Güncelleme Tarihi:
Kaspersky araştırmasına göre tüketicilerin %50'sinin veri ihlali sonrasında artık bir çevrimiçi hizmet sağlayıcısı kullanmayacağını ve %57'si ise güvenlik ve gizliliklerinin "akıllı" sistemden etkilenmesi konusundaki endişeleri olduğu belirtiyor. Bu sayılar, özel verileri denetim altında tutmanın nihayet genel bir endişe haline geldiğini gösteriyor. Çevrimiçi kullanıcılar günlük olarak verilerini istenmeyen kişilerle paylaşma riskleriyle karşı karşıya kalıyor.
Teknolojiyle ilişkilerimizi tam olarak nasıl kuracağımızı hala öğrenmeye devam ediyoruz. Böylece kişisel verilerimizi daha iyi, güvenilir ve olası endişelerden uzak tutmak adına daha dikkatli olmaya çalışıyoruz. Örneğin yeni kimliğini eline alan bir gencin paylaştığı masum bir fotoğraf finansal dolandırıcıların eline geçebilir. Veya arkadaşlarına yönelik yazdığı duygusal bir mesaj yabancılar tarafından saldırgan olarak rapor edilebilir. En son katıldığınız partideki fotoğraflarınız onay almadan çevrimiçi ortamda ortaya çıkabilir, çocuğunuzun akıllı saati 7/24 canlı konumlarını yayınlıyor olabilir.
Kuruluşlara yönelik veri sızıntıları ve fidye yazılımı saldırıları gibi bazı riskler büyük ölçüde kullanıcının kontrolü dışında olsa da doxing gibi tehditler kullanıcılar tarafından ele alınabilir. Doxing, kullanıcı verilerinin açığa çıktığı pek çok kanalda (forumlar, sosyal medya ve uygulama kayıtları) dikkatli bir tutum izleyerek önlenebilir.
Dijital riskler kullanıcıların kendilerini çevrimiçi olarak ifade etmekten vazgeçmeleri gerektiği anlamına gelmediği gibi, bu çoğu insanın zaten yapmaya istekli olduğu bir şey değildir. Teknoloji ve inovasyon yaşamlarımızı iyileştirmeli, zihinsel refahımızı güçlendirmelidir. Özellikle içinde yaşadığımız zorlu dönemde dijital refah herkes için en önemli öncelik olmalıdır. Bu nedenle dijital vatandaşların kişisel verileri çevrimiçi ortamda nasıl sorumlu bir şekilde ele alacaklarını öğrenmeleri gerekir. Tıpkı mali durumlarımızı ele almamız ve fiziksel işlerle ilgilenmemize benzer şekilde.
Bu nedenle uzmanlar, harici uzmanların da yardımıyla veri kaybı risklerini ve stresini azaltacak ve kullanıcılar için doxing riskini azaltacak özet bir kılavuz oluşturdu. Üç bölüme ayrılan kontrol listesi, tarayıcı etkinliği ve uygulama takibi gibi kontrol ettiğimiz ve kontrol etmediğimiz verileri ve karşılaşabileceğiniz diğer kişilerin bu verileri nasıl kullanabileceğini ele alıyor. Böylece kullanıcılara internette güvenli bir şekilde gezinmelerine yardımcı olacak doğru bilgi ve araçları sağlayarak, teknolojiden endişe duymadan keyif almalarına ve daha az dijital stres yaşamalarına yardımcı olmayı hedefliyor.
Şirketin Kıdemli Güvenlik Uzmanı Anna Larkina, şunları ifade ediyor: “Hayatımız dijital dünyayla bu kadar iç içe geçmişken, çevrimiçi tehditlerle düzenli olarak karşılaşmamız şaşırtıcı değil. İnsanların kendini ifade etmek kullandığı araçları onları cezalandırmak ve incitmek için kullanan doxing ile mücadele bu yüzden önemli. Ne yazık ki kendimizle ilgili çevrimiçi olan her şeyi kontrol etmek mümkün değil, ancak bunun için bazı adımları atarak başlayabiliriz. Verileri güvende tutmak ve riskleri azaltmak için verilerimizi kimlerle ve nasıl paylaştığımıza dikkat etmeli ve kontrol altında tutmak için bazı önlemler almalıyız. Bunların bir kısmı şifre yöneticileri veya gizliliği etkinleştiren tarayıcı uzantıları gibi doğru gizlilik araçlarını yükleyerek ve yöneterek çözülecek türden şeyler.”
Electronic Frontier Foundation Kişisel Teknoloji Uzmanı Daly Barnett de şunları ekliyor: “Veri hijyeni bir kişisel bakım şeklidir. İnsanlarla çevrimiçi veya çevrimdışı bağlantı kurma riskinin olduğu gerçeğini kabul etmek, daha iyi bir dijital güvenlik planına doğru atılmış büyük bir adımdır. Kendi dijital gizliliğimiz ve güvenliğimiz konusunda çıtayı yükselttiğimizde, bağlantı kurduğumuz diğer kişilere de özen göstermek için üzerimize düşeni yapıyoruz. Hayatımızın dijital yönlerini ne kadar insana yakın hale getirebilirsek, çıtayı yükseltmeye yönelik atacağımız ilk birkaç adım o oranda göz korkutucu olmaktan uzaklaşır."