Güncelleme Tarihi:
EMC’nin desteği ile uluslararası bağımsız araştırma şirketi Vanson Bourne tarafından; aralarında Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas’ın bulunduğu beş ülkede; kamu, telekom, medya, finans, üretim, enerji, perakende ve sağlık sektörlerini temsilen, 250 ile 3000 çalışanlı, bin şirketin katılımı ile gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları açıklandı.
“Felaket Kurtarma Araştırması 2012: Ortadoğu, Türkiye ve Fas” başlıklı araştırma sonuçları, EMC Türkiye Genel Müdürü Önder Sönmez ev sahipliğinde; EMC Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgeleri, Veri Yedekleme ve Kurtarma Sistemleri Bölüm Başkanı Kelly Ferguson katılımıyla düzenlenen toplantıda paylaşıldı.
Araştırmaya göre, bölgeyi vuracak herhangi bir felakette; Ortadoğu, Türkiye ve Fas’daki kuruluşların %82’si bugünkü sistem ve altyapıları ile; kayıp veri ve sistemlerini kurtaramayabileceklerini ifade etti. Kuruluşların %64’ü de geçtiğimiz 12 ay içinde veri kaybı ya da sistem aksama süresi gibi sorunlar yaşadığını belirtti.
Ayrıca, araştırmaya katılan kuruluşların %37’si yeniden tam kapasiteyle çalışmaya başlamak için en az bir gün ve hatta daha fazlasına ihtiyaçları olduğunu belirtirken; aksama sürelerinin de ortalama iki gün sürdüğünü söyledi.
Avrupa ile bölge kıyaslandığında da; İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Rusya pazarlarını kapsayarak gerçekleşen araştırmada, Avrupa’da araştırmaya katılan kuruluşların %74’ü bugünkü sistem ve altyapıları ile; kayıp veri ve sistemlerini kurtaramayabileceklerini ifade etti. Kuruluşların %54’ü de, geçtiğimiz 12 ay içinde veri kaybı ya da sistem aksama süresi gibi sorunlar yaşadığını belirtti.
Türkiye’ye bakıldığında, araştırma, bölgeye paralel olarak Türk şirketlerinin %81’inin bir aksama süresi, kesinti ya da arıza sonrasında sistemlerini ya da verilerini tamamen kurtarabilecekleri konusunda çok emin olmadığını gösterdi. Ayrıca, ülkedeki işletmelerin %51’i son 12 ay içinde veri kaybı ya da sistem kesintisi gibi sorunlar yaşadıklarını bildirdi.
Bu işletmelerin %59’u bu soruna donanım arızasının sebep olduğunu belirtti. Araştırmaya katılan şirketlerin %46’sı veri kaybı ya da sistemlerde yaşanan kesintilerin sebep olduğu en önemli olumsuz etki olarak çalışanların verimliliğinin azalmasını gösterdi. Türk işletmelerin %66’sı disk-tabanlı veri depolama çözümleri kullanırken, %53’ünün hala teyp kullandıkları ortaya çıktı. Ancak teyp kullanan işletmelerin %74’ü yedekleme için teyp kullanımından vazgeçip, başka sistemlere geçmek istediğini, bu işletmelerin %44’ü de bunun nedeninin daha hızlı yedekleme olduğunu belirtti.
Araştırmanın Türkiye sonuçları ilginç birkaç noktayı daha ortaya koydu; Türkiye’den araştırmaya katılan 250 kuruluşun %41’i BT bütçelerinin yüzde kaçını veri kuratma ve yedeklemeye ayrıdıklarını bilmediklerini ifade ederken; sadece %4’ü bütçenin yüzde on ile on beşlik dilimini bu yatırıma ayırdığını belirtti. Bölgede ise bilmeyenlerin oranı %25, BT bütçelerinin yüzde on ile on beşlik dilimini bu yatırıma ayıranların oranı ise %9’larda. Araştırmaya katılan Türk şirketlerin %29’u veri yedekleme ve felaket kurtarma konusundaki kanuni yükümlülükleri bilmediklerini ifade etti, ki bu rakam bölge ortalaması olan %16’nın oldukça üzerinde. Buna karşın Türkiye’de aylık bazda yedekleme yapan kuruluşların oranı bölge ortalaması olan %19’un çok daha üzerinde; %30’larda seyrediyor.
EMC Türkiye Genel Müdürü Önder Sönmez araştırmaya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Elde edilen bu sonuçlar, günümüzde miktarı hızla artan veriler ya da bu verilerin kullanımına yönelik beklentiler için uygun olmayan demode teknolojileri geride bırakıp, yedekleme sistemlerinde köklü bir değişime gidilme ihtiyacının altını çiziyor. Gelecek nesil yedekleme ve kurtarma çözümlerine geçiş doğal bir afet, kasıtlı, kötü niyetli bir saldırı ya da BT sistemlerinde rutin ya da sık görülen kesintiler durumunda işte sürekliliği garanti ediyor. Felaket Kurtarma Araştırması 2012: Ortadoğu, Türkiye ve Fas araştırması, bölgedeki yedekleme ve felaket kurtarma stratejilerinin yeterliğini inceleyerek, yedekleme sistemlerindeki köklü bir değişimin şirketlerin veri kaybını ve farklı sebeplere bağlı aksama sürelerini nasıl önleyebileceğini öngörüyor.”
EMC, EMEA Bölgesi Yedekleme ve Kurtarma Sistemleri, Pazarlama Direktörü Kelly Ferguson ise, araştırmanın sonuçlarının Ortadoğu, Türkiye ve Fas’ta yedekleme ve kurtarma konularına yönelik mevcut yaklaşımın yeniden gözden geçirilme gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi. Elektronik veriler ve bu verilerle ilgili sistemlerin başarı için son derece önemli olduğuna değinen Ferguson; araştırmanın, çoğunluk şirketin bir BT sistem arızası ya da daha aşırı durumlarda, sistemlerini ve verilerini kurtarma konusunda tam olarak hazırlıklı olmadığını gösterdiğini ifade etti. Ferguson; “EMC’nin tüm şirketlere tavsiyesi, bugün piyasada olan gelecek nesil çözümleri kullanan, her ayrıntısı iyi düşünülmüş, stratejik bir yedekleme ve kurtarma stratejisi benimsemeleri. Bu onları günlük arıza ve kesintilere karşı koruyacak ve ayrıca daha ciddi olaylarda da teyp ya da CD-ROM gibi eski sayılabilecek teknolojilere kıyasla daha düşük sahip olma maliyetiyle koruyacaktır.” dedi.