Güncelleme Tarihi:
EKG, solunum hızı ve vücut sıcaklığı gibi biyofiziksel belirteçlerin haricinde, kişinin terleme veya tükürük gibi örneklemesi kolay biyolojik sıvılarından sağlık durumunun izlenmesi günümüzde mümkün olabiliyor. Metabolik belirteçler, bireylerin günlük sağlık durumunun doğru bir şekilde değerlendirilmesi, klinik tanı ve acil durumlarda uyarıların üretilmesi de dahil olmak üzere kronik sağlık durumlarının yönetimi için insan sağlığına daha doğrudan bir gösterge sağlayabiliyor. Tufts Üniversitesi mühendisleri, kullanıcının terini analiz edebilen ve giysiye entegre edilebilen yeni bir sensör geliştirdiklerini açıkladılar. Henüz ticari ürüne dönüştürülmeyen sensörle ilgili makale 28 Temmuz tarihinde NPJ Flexible Electronics'te yayınlandı.
Öte yandan küresel salgınla birlikte daha fazla önem kazanan dijital sağlık hizmetlerine yenileri eklenmeye devam ediyor. Araştırmacılar ve nano teknolojik ürünler geliştiren şirketlerin yeni hedefi giyilebilir teknolojilerle pek çok insanın ölümüne yol açan Covid-19’u hafif geçirenleri erken tespit edebilmek. Eğer bu sağlanabilirse erken teşhis sayesinde hastalığın yayılmasının önüne geçilebileceği düşünülüyor. Ayrıca bu ürünler ticarileştiğinde Covid-19 salgını yahut ileride yaşanabilecek salgınlarda yayılımı önleyici olabileceği görüşü de ağırlık kazanıyor.
AI analizi insan hatasını azaltabilir
Röntgen gibi görüntüleme yöntemleri insan gözünün algılayamadığı, ancak bilgisayarın tespit edebileceği bilgiler içerebiliyor. Bu alanda çalışmalar yürüten bir grup bilim insanı, panoramik röntgen gibi diş görüntülerini tarayan ve diş hekimlerini uyaran bir yapay zekâ (AI) programı oluşturuyor. Makine öğrenimi sayesinde on binlerce görüntüyü tarayarak öğrenen AI’ın, diş hekimlerinin ofisinde yer alıncaya kadar daha pek çok testten geçmesi gerekiyor.
Ultraviyole çözüm mü?
Ultraviyole ışığının bakteri ve virüslerin büyük bölümünü yok ettiği biliniyor. Hatta yıllardır pek çoğumuz kuaförlerde manikür, pedikür aletlerinin morumsu bir ışık saçan kutularda dezenfekte edildiğini görmüşüzdür. Hastalıkların tedavisinde ilk kullanımını ise Niels Ryberg Finsen, gerçekleştirmiş. Günümüzde yeni bir teknoloji gibi karşımıza çıksa da uzun yıllardır faydalanılan ultraviyole ışığı yeni bir keşif değil ancak onunla donatılmış cihazların pek çoğu yeni model. Corona virüse karşı etkili olabileceği düşünüldüğünden ultraviyole ışıkla hava kapı kolu, masa vb. yüzeylerin bakteri ve virüslerden temizlemesinde kullanımı giderek artıyor. Hiç önlem almamaktansa bu yöntemle de olsa korunmanın mutlaka faydası olacaktır. Yeniliklere rağmen, uzmanların da belirttiği gibi önümüzdeki Kurban Bayramı’nda, Covid-19’dan en etkili korunma yöntemlerinin maske, mesafe ve temizlik olduğunu unutmamak gerekiyor.
Serap TORUN
twitter.com/seraptorun73