Güncelleme Tarihi:
Metrik sistem her yerde aynı olduğu için pek dikkat çekmiyor. ABD, Liberya ve Myanmar dışındaki tüm ülkeler resmi ölçüm sistemi olarak metrik sistemi kabul ediyor. Ancak bu üç ülke de uluslararası ticarette aynı sistemi kullanıyor.
18. yüzyılda, Fransız devriminden önce birçok ülkede, hatta bazen aynı ülkenin farklı bölgelerinde ağırlık ve uzunluk gibi ölçümlerde farklı sistemler kullanılıyordu.
Fransız Devrimi ile bu durum değişti. 1789-99 yılları arasında devrimciler iktidarı kralın ve kilisenin elinden almakla kalmadı, eski gelenek ve alışkanlıkları ortadan kaldırarak toplumda köklü değişikliklere de neden oldu.
1793'te uygulamaya koydukları Cumhuriyetçi takvimde bir gün 10 saatten, bir saat ise 100 dakikadan oluşuyordu. Takvim üzerindeki dini etkilerin ortadan kaldırılması amaçlanıyor, Katoliklerin Pazar günlerini ve azizlere adanmış günleri hesaplaması zorlaştırılıyordu.
Ancak yeni hükümetin getirmek istediği ondalık sistem sadece takvimde tutmadı, diğer alanlarda kalıcı oldu. İşte bugün kullandığımız kilogram ve metre gibi ölçü birimleri o zamandan kalma.
Yeni ölçüm sistemini oluşturma görevi, Aydınlanma döneminin bilim insanlarına verildi. Bunlar, yeni sistemi geleneklere değil tümüyle doğaya ve bilime dayandırmak istiyordu. Bu nedenle metre, Kuzey Kutbu'ndan ekvatora kadar olan mesafenin 10 milyonda biri olmalıydı.
Bu mesafeyi ölçerken Paris Rasathanesi'nden geçen meridyen esas alındı. Bu amaçla iki gökbilimci 1792'de işe koyuldu; ancak bir yılda tamamlamayı planladıkları ölçümler yedi yıl aldı.
Bugün Voltaire, Descartes, Victor Hugo gibi Fransız Devrimi'nin kahramanlarına adanmış bir mozole olan Pantheon o zamanlar eski ağırlık ve diğer ölçülerin saklandığı bir depo olarak kullanılıyordu. Yeni ölçü sistemine geçmeyi bekleyen şehirler eski ölçüleri buraya göndermişti.
Fakat yeni ölçülere harcanan o kadar emeğe ve ustalığa rağmen insanlar alışkın oldukları eski ölçüleri bırakmak istemiyor, yeniye şüpheyle bakıyordu.
Parisli yetkililer yeni sistemi yaygınlaştırmak amacıyla çarşıya müfettiş gönderiyordu. 1812'de Napolyon metrik sistemi bırakıp eski ölçülere döndü. 1840'ta yeniden metrik sistem getirildi. Ancak Fransa'da herkesin bu sisteme geçmesi 100 yıl aldı.
Bunun nedeni sadece devletin ısrarlı çabaları değildi. Fransa hızla endüstri devrimine doğru yol alıyordu. Askeri amaçlı haritalar doğruluk payı yüksek ölçümler gerektiriyordu.
1851'de tüm ülkelerin bilimsel ve sınai gelişmeleri sergilediği ilk Dünya Fuarı gerçekleşti. 1889'daki Dünya Fuarı için Paris'te Eiffel Kulesi inşa edildiğinde 324 metre ile dünyanın en yüksek yapısı ortaya çıkmış oldu.
Bütün bu gelişmeler dünyanın en eski uluslararası kurumunu gündeme getirdi: Uluslararası Ağırlık ve Ölçü Birimleri Bürosu (BIPM).
Uluslararası standartları korumak amacıyla Paris'te kurulan bu kurum, yedi uluslararası ölçü birimi belirlemiş bulunuyor: metre, kilogram, saniye, amper, kelvin, mol ve kandela.
Platinden yapılma standart metre burada tutulur ve ona göre yapılan örnekler diğer ülkelere gönderilirdi. 1960'larda metrenin tanımı ışığa göre yapılıp çok daha kesin bir özellik kazandırıldı. Bugün evrensel fizik kurallarına göre tanımlandığından gerçekten de doğaya dayanan bir ölçü birimi haline geldi.
Paris'in batısındaki Sèvres bölgesinde yer alan büro aynı zamanda özel koruma altındaki ilk kilogramı saklıyor. Platin ve iridyum alaşımından yapılma silindir şeklindeki bu orijinal kilograma da kuantum fiziği temel alınarak yeni tanımlama getirilecek. Kasım ayından itibaren Planck sabiti olarak bilinen mekanik nicelik esas alınacak.
BIPM yöneticisi Dr Martin Milton'a göre, önemli teknolojik zorlukların aşılmasını gerektiren bu yeni tanımlama, Higgs Bozonu'ndan sonraki en zorlu deney olacak. 2005'te başlayan ve yakında sonuçlanacak olan bu bilimsel proje ile kilogram, bugüne kadar görülmemiş ölçüde bir kesinlik kazanacak.
Metrenin oluşumu ile başlayan süreç modern ekonominin temelini atıp küreselleşmeye giden yolu açtı; kesin hesaplar gerektiren mühendislik projelerinin hayata geçirilmesini sağladı. Bugün de evreni daha iyi anlamamızı sağlayacak bilimsel araştırmalarda temeli oluşturmaya devam ediyor.