Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2013 12:32
Evrende gözlenebilen en genç yıldızlar, Güneş Sistemi'nin yakınındaki Orion takım yıldızında bulundu.
Daha önceden varlığı bilinmeyen 15 önyıldız, Avrupa Uzay Ajansı'na ait olan ve NASA'nın da önemli katkılarda bulunduğu Herschel uzay teleskopundan elde edilen verilerin daha önce elde edilmiş diğer verilerle kıyaslanmasıyla keşfedildi.
Önyıldızların bulunmasına, Herschel Photodetector Array Camera and Spectrometer (PACS) adlı aracın topladığı, genişliği bir saç teliyle karşılaştırılabilecek incelikte, 70 ve 160 mikrometrelik dalga boyundaki kızıl ötesi ışık önemli katkı sağladı. Herschel'den gelen verileri, NASA'ya ait Spitzer Uzay Teleskopu'nun, Orion takım yıldızındaki oluşum halindeki önyıldızlara ilişkin daha önce yaptığı taramalarla kıyaslayan araştırmacılar böylece önyıldızları ortaya çıkardı.
Yaşları en genç olan önyıldızlar, Herschel teleksopundan elde edilen görüntüler sayesinde bulundu. Spitzer'e ait verilerde çok soğuk oldukları için seçilemeyen önyıldızların varlığıysa, Şili'nin Atacama Çölü'ndeki Atacama Pathfinder Experiment (APEX) adlı yer teleskopunun radyo dalgası gözlemleriyle kanıtlandı.
Araştırmacılar, yeni keşfedilen 15 önyıldızdan 11'inin, "son derece" kırmızı renkte olmasının, bunların dışarıya yaydıkları ışığın elektro manyetik yelpazenin düşük enerjili kısmında yeraldığını gösterdiğini belirtti. Bu bulgudan, bu önyıldızların hala gaz tabakasına derin bir şekilde bağlı olduğu sonucunun çıktığını anlatan astoronomlar, bunun, söz konusu önyıldızların çok genç olduğu anlamına geldiğini belirtti.
Bu keşif, bilimadamlarına yıldız oluşumunun en erken ve en az anlaşılmış aşamalarını gözleme imkanı verdiği için önem taşıyor.
Daha önce varlığı bilinen erken devredeki 7 önyıldızla birlikte Orion takım yıldızında bulunan bu tip önyıldızların sayısının 18'e çıktığını anlatan araştırmacılar, bu sayının, bölgedeki önyıldız veya önyıldız adaylarının sadece yüzde 5'ini oluşturduğuna dikkati çekti. Ortaya çıkan resmin, en genç yıldızların, belki de 25 bin yıldan beri bu gelişim aşamasında olduğuna işaret ettiğini bildiren araştırmacılar, Güneş'in 10 milyon yıldan beri varlığını sürdürdüğü dikkate alındığında bunun kozmik zamanda ancak göz açıp kapamaya yetecek kadar kısa bir süre olduğunu belirtti.
Önyıldızlar Almanya'daki Max Planck Institute for Astronomy adlı kuruluşta doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan Amelia Stutz'un başkanlığındaki araştırma ekibince keşfedildi. Stutz, "Bu sonuçlarla, yıldızların oluşmaya başlama anına tanıklık etmeye her an biraz daha yaklaşıyoruz" dedi.
Önyıldızların keşfine ilişkin araştırma The Astrophysical Journal adlı bilimsel dergide yayımlanacak.
Önyıldızlar nedir
Yıldız oluşumunun ilk safhalarından birini oluşturan önyıldızlar, yıldızlar arasındaki yoğun gaz ve toz tabakasının yer çekimi etkisiyle aşamalar halinde büzülmesi sonucu ortaya çıkan, sıcak, yoğunluğu yüksek bir çekirdekten oluşuyor. Bu kütle daha sonra çekirdekte ortaya çıkabilecek nükleer füzyona bağlı olarak evrilerek yıldızları meydana getiriyor.
Bu, başıboş dolaşan soğuk gazın, yıldız adı verilen çok yoğun ısıya sahip bir plazma topa dönüşmesi, kozmik standartlara göre oldukça hızlı bir zaman dilimi olarak adlandırılan, sadece yüzbin yıllık bir süreyi içeriyor.
Etrafındaki yoğun gaz ve toz tabakası nedeniyle gözlenmesi çok zor olan önyıldızları, en az ömürlü ve en donuk dönemlerini yaşadıkları erken devrelerindeyken gözlemek astronomların önündeki en büyük zorluğu oluşturuyor.