Güncelleme Tarihi:
Proje yürütücüsü, Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Mühendisliği Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığının desteklediği "Ağır Metal İyonlarıyla Kirlenmiş Maden Yatağı ve Yakın Çevresindeki Toprakların Fitoremediasyon Yöntemiyle Kirliliklerin Giderilmesinin Araştırılması" konulu proje kapsamında bazı çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Çevre kirliliğine neden olan unsurların başında ağır metal iyonlarının geldiğini belirten Sağlam, ağır metallerin çevrede kendiliğinden bozulmaya uğrayamayacaklarını ancak geliştirilmiş özel yöntemlerle uzaklaştırılabileceğini ifade etti.
Sağlam, nüfus artışına paralel olarak artan evsel atıklar, sürekli gelişen sanayi sebebiyle ortaya çıkan çeşitli endüstriyel ve kimyasal atıklar, tarımda kullanılan metal içerikli suni gübreler, pestisitler ve verim artırıcı diğer kimyasalların uzun yıllar içerisinde toprakta, yer altı ve yer üstü sularında ağır metal birikimine neden olduğunu vurguladı.
Son yıllarda yapılan araştırmalar kapsamında kirlenmiş bölgeleri onarmak ve düşük bir maliyetle bunu gerçekleştirmek için bitkilerin kullanılabileceğine dikkati çeken Sağlam, "Biyolojik temizleme teknikleri içinde yer alan bitkilerle ıslah yöntemi diğer yöntemlere göre hem ekonomik hem de ekolojik açıdan en uygun yaklaşımdır." ifadesini kullandı.
Bu kapsamda yaptıkları araştırmada kullanılan bitkilerin ağır metal biriktirebilen ayçiçeği, yabani hintyağı, huş ve titrek kavak olduğunu anlatan Sağlam, "Bu sayede bitkilerle ıslah açısından uygun olmayan türlerin tercih edilmesinin önüne geçilerek ekolojik, ekonomik ve peyzaj açısından istenilen sonucun daha hızlı bir şekilde elde edilebilmesi mümkün olacaktır ayrıca pasa sahalarının bitki yetişmesine uygun hale getirilmesi ile toprak ve yer altı sularının madencilik faaliyetlerinden kaynaklanan ağır metal kirliliği önemli ölçüde azaltılmış olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Sağlam, iki aşamalı olarak yürütülen projenin birinci aşamasında, maden sahasından alınan ağır metal içeriği yüksek topraklar ile ormanlık alandan getirilen temiz toprakların farklı oranlarda karıştırılarak, sera ortamında saksı denemeleri yürütüldüğünü ifade etti.
İkinci aşamada ise maden işletmesi etrafında bulunan ve ağır metal içeriği çok yüksek olan pasa döküm sahasında dört farklı deneme parseli kurulduğunu aktaran Sağlam, çalışma öncesi toprak örneklerinin ağır metal içeriklerinin ve maden sahası topraklarının bitki ıslahı işlemine uygunluğunun belirlenmesi için sera ortamında ve arazi şartlarında ön çalışma yapıldığını söyledi.
Topraktaki kurşunda yüzde 79 azalma sağlandı
Prof. Dr. Sağlam, araştırma sonucunda saksılardan alınan toprak örneklerinin ekim öncesi ve hasat sonrası olarak analiz edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Yabani Hint yağı ve ayçiçeği saksılarından alınan toprak örnekleri ile bitkilerin yeşil aksam ağır metal analiz sonuçlarına göre ayçiçeği topraklarında ekim öncesi ile hasat sonrası topraklar karşılaştırıldığında bakırda yüzde 17, çinkoda yüzde 41 ve kurşunda yüzde 48 ağır metal içeriklerinde azalma görülmüştür. Ekim öncesi toprak konsantrasyonları ile karşılaştırıldığında ayçiçeği bitkisinin yeşil aksamında biriken ağır metal ortalaması sırasıyla bakırda yüzde 28, çinkoda yüzde 71 ve kurşunda yüzde 53 olarak belirlenmiştir. Yabani hintyağı topraklarında ekim öncesi ile hasat sonrası topraklar karşılaştırıldığında ise bakırda yüzde 30, çinkoda yüzde 31 ve kurşunda yüzde 79 ağır metal içeriklerinde azalma görülmüştür."
Projede uygulanan bitki ıslahı yöntemiyle estetik olarak çevreye daha güzel bir görünüm kazandırıldığına da işaret eden Sağlam, ağır metalle kirlenmiş yüzey toprağının rüzgar ve su erozyonu ile taşınmasının da önüne geçilebileceğini vurguladı.
Araştırmada yer alan bitkilerin kolay ve ucuz olarak elde edilebildiği için diğer yöntemlere göre daha ekonomik olduğunu belirten Sağlam, bu işlemler yapılırken hasat edilen tek yıllık bitki türlerinin ikincil kirletici durumuna gelmemesi için özel olarak biyoenerjide kullanılabilen türler seçildiğini ifade etti.
Yetiştirilen bitkiler kurutulup yakıt olarak kullanılıyor
Sağlam, kirlenmiş alanlarda yetiştirilen bitkilerin, toprağı kirleten maddeleri bünyelerine alarak biriktirmelerinden sonra hasat edilerek kurutulup yakıt enerjisi olarak, gazifikasyon, piroliz ve asit ekstraksiyonlarında ya da bitkinin yakılmasıyla oluşan daha az hacimdeki küllerden ağır metaller ekstrakte edilerek sanayide kullanılabileceğini gösterdiğini kaydetti.
Sağlam, bu sayede ekonomik değeri yüksek metallerin geri kazanımı ve elde edilen biyokütlenin biyoenerji üretiminde kullanımının sağlanabileceğini ifade ederek, "Hedefimiz, çalışmanın bundan sonra, maden sahalarının rehabilitasyonu işlemlerinde ekonomik ve ekolojik bir yöntem olarak referans alınarak kullanılması ve yaygınlaştırılmasıdır." diye konuştu.