Güncelleme Tarihi:
İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin yaşandığı son yıllarda insanların giderek bilinçlenmesi şirketleri, bu alanda daha duyarlı olmaya zorluyor. Önceleri sosyal sorumluluk olarak yapılan pek çok projeden, aynı zamanda kazançta elde edebileceğin gören markalar, artık sürdürülebilir bir sistem oluşturmaya eskiden olduğundan daha hevesli gibi görünüyor.
İklim değişikliğini önlemede önemli yeri olan yenilenebilir enerji alanında Google’ CEO’su Sundar Pichai, kaleme aldığı blog yazısında dikkat çeken bir açıklama yaptı. Pichai açıklamasında, üç kıtada kurulması planlanan yenilenebilir enerji altyapısı için 2 milyar ABD Doları yatırım yapacaklarını belirtiyor. Bu yatırımın hazırda olan santraller yerine, yeni yapılacak olanlara aktarılması da bir diğer önemli nokta. Şirket böylelikle hem karbon ayak izini düşürebilecek hem de istihdam sağlanmasına katkı sağlayacak. Pichai bu yatırımın, 1.600 megavatlık (MW) temiz enerji sağlayacağını, ilerleyen dönemde ise Google’ın yenilenebilir enerji geliştiricileriyle yaptığı tedarik anlaşmalarının toplamda 5.5GW olacağını belirtiyor. Şirket 2017 yılında tüm enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ederek bu konuya önem verdiğini göstermişti.
Öte yandan Amazon, Ikea gibi şirketlerden de iklim değişikliğine karşı temiz enerji yatırımları ile ilgili eş zamanlı açıklamalar geldi. Temiz enerji yatırımları hakkındaki açıklamaların “Küresel İklim Grevi” etkinliği ile aynı zamana denk gelmesi sivil hareketin markalar üzerindeki etkisine bir örnek olabilir.
Reklamcılıkta “İyilik” yılı mı olacak?
Reklam ve topluma fayda sağlama ilk etapta pek örtüşmüyor gibi görünse de toplum refahı için duyarlı çalışmaların daha fazla gündem oluşturması şirketlerin bu alana ilgisini artırıyor. Geçtiğimiz günlerde kadın ve çocuğa şiddet içeren programlara, dizilere reklam vermeyeceğini açıklayan Samsung Türkiye de iyilik yolunda önemli bir adım attı.
Sosyal ve çevresel açıdan bilinçli şirketler, daha iyi toplum algısı, tüketici güveni ve şirket itibarına sahip olabilir. Bu da artan satışlara, sadık müşterilere yol açabilir. Günümüzde yerel ve küresel sorunların farkında olan toplumlara hitap eden markalar, daha fazla etki yaratmak için eleştirel düşünmelidir. Bütçelerin iyilik yönünde yapılan projelere doğru yöneldiğinin sinyallerini uluslararası prestijli yarışmalarda kazanan projelere bakar görebilmek de mümkün. Ne mutlu ki artık “iyilik” kazanıyor ve sektörü, büyüklüğü ne olursa olsun şirketlerin bu yönde yaptıkları girişimler onları geleceğe daha güvenle taşıyacak gibi görünüyor.
Serap TORUN
twitter.com/seraptorun73