Güncelleme Tarihi:
Estonya, 90’ların ortasında başlattığı dijital dönüşüm yolculuğunda attığı başarılı adımlar sayesinde bugün tüm kamu hizmetlerinin %99’unu e-devlet sistemi üzerinden veriyor. Wired tarafından dünyanın en dijital toplumu olarak adlandırılan Estonya’da dijitalleşen bu hizmetler insanlara işlerini daha hızlı halletme, bürokratik süreçlere daha az maruz kalma ve hayatlarındaki diğer işlere daha fazla odaklanma gibi avantajlar sunuyor. Estonyalıların %30'u dijital oy kullanıyor ve ülkede bürokrasinin azalmasının 800 yıl