Güncelleme Tarihi:
Onbinlerce teknoloji meraklısı, pazara sunulan yeni ürünleri ve cihazları deneyimlemek için 50 yıldır her Ocak ayında Las Vegas’ta düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı CES’te buluşuyor. Büyük ilgi ve heyecana sahne olan etkinlikte bu yıl, Yapay Zeka ve Robot Teknolojileri, tanıtılan cihazlardan daha çok ilgi görmeyi başardı.
Robotların yetenekleri ve hareket kabiliyetleri her geçen gün daha karmaşık bir hal alırken, CES’te sergilenen yapay zeka ve robot teknolojileri de aynı hızla günlük hayatımıza entegre oluyor. Yapay zeka ve robot teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin yaşam kalitesinden, iş hayatındaki rutin işlere kadar hayat tarzımızı ve iş yaşantımızı oluşturan dinamikleri değiştirmesi bekleniyor.
Günümüzde Dördüncü Endüstriyel Devrim olarak adlandırılan Endüstri 4.0’ın parçası olmak dünya ekonomileri için benzersiz fırsatlar sunuyor. İki asırdan fazla süren üç sanayi devrimi büyük oranda “makineleşme” odağında gerçekleşirken, Dördüncü Sanayi Devrimi tamamen farklı bir yaklaşıma sahip. Devrim; fiziksel, dijital ve biyolojik yaklaşımları bir potada eritiyor.
Tahminler bazı endüstriyel analistler tarafından yapılırken Gartner, analitik etkileşimlerin yüzde 50’sinin önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde yapay zeka aracılığıyla sağlanacağını öngörüyor.
Yapay zeka ve makine öğrenimi, ilerleyen süreçte beyaz eşyalar, otomobiller, sensörler ve drone’lar gibi günlük hayatımızın bir parçası olan araçlarda yer bulacaklar. Yeni devrimin büyük oranda yapay zeka ile şekillendirileceğini göreceğiz fakat geçtiğimiz yıllarda makine ve derin öğrenim alanları ve bu alanlarda yaşanan gelişmeler, şaşırtıcı yeteneklerin ortaya çıkmasını sağladı. Devrimin bu yeni evresi, genlerin sırrını ortaya koyarken, insan beynindeki kilitleri açıyor. Günlük işlerin daha hızlı, verimli, akıllı ve basit yollarla çözülmesini sağlayan, basit ve insan zekasını aşan bir teknolojiye ihtiyaç duyuyorlar.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından düzenlenen “The Global Shapers Annual Survey 2017” araştırmasına göre Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki gençler, Dördüncü Sanayi Devrimi'nin çalışma ve günlük hayatları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu düşünürken, birçoğu robotların bulunduğu bir gelecekte yaşamak ve onlarla birlikte çalışmak konusunda oldukça rahat bir tutum sergiliyorlar.
Körfez İşbirliği Konseyi’nde, Suudi Arabistan ve Abu Dhabi merkezli Mubadala'nın desteklediği 100 milyar dolarlık teknoloji fonu, petro-ekonomilerden bilgi tabanlı ekonomilere geçmenin uzun vadeli stratejisi olarak görünüyor. BAE, Ekim 2017'de dünyada ilk kez, ülkenin gelecek teknolojileri ve yaratacağı etkileri ciddiye aldığını ortaya koyarak Yapay Zeka Bakanlığı'nı ilan etti ve ilk atamasını gerçekleştirdi.
Yapay zekanın Dördüncü Endüstriyel Devrimi tetikleyen en önemli etken olmasıyla birlikte dünya genelindeki şirketler, vizyonlarını yapay zeka bazlı ürünler ve teknolojiler üzerine kurmaya başladılar. LG Electronics son yapılan açıklama kapsamında, yapay zeka geliştirme aracının, son teknoloji ile geliştirilen ürünlerin pazara sunulma sürecini hızlandırabilmek için tüm iş birimlerinde kullanılmaya başlandığını duyurdu.
LG'nin tescilli “Deep Learning” tabanlı yapay zeka teknolojisi, yeni ürünlerin en son teknoloji ile kullanımını hızlandırmaya yönelik çabalarıyla paralellik taşıyor. LG ThinQ ile “yaşa ve öğren” kavramı da yepyeni bir anlam kazanıyor. LG ThinQ platformu ile geliştirilen cihazlar, zaman içerisinde kendilerini eğitip, geliştirebiliyorlar. Makine öğreniminin bir üst boyuta taşınmasıyla beraber geliştirilen yeni cihazlar çevresel öğeleri ve kullanıcı davranışlarını algılayabiliyor. Örneğin klimalar, kullanıcılarının alışkanlıklarını zaman içerisinde öğrenerek, evin ısısını kullanıcının genellikle tercih ettiği seviyeye getirebiliyor. “Kabin görüntüleme teknolojisi” ise şoförün yüz ifadesini ve hareketlerini öğrenebilirken, sürücünün uykusuz kalmaya başladığı anı tespit edebiliyor.
DeepThinQ, ticari ve tüketici sektörlerini hedefleyen ürünlerin tasarım süreçlerini de değiştiriyor. Kore Incheon Uluslararası Havalimanı’nda hizmet veren “Airport Guide Robot”, sofistike ortam gürültüsü aracı ile ses tanıma özelliğini geliştirerek yolcuların taleplerinin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Platform; açık platform, açık ortaklık ve açık bağlantı stratejileri aracılığıyla müşterilere en güçlü yapay çözümlerini sunmak için geliştirilen açıklık felsefesinin bir örneği olarak öne çıkıyor.
Şüphesiz, teknoloji ve inovasyona öncülük eden şirketler büyük bir hızla teknoloji sağlayıcılık rolünden insanlığın yaşam biçimini yeniden tanımlayan dev şirketlere dönüşüyorlar. Bu dönüşümün etkilerini sosyal medya, bürokrasi, iş dünyası ve medya üzerinden hayatımızın neredeyse her alanında hissediyoruz. Teknoloji düşüncelerimizi etkilerken, görüşlerimizi şekillendiriyor, etkisini her alanda hissettiren, her yerde var olan bir gerçek haline dönüşüyor.
Dünyamız bir çok yönden önemli bir değişim sürecinden geçiyor. Bu noktada önemli bir paya sahip olan teknoloji ve inovasyon, insanları monotonluktan kurtararak daha fazla yenilik yapmalarını ve daha kaliteli yaşamalarını sağlıyor. Teknoloji şirketlerinin, teknolojinin neden olduğu sosyo-ekonomik erozyon üzerinde büyük bir sorumluluk taşıdıklarını fark etmeleri gerekiyor. LG’nin, yaklaşan büyük değişime toplumları hazırlamak için hükümetler, endüstriler, tüketiciler, aktivistler ve tüm paydaşlarla etkileşime geçerek, birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bu doğrultuda yapay zekayı yeni bir teknoloji olarak gören bir vizyondan çok, hayatlarımızın her alanını etkileyebilecek pozitif bir vizyon olarak kabul etmeliyiz.
Yeni nesil teknolojiler pazara sunulurken teknoloji geliştiricileri, sivil topluma liderlik ederek, yeteneklerine güven vermeli, yeniden eğitmeli ve becerilerini yeniden ayarlamalıdır. Sonuç olarak yapay zeka ve robotların bunları bizim için yapmasını bekleyemeyiz. Ya da beklemeli miyiz?