Güncelleme Tarihi:
Dünya uygulamasında, önde gelen ekonomilerin mobil uygulama pazarında, bir katma değerli servisinin tüketici tarafından satın alınmasıyla elde edilen gelirin yüzde 70’ini teknoloji KOBİ’lerinin aldığını belirten Alkin “Örneğin 1 dolara satılan uygulamanın 70 senti o uygulamayı yazan hazırlayan şirkete gidiyor. Türkiye’de ise ancak 25 senti…Yani, Türkiye’deki Teknoloji KOBİ’leri üçte bir daha az bir para kazanıyor yurt dışındaki rakip veya benzer mobil servis sağlayıcı firmalara göre. Bu da rekabet edebilirliği mümkün kılmıyor” diye konuştu. 2023 hedefleri arasında yazılım alanında 500 milyon dolarlık ihracat hedefi konulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kerem Alkin, bu koşullarda Türkiye’nin başarılı olmasının zor olduğunu ifade etti.
Alkin, "e-ticaretin Geleceği" konulu basın toplantısında yaptığı konuşmada, akıllı cihazların dünyada yaygınlaşmasına bağlı olarak yazılımlara yönelik hızlı gelişen sürecin içinden geçildiğini dile getirerek, bu anlamda, katma değerli servislerin en önemli mecra olarak algılandığını kaydetti.
Türkiye’de aplikasyon satın almak sıkıntılı
MOBİLSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin şöyle devam etti: "Artık ses iletişimi mobil alanda giderek küçülen bir bölüm olarak duruyor. Buna rağmen, Türkiye’de data aktarımı ya da veri akışı anlamına gelen süreçlerde ses iletimiyle aynı vergilendirmenin olduğunu görüyoruz ve rekabet açısından bu durum olumsuz bir tablo. Teknolojik bilinçlenme dünya ile eş düzeyde yürümüyor. Bir aplikasyonun Türkiye'deki tüketici tarafından temini halen rekabet edecek düzeyde kolaylaştırılmış değil. Uluslararası aplikasyon pazarında bir defa kredi kartı bilgilerini girmeniz yeterli oluyor. Türkiye'deki mevzuat gereği teknoloji KOBİ'si tarafından üretilen aplikasyonu almaya kalktığınızda mobil ödeme sistemlerinde aşamadığımız problemler var. Her defasında kredi kartı bilgilerinizi yeniden girmeniz gerekiyor. Türkiye'deki uygulamaya baktığınızda, kullanıcıları küstürecek sorunlarla karşı karşıyayız. Uluslararası alanda aplikasyon temini ne kadar hızlıysa Türkiye'deki temin edilme sürecinde aynı ölçüde hızlı ve etkin olmasının peşinden koşuyoruz.”
Teknoloji KOBİ’siyiz
Katma değerli servis sağlayıcı şirketleri “teknoloji KOBİ” si olarak değerlendiren Prof. Dr. Kerem Alkin, MOBİLSAD’ın 7 üyeli İnternet Geliştirme Kurulu’na 1 üye ile yer almasının önemini ve getirdiği sorumluluğu hatırlattı. Alkin, çağımızda ses iletişiminden daha çok; katma değerli servislerden esas gelir elde edildiğini ifade etti. Alkin, “STK olarak çalışmalarımızı ortaya koyarken konunun küresel rekabet boyutuna da bakıyoruz. Katma değerli servisler Türkiye’de iddialı ama dünya ile rekabet edebilir halde değil. Türkiye’ye ürettiğimiz katma değerli servislerle bir ihracat geliri kazandırmalıyız. Bunu yapabilmek için ise sektöre mutlaka rekabet edebilmeleri için destek olunmalı. Ülkemizdeki mobil alanın vergilendirilmesi ile dünyadakini karşılaştırdığımızda Maliye Bakanımız da bu tablodan memnun olmadığını açıkladı.” diye konuştu.
e-ticaret Yasası’na dikkat
Elektronik ticaret ile ilgili yasa tasarısı ile ilgili olarak da konuşan Prof. Dr. Kerem Alkin, “Bu yasa ticareti geliştirici olmalıdır. Her sınırlayıcı düzenlemeyi ana, yani temel yasanın içine koyarsanız TBMM'den bu yasalar geçtikten sonra dünyada değişen trendlere bağlı olarak söz konusu maddeleri yeniden Meclis Genel Kurulu’nda değiştirmek, uygulamada gözlenen büyük sakıncaları telafi etmek çok zor oluyor” dedi. Alkin, teknolojik yeniliklerin hızına vurgu yaparak, şöyle devam etti: “E-ticaret mecrası 5-10 yıl içinde ne kadar değişikliklere uğrayacak kim bilir? Türkiye’nin Bilgi Teknolojilere ve İletişimi Kurumu gibi (BTK) başarılı ve etkin bir kurumu var. Bütün dünyayı takip eden bir kurumdur. E-ticaret yasası hazırlanırken ‘ikincil düzenlemeler ve sınırlandırmayla ilgili düzenlemeler BTK tarafından düzenlenir' gibi bir atıfta bulunulabilirdi. Zaman içinde de devamlı ana, temel yasaları değiştirmekten de, ikincil düzenlemelere atıf yapılarak kurtulmuş olunurdu"
Alkin, E-ticaret Kanun Tasarısı'nda birtakım sorunların bulunduğunu belirterek, "Yasa tasarısında dile getirdiğimiz, uygulamada çıkacak sorunların, yeni TTK'da yaşananlardan hiçbir farkı yok. Bazı köşe yazarları iyi ki yeni TTK’daki sorunları yazmışlar. E-ticaret Kanunu'nda da bazı sorunlar var. TBMM'de bir alanı ilgilendiren yasal düzenleme yapılırken sosyoekonomik ve teknik etki analizi yapılmıyor. Bir yasa çıkarılırken ya da yargı kararı verilirken teknik anlamda bilgi alınması açısından sosyoekenomik ve teknik etki analizi raporu hazırlanması gerekiyor" diye konuştu.