Güncelleme Tarihi:
Plastik olmasaydı ne müzik kayıt altına alınabilir ne de film yapılabilirdi. Modern tıpta kullanılan birçok alet ve cihaz plastik içerdiği gibi, otomobil ve uçak parçaları da plastiğe dayanıyor.
Bilgisayar, telefon ve internet teknolojisi de plastik olmadan mümkün olmazdı.
Ancak bugün plastik üretimi için kömür ve petrol gibi fosil yakıtların kullanılması gerekiyor. Bu işlem ise iklim değişikliğine neden olan sera gazlarından biri olan karbondioksit (CO2) salınımına yol açıyor.
Ama bir yolunu bulup da CO2 emisyonuna yol açmayacak şekilde plastik eşya üretimi ya da bu gazın atmosferden emilmesi mümkün olsaydı ne olurdu?
Yeni teknoloji, karbondioksidin kendisini plastiğe dönüştürerek atmosfere salınan miktarın azaltılmasını sağlayabilir.
İngiltere'deki Karbondioksit Değerlendirme Merkezi'nde (CDUUK) çalışan araştırmacılar, karbondioksitten naylon üretimi üzerinde çalışıyor.
Sheffield Üniversitesi'nde Kimya Mühendisliği Profesörü olan ve bu merkezin direktörü olarak görev yapan Dr. Peter Styring, "Bunun mümkün olduğunu düşünmek çılgın bir fikir gibi görünebilir, ama bunu yaptık" diyor.
"Hammadde olarak fosil yakıt yerine, bazı kimyasal yöntemlerle atık karbondioksidi kullanarak endüstriyi baş aşağı çevirebilirsiniz. Bu petrokimya sektöründe devrim yaratır" diyor Styring.
Günümüzdeki teknolojik yöntemlerle kullanılan karbondioksidin çoğu, atmosfere salınan kısımdan oluşmuyor, kimyasal süreçlerin yan ürünü olarak ortaya çıkan gazlar kullanılıyor.
Ancak araştırmacılar, fabrikalardan salınan karbondioksidi de toplayıp kullanmayı amaçlıyor.
Karbondioksitten plastik yapmak için gelişkin katalizörler kullanmak gerekiyor. Bunlar, üretim sürecinde kullanılmayan ama kimyasal tepkimeyi hızlandıran maddeler.
Almanya'daki petrokimya grubu Covestro, yüzde 20'si karbondioksitten oluşan döşekler üretti.
Araştırmacılar, CO2 ile diğer bileşimler arasında kimyasal bir tepkimeye yol açan ve poliüretan yapımında kullanılan bazı kimyasalların oluşmasına yol açan bir katalizör keşfetti.
Poliüretan maddesi, döşek ve yastık yapımında ve buzdolabı yalıtımında kullanılıyor ve yılda 15 milyon ton üretiliyor.
Hammadde olarak CO2 kullanılması karbon salımının azalmasını sağlayabilir.
Bilim insanları dünyanın birçok yerinde farklı türden plastik yapımında CO2 kullanıyor.
İngiltere merkezli Econic adlı firma, CO2'den üretilen köpük ürünlerinin yanı sıra elastik yapılı polimere dayalı iki yıl içinde raflarda yerini alacağına inanıyor.
Şirketin satış müdürü Leigh Taylor, bu materyallerin geleneksel plastikle aynı kaliteye sahip olmakla kalmadığını, bazı açılardan onları aştığını söylüyor:
"Bazı malzemelerimizin çizilmeye veya ateşe dayanıklılık gibi alanlarda ürünlerimizin performansının daha iyi olduğunu görüyoruz."
Econic, bütün polyolların yüzde 30'unun karbondioksitten üretilmesi durumunda 90 milyon ton karbon emisyonunun atmosfere salınmasının önüne geçeceğini, bunun da dört milyon ağaca veya iki milyon aracı trafikten çekmeye denk olduğunu hesaplıyor.
Dahası, karbondioksit standart hammaddeye göre çok ucuz olduğu için (geleneksel hammaddenin tonu 2 bin dolarken karbondioksidin tonu 100 dolar) üreticilere büyük tasarruflar aptırabilir.
Hırslı gelecek planı
Bilim insanları yeniden kullanılabilen gıda kapları ile biberonların hammaddesi olan polikarbonatları da karbondioksitle şekeri karıştırarak üretmeye çalışıyor.
Şeker temelli bu çözüm, Kanada'da 2010'da biberonlarda kullanımı yasaklanan BPA gibi maddelere göre daha güvenli olacaktır.
Daha hırslı bir hedef ise karbondioksitten etilen üretmek: Dünyada kullandığımız plastiğin yarısı etilenle yapılıyor ve bu da onu en önemli hammaddelerden biri haline getiriyor.
Swanse Üniversitesi'nden Profesör Enrico Andreoli karbondioksidi su ve elektrikle bir araya getirerek bunu sağlamaya çalışıyor.
Karbondioksitten plastik polietilen üretimini ticari açıdan makul hale getirmek 20 yıl sürebilir. Fakat Prof. Andreoli bunun uğraşmaya değecek bir hedef olduğunu söylüyor:
"30-40 yıl sonra fosil yakıtlardan etilen üretemez hale geleceğiz. Bu yüzden bunu karbondioksitten üretmek için yeni yollar bulmamız lazım."
Bazı planlar ise çevresel açıdan dezavantajlar içeriyor.
Patatesten yapılan tek kullanımlık çatallar, mısırdan yapılan şişeler ve atık gıdadan yapılan çöp torbaları gibi bioplastikler son dönemde basında sıklıkla yer aldı.
Fakat doğada söylendiği kadar kolay çözünmüyorlar ve genellikle endüstriyel müdahale gerektiriyorlar. Bu da karbon salımı açısından daha fazla enerji üretimi demek.
Bitkilerin yetiştirilmesi, toplanması, fabrikalarda hammadde haline getirilmesi ve ardından tekrar yok edilmesine kadar uzanan bütün süreci düşününce bu tür ürünlerin daha fazla karbon ayak izi oluyor.
Bu da bizi karbondioksitten plastik yapımına geri getiriyor: Dünyanın kirlilik problemini çözmeyecek ama başka açılardan dünyayı daha yeşil kılabilir.