Güncelleme Tarihi:
Her PC kullanıcısının en kötü kabusu, bir gün bilgisayarın sabit diski veya SSD’yi tanımaması. Verilerinizi çok uzun zaman önce yedeklediğiniz ya da yedekleme sırasında bir hata ile karşılaştığınız için büyük ihtimalle o değerli fotoğraflara, zahmetle hazırladığınız müzik koleksiyonuna ve önemli belgelerinize elveda diyebilirsiniz. Çünkü sistem artık diskinizi göremiyorsa veri kurtarma programlarının ve online kurtarma sistemlerinin yapabilecekleri tek şey karanlıkta rastgele dosya aramak. Çoğu durumda bu tür hasarlar en deneyimli bilgisayar kullanıcıları için bile sabit diski çöpe atmakla sonuçlanır zira kurtarma çabaları sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir. Diğer taraftan bu tür durumlar profesyonel veri kurtarma uzmanları için ilginç bir uğraş. Temiz odalı laboratuvarlarında karmaşık araçlar ve parçalarla içleri açılmış sabit diskler üzerinde çalışıyor, SSD ve USB diskleri bellek modüllerine kadar ayrıştırıyorlar.
Bu sayede cihazın üzerindeki hasarlı veri genellikle bulunuyor ve bir araya getirilebiliyor. Bahsettiğimiz uzmanlar, Almanya’nın Böblingen şehrindeki bir ofis kompleksinde çalışıyorlar. Binanın bulunduğu sanayi bölgesi, dünyanın en büyük veri kurtarma firmalarından Kroll Ontrack şirketinin Almanya ofisine ev sahipliği yapıyor. Profesyoneller çalışırken gözlem yapma fırsatı bulduk. Lojistik ve satın alma bölümünden sorumlu Stefan Heib, her gün 20 ila 30 yeni iş aldıklarını belirtiyor: “Bu işlerin kapsamı yanlışlıkla formatlanmış USB belleklerden yangın söndürme amaçlı sıkılan su sebebiyle zarar görmüş sunucu raflarına kadar değişiyor”.
Teknisyenler sürücüleri okunabilir hale getiriyor ve birebir kopya görüntüsünü çıkarıyorlar. Veri kurtarma departmanı ise bu disk görüntüsünü kullanarak dosyaları alıyorlar. Durum ne kadar ümitsiz görünürse görünsün, müşteriler %90 ihtimalle verilerinin neredeyse tamamını barındıran yeni bir sabit diske kavuşuyor.
En kötü senaryoda ne yapmalı?
Veri kurtarma uzmanları için her durum, aşağı yukarı dramatik denebilecek bir felaketle başlıyor. Kroll Ontrack şirketinin pazarlama müdürü Kathrin Brekle, “Kişisel kullanıcılarda veri taşıyan ortamlar genellikle kazalar sonucu bozulur” diyor. Bu kazalar genellikle USB sabit disklerin masadan düşmesi veya notebook bilgisayarların dikkatsizce kullanılmasından kaynaklanıyor.
Böyle çarpmalarda, dönen manyetik disklerin yalnızca birkaç millimetre üzerinde bekleyen okuma kafaları diskin hassas yüzeyine çarparak çentiklere sebep olur ve nihayetinde hasar görür. Şirketin temiz oda laboratuvarını yöneten Martin Hiller, “Hassas bir şekilde yerleştirilmiş olan bu servo sektörleri ve yolları zarar görürse okuma kafası artık kendisini disk üzerinde doğru noktaya yerleştiremez hale gelir” diyor.
Fiziksel hasar: sabit diskten “tık” sesleri geliyor
Bu durumda disk çalışmaya başladığında tıklamaya benzer sesler üretir. Bu sesler, okuma kafası ilk pozisyonu aramaya çalışırken oluşur ve sonunda disk çalışmaya hazır olduğunu belirtmediği için bilgisayar tarafından tanınmaz. Bu koşullar altında sadece veri kurtarma laboratuvarlarından yardım alabilirsiniz. Diskinizi veya bilgisayarınızı derhal kapatmanız ve diskin daha fazla sarsıntıya maruz kalmayacağından emin olmanız gerekir. Aslında sürücüye erişme amaçlı tüm çabalar diske daha fazla hasar verecektir.
