Güncelleme Tarihi:
Ghost of Tsushima, bizi 13. yüzyılın feodal Japonya'sında, Moğol ordusunun Tsushima Adası'nı ele geçirdiği döneme götürüyor. Bu adanın tek umudu ise oldukça yetenekli olan ve üzerinde büyük mü büyük bir sorumluluk taşıyan Jin Sakai. Açık bir dünyada geçen bu macera oyununda oldukça geniş kırsal bölgeler yer aldığı gibi, tarlalar, huzur dolu tapınaklar, eski ormanlar, çetin dağlar ve minik köylere kadar çok şeyle karşılaşıyor, o çağın atmosferine fazlasıyla giriyorsunuz.
Kore Yarımadası'nı ele geçiren Moğolların hedefi Japonya'dır. Ancak bu hedeflerinin önünde Tsuşima gerçeği de vardır. Kore ile Japonya arasında yer alan bu yarımadada Moğolları durdurmak için mücadele ediyoruz. İlk sahnelerde savaşı kaybediyor gibi görünürken, aslında Jin Sakai ile hikaye yeni başlıyor. Moğolların saldırısından kurtulmayı başaran Sakai, önce tutsak düşen dayısı Şimura Bey’i Hotun Han’ın elinden kurtarmaya, sonrasındaysa Moğol’u Tsuşima’dan hepten def etmeye uğraşıyor.
Dil konusunda oyun Türkçe dublaj desteği sunmuyor olsa da, Türkçe altyazı ile oyunu deneyimleyebilirsiniz. Daha gerçekçi olması adına dublajı İngilizce yerine Japonca da seçip, alt yazıdan oyunu takip edebilirsiniz. Tamamen seçim size kalmış! Ancak Japonca dublajda dikkat çeken bir nokta var: Ağız hareketlerine dikkate baktığınızda İngilizce konuşmalara göre ağız hareketlerinin ayarlandığını görüyorsunuz. Bu da Japonya dublajı biraz gölgelemiyor değil.
Elinizde bir samuray olur da kılıç dövüşleri olmadan olur mu? Ghost of Tsushima bu anlamda fazlasıyla doyurucu. Ancak kolay sanmayın; katananız ve dövüş teknikleriniz üzerinde gerçekten çokça çalışmanız ve kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Aksi halde boss'ları yani bölüm sonu 'canavar'larını geçmeniz pek mümkün olmuyor. Dövüş dinamiklerine yakından baktığımızda doğru hamleyi doğru zamanda yapmanın önemini görüyorsunuz. Gerçekten karakerinizi gerektiği gibi geliştirdiğinizde bir samuray gibi kılıç ustası oluyorsunuz. Yapay zeka zaman zaman sizi zorlasa da, oyunun bazı anlarında çok da iyi iş çıkarmadığını görüyorsunuz. Birini öldürürken yanı başındaki kişinin bundan haberinin olmaması mümkün değilken, oyunda mümkün hale geliyor.
Dövüşlerde dikkat çeken bir diğer nokta da düşmanı 'er meydanına' çağırmak. Yani bir gruba dalmadan önce teke tek dövüş için karşı tarafa çağrıda bulunabiliyor ve bu dövüşü tek hamleyle kazanabiliyorsunuz. Bu da oyuna ayrı bir hava katmış olsa da, bir noktadan sonra kendini tekrar etmekten öteye gitmiyor.
Ghost of Tsushima'dan bahsediyorsak sesin üzerinde de durmamak olmaz. Gerçekten de iyi çalışılmış, iyi işçilik çıkarılmış. Çevreden gelen sesler, ki buna rüzgar sesi, doğa sesi dahil atmosferin içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Geniş tarlalarda yürürken bunu daha iyi anlayacaksınız.
Grafik anlamında Ghost of Tsushima büyük bir yenilik getirmiyor. Ancak çayırlarda dolaşmak, at sürmek, ovalardaki sisin ağır ağır dağıldığı anlar elbette etkileyici. Yüz ifadeleri başta olmak üzere oyunda grafik üzerine çok detaylı bir iş gözünüze çarpmıyor. Ghost of Tsushima, grafik konusunda biraz yüzeysel kalmış denebilir.
Bu noktada tamamen kişisel bir yorum geliyor. Açıkçası geçtiğimiz haftalarda The Last of Us Part II'yi deneyimleyen ve iki kez bitiren biri olarak Ghost of Tsushima'nın çok yanlış bir zamanda geldiğini söylemeliyim. Bu oyunun üzerine Ghost of Tsushima oynarken yer yer oyuna odaklanamadığımı dahi fark ettim. Bakalım The Last of Us Part 2'yi oynayan diğer oyuncular da benim gibi hissedecek mi?
En nihayetinde Ghost of Tsushima, iyi bir oyun ve uzak doğu kültürüne biraz olsun merakınız varsa mutlaka deneyimlemeniz gerekiyor. Grafik anlamında önemli bir yenilik getirmiyor olsa da, sunduğu atmosferi tatmak oyun boyunca ayrı bir keyif oldu.
Hürriyet Teknoloji Puanı: 87