan mitolojisindeki birçok ünlü isimle karşılaşıyor ve onlarla savaşıyorsunuz. Bunlar elbette birer boss savaşı olarak ekrana geliyor, savaşlarda da Sony’nin iyi bir iş başarmış olduğunu tekrar gözlemliyoruz.

Bildiğiniz üzere GoW bir aksiyon oyunu. Devil May Cry ve türevlerini biraz taklit ederek piyasaya çıkmış olsa da Sony, bu oyunlara kıyasla çok daha iyi bir oyun mekaniği ve sağlam bir senaryoyla oyunu besleyerek muhteşem bir işe imza atmıştı vaktinde. İlk GoW’un çıkışı öylesine büyük bir sürprizdi ki adı daha önceden hiç duyurulmadan piyasaya düşmüş ve inanılmaz yüksek puanlarla bir anda herkesin dikkatini çekmişti. İkinci oyun birinciden daha da başarılıydı.

Senaryo iyiydi, oynanışta bin tane yenilik vardı. PS2 için hazırlanan bu iki oyunu, üçüncü oyun PS3’te takip etti. Her ne kadar oynanış ve grafikler çok sağlam olsa da senaryo biraz daha yavandı bana göre. Oyun elbette iyiydi lakin neden Sony direkt olarak üçüncü oyunu PS4’e uyarladı, bunu çok da anlayabilmiş değilim.

Oyunun PS4 çıkartmasında değişenler ne diye soracak olursanız, size sağlam bir cevap vermem mümkün değil. Senaryoda hiçbir değişiklik yok zaten. Ekstra oyun modları da yok. Fakat daha önce PS3 için piyasaya sürülmüş olan bir iki ufak DLC oyuna dahil edilmiş. Oyunu tamamladıktan sonra Challenge’larda mücadele etmek isteyenlere güzel sürprizler var.

Oyundaki en önemli yenilik de elbette grafikler. Çok az olmak suretiyle oyunun hızı düşmekte ama genelinde 60 FPS hız görüyoruz. Oyun resmen akıyor diyebiliriz bu bağlamda da. Kratos başta olmak üzere oyundaki kaplamalar ve detaylar da artırılmış ama bu işin bir kısmı stajyerlere bırakılmış sanırım; bazı kaplamalar PS3 zamanından aynen taşınmış, bu olay tanrılara denk geldiğinde de iyice göze batar hale gelmiş maalesef.

Bir de şu durum var: PS4’e özel hazırlanan oyunlarda artık muhteşem ışıklandırmalar, yüksek çözünürlüklü kaplamalar ve bunun beraberinde de mükemmel bir atmosfer görüyoruz. Bu tip oyunlara da artık alıştığımız için PS4’teki GoW 3’ü gördüğümüzde aslında bazı mekanların, bazı yaratıkların nasıl da daha iyi olabileceğini otomatik olarak kafamızda canlandırabiliyoruz. Sonra ekranda olan biteni görünce hafif moralimiz bozulmuyor değil.

Yıllar sonra…

Bazı oyunları yıllar geçtikten sonra oynamak keyif vermezken elimizdeki oyunda aynı şeyi yaşadığımı söyleyemeyeceğim. Bunun en büyük nedeni de zamanında Sony’nin gerçekten muhteşem bir oyun yaratmış olması.

Kratos’un Athena tarafından verilen Blades of Exile bıçaklarıyla yaptığı kombolar hala öylesine tatmin edici ki… Bu oyunda Kratos’a düşmanlarını tutup onları bir kalkan gibi kullanarak koşma özelliği de verilmişti mesela, bu hareketi kullanmak da yine yıllar önce yaşanılan tatmini geri döndürdü.

Kratos Blades of Exile dışında da silahlar kullanabiliyor ve bunların her biri oyundan farklı bir keyif almanızı sağlıyor. Hades’in pençeleri, Herkül’ün eldivenleri derken durdurulamaz bir savaş makinesine dönüyorsunuz.

Kratos silahlarıyla dövüşmenin ötesinde büyü gücü de kullanabiliyor. Bunlar mavi mana barının enerjisiyle çalışıyor ve zor durumlardan kurtulmanızda önemli bir rol oynuyorlar.

Büyü ve sağlık barınızı uzatmak için Gorgon Eye ve Phoenix Feather parçalarını oyunun en gizli yerlerinde aramaya da yine devam ediyoruz. Oyun biraz modası geçmiş bir şekilde çoğu zaman sabit kamera açıları kullanıyor lakin bu, oyunun size ikonik, akılda kalıcı açılar sağlamasını da sağlıyor, normalde göremeyeceğiniz yerlere gizli sandıklar yerleştirmesini de.

Tatmin edici bir oyun süresi de bulunan oyunu alıp almamanız gerektiği konusuna gelecek olursak… Yazının başında söylediğim gibi eğer önceki GoW oyunlarını oynamadıysanız, burada neler olup bittiğini pek anlayamayacaksınız ama yine de oyundan bir ölçüde keyif alabilirsiniz. Oyunu yıllar önce oynayıp bitirip bir kenara koyduysanız ve GoW serisini de beğeniyorsanız, bence oyuna yine şans verilebilir zira tahmininizden öte bir keyif alıyorsunuz. GoW serisiyle pek aranız yok ama PS4’te keyifli bir oyun arıyorsanız şayet, bu oyunu almanızı tavsiye etmem. PS4’te başka bir ton oyun var, seriye ortadan dalıp çabucak sıkılacağınıza diğer oyunlara bakmanızı tavsiye ederim.  

Kayıt noktaları

Bir PS3 oyunu olmasından mütevellit, oyunda “kayıt noktası” adında, oyunu manuel olarak kaydetmenizi isteyen noktalar göreceksiniz, şaşırmayın. Sakince bu noktalara ilerleyin ve kayıt yerini seçip oyununuzu kaydedin. 

ARTI

+60 FPS hız.

+Aynı iyi oyun mekaniği.

EKSİ

-Senaryo yavan.

-Yeni bir özellik yok.