Dahili bir sabit sürücüden bahsediyorsak şunları deneyebilirsiniz: Bilgisayarı kapatın ve sorun yaşayan diske giden tüm veri ve güç kablolarını çıkarın. Önlem olarak bilgisayarınızı kapattıktan sonar birkaç dakika bekleyin. Cihazı tekrar çalışır duruma getirin ve sadece güç kablosunu (geniş olan) takarak tekrar ses çıkarmaya başlayıp başlamadığını dikkatlice dinleyin. Eğer ses duymuyorsanız veri kablosunu da takın. Sürücü sistem tarafından tanındıysa önemli dosyalarınızı başka bir diske yedekleyin. Bu yöntem işe yaramadıysa sürücünün güç kablosunu hemen çıkarın.
Kroll Ontrack laboratuvarına gönderilen mekanik hasara uğramış SSD ve USB disklerin de genellikle içyapı olarak sağlam oldukları ortaya çıkıyor; hasar gören kısım yalnızca arabirim veya mobil cihazın kendisi olabiliyor. Bu durumlarda veri kurtarma uzmanları cihazı en azından verilerin okunabileceği hale getiriyorlar.
Mantıksal hatalar: veri kaybı
Diğer taraftan Kroll Ontrack laboratuvarına donanımları hala sağlam birçok sürücü de geliyor. Bu sürücüler Windows Disk Yönetimi arayüzünde görülebiliyor, fakat kaydedilmiş veriler bulunamıyor. Bu durum dosya sistemi hatalarından, ya da bölümün formatlanmış veya silinmiş olmasından kaynaklanabiliyor. Martin Hiller, “böylesi durumlarda sürücü üzerinde herhangi bir yazma işlemi yapılmamalıdır, çünkü mevcut verinin üzerine yazıldığı anda artık geri getirilemez” diyor. Sorun çıkaran sürücü Windows işletim sisteminin kurulu olduğu diskte ise çıkarıp başka bir PC’ye takarak ya da harici bir USB kutusu ile bağlayarak verilerinizi bir kurtarma programı ile geri getirmeye çalışabilirsiniz. Bu da işe yaramazsa veri kurtarma uzmanlarına başvurun.
Temiz odada tamir
Gelen sürücüler öncelikle bir kopyalama istasyonuna bağlanıyor. Bunlar, üzerlerinde birçok denetleyici ve en eski cihazlarla bile uyumlu portlara sahip PC’ler. Kroll Ontrack tarafından geliştirilen yazılım bunları doğrudan çalıştırıyor, böylece Windows tarafından algılanmamasına sebep olabilecek denetleyici veya firmware hataları atlanarak diskin kopyası çıkarılabiliyor. Diskin okuma kafası ile ilgili bir problem olduğu anlaşılırsa doğrudan temiz oda laboratuvarına gönderiliyor.
Temiz oda: Açık diskler üzerinde çalışılan alan
İlk bakışta Kroll Ontrack firmasının temiz odası normal bir laboratuvardan farklı görünmüyor. Ancak malzemeler ve havalandırma sistemi sayesinde neredeyse tozdan tamamen arınmış durumda. Bu ortamda teknisyenler normal koşullarda cihazları tamamen yok edecek bir işlem yapıyor ve sabit disklerin dış korumalarını açıp çalıştırıyorlar. Martin Hiller’a göre “Okuma kafasının hareketini izlemek, sorunun tanımlanmasını mümkün kılıyor”.
Okuma kafası, motor veya denetleyicinin hasarlı olduğu ortaya çıkarsa teknisyenler ellerindeki dev yedek parça arşivine başvuruyorlar. Böblingen’deki yerleşke farklı firmalar tarafından üretilmiş 20 bin kadar farklı sabit sürücü barındırıyor. Martin Hiller, “Yedek parçaların kesinlikle aynı modele ait olması gerekiyor çünkü üreticiler her toplu üretimde ufak detayları değiştirebiliyorlar” diyor. Ancak parça değiştirmek her zaman sorunu çözmüyor. Mesela okuma kafası tam olarak uysa bile kafaların yerleştirimi orijinal parçadakinden farklı olabiliyor (sağdaki fotoğraf). Bu kayma ancak mikroskop altında fark edilebilecek kadar ufak oluyor ve yalnızca okuma yazılımı tarafından dengelenebiliyor. Bu nedenle bütün sürücüler, diskin en azından hasarlı olmayan tarafının okuma istasyonunda kopyalayabileceği hale getiriliyor.
Flash bellek: Şifrelenmiş veri tuzağı
Sabit disklerle karşılaştırıldıklarında SSD diskler, veri kurtarma uzmanlarına daha farklı sorunlar çıkarıyor. Hareketli parçaları olmadığı için prensipte hassasiyetleri daha düşük, ayrıca SSD denetleyicinin hatalı olması durumunda veriler sürücüden çıkarılarak kolayca okunabilecek ayrı bellek yongalarında bulunuyor. Ancak SSD’nin tipine bağlı olarak dosyaları doğru bir şekilde tekrar bir araya getirmek maharet istiyor. Hiller’a göre “çoğu durumda ham veri %99 oranında okunabiliyor; fakat SSD donanımsal olarak şifrelenmiş ve şifre anahtarları hatalı denetleyicide ise dosyaları bulup çıkarmak pratikte imkansız”. Yani belirli bir SSD modelinden veri kurtarma şansınızı öğrenmek için cihazı göndermeden önce telefonla görüşmek en mantıklısı.
Uzmanlar için Android tabanlı telefonlar ve eski iOS cihazlardan veri kurtarmak nispeten daha kolay. Fakat Apple iPhone 4s, iPad 2 ve üzeri cihazlarla şifrelenmiş Android cihazlarda sistem yazılımı çalışabilir halde değilse onlar bile verileri kurtaramayabiliyorlar. Ufak yapıları nedeniyle microSD kartlar da sorun olabiliyor. Dolayısıyla bu belleklerde taşınan bilgilerin sık sık yedeklenmesi öneriliyor.
Yap-boz gibi bir dosya bilmecesi
Veri kurtarma sözkonusu olduğunda sürücünün okunabilir hale getirilmesi yalnızca ilk adım çünkü ham veriden dosyaların ayıklanması gerekiyor. Bu amaçla Kroll Ontrack mühendisleri sürücünün okunabilir veriye sahip birebir kopya görüntüsünü alıyorlar. Standart dosya sistemine sahip geleneksel sabit disklerde görüntüden dosyaları almak nispeten kolay. Ancak iş hasarlı denetleyiciye sahip SSD’lere geldiğinde durum değişiyor. Bu hallerde teknisyenlerin her bellek yongasını ayrı ayrı okumaları gerekiyor zira dosyalar (aynı RAID sisteminde olduğu gibi) farklı çipler arasında dağıtılıyor ve doğru şekilde birleştirilmeleri gerekiyor. İşin içine bir de donanımsal şifreleme giriyorsa verinin okunabilmesi için cihaz üreticisinden yardım alınması gerekiyor. Veri kurtarma mühendislerinin işi, profesyoneller tarafından kullanılan iç içe geçmiş sanal sistemlerde iyice zorlaşıyor. Böylesi durumlarda mühendisler, sanal bir sistemde çalışan bir veritabanını geri getirmek zorundalar; bu veritabanı ise RAID bir sistemde birden çok diske dağıtılmış bir dosya sisteminde yer alan bir konteyner dosyada bulunuyor; yani donanım ve dosya sistemi hataları, sistemin her seviyesini etkiliyor. Şirketin veri kurtarma laboratuvarından sorumlu Holger Engelland, “Bu durumda tıpkı matruşka bebekleri gibi, sonunda veriye ulaşana kadar sırayla katman katman tamir etmek zorunda kalıyoruz” diyor.
Veri kaybı: profesyoneller bile hata yapabilir
Firmanın en büyük müşterilerini, -aslında her türlü veri kaybı senaryosuna karşı tedbirli olmaları gereken- bilgisayar firmaları oluşturuyor. Engelland, “Sistem yöneticileri bile işletim hatalarına karşı korunmasızlar“ diyor. Birkaç terabyte büyüklüğünde e-posta arşivleri, müşteri verileri veya tasarım çıktıları bir anda yok olabiliyor; ya da durum gerçek bir felaketle sonuçlanabiliyor: “En karmaşık işlerimizden birinde, yangın sebebiyle tetiklenen duman dedektörleri birkaç sunucu rafı ve teyp yedeklerini sırılsıklam etmişti”. Bu amaçla Böblingen laboratuvarında teypleri temizleyip yedekleyebilen bir cihaz geliştirildi. Kroll Ontrack, işini birkaç dramatik durumda bile başarıyla tamamladı: Amerika’nın Columbia uzay mekiğinin enkazı içinden çıkarılan ve neredeyse kül olmuş bir sabit diskten veri kurtarabildiler.
Veri kurtarmada en büyük sorunlardan biri, aranan verinin üzerine yazılmış olduğunda ortaya çıkıyor. Böylesi durumlarda genellikle yapılacak hiçbir şey kalmıyor. Dolayısıyla, kayıp veriye sahip sabit disk üzerine hiçbir şekilde kayıt yapmamak çok önemli. İşin büyüklüğü ya da zorluğu ne olursa olsun Kroll Ontrack tüm işleri aynı hassasiyetle alıyor: Müşteri internet üzerinden veya telefonla şirketi arıyor; görüşmeden problemin çözümü için cihazın şirkete gönderilmesi, uzaktan kontrol işlemlerinin uygulanması ya da bir Kroll Ontrack ekibinin müşteriye gönderilmesi gibi farklı alternatifler değerlendiriliyor. Saydığımız bu alternatiflerin sonuncusu, yüksek veri güvenliği söz konusu olduğunda gerçekleşiyor. Sabit diskin şirkete tanılama için gönderilmesi karşılığında 90 euro alınıyor. Müşteri sorun hakkında detaylı olarak bilgilendiriliyor ve kurtarılabilir dosyaların bir listesini alıyor. Müşteri bu dosyaların kurtarılmasına karar verirse Kroll Ontrack uzmanları dosyaları şifreli bir USB sabit diske kopyalayarak müşteriye gönderiyor ve en az birkaçyüz euro’luk hatırı sayılır bir fatura kesiyor. Bu fiyata hem kurtarma, kullanılan yedek parçalar ve ek masraflar dahil.
SEBEPLER VE İLK YAPILACAKLAR
Veri kaybında acil durum
Veriler mekanik bir sebepten dolayı okunamaz hale gelirse hemen sürücüyü devre dışı bırakın; ayrıca hiçbir şekilde üzerine yeni dosya kaydetmeyin veya program yüklemeyin.
HDD, BIOS veya disk yönetimi konsolunda görünmüyor ve ritmik olarak tıklama sesi duyuluyor ise: Devre dışı bırakın ve bir veri kurtarma uzmanına danışın.
Disk algılanmıyor, fakat sesler normal ise: Açılışı bir USB bellekten yapın, diski devreye sokun ve verilerinizi başka bir ortama kaydedin.
Dosyalar/klasörler silinmiş, disk bölümü formatlanmış ise: Yazma erişimine dair tüm işlemlerden kaçının, Recuva (aşağıda) gibi bir veri kurtarma yazılımına başvurun.
Hiçbir çözüm işe yaramıyorsa ve sürücüde önemli bilgileriniz varsa: Veri kurtarma uzmanlarına başvurun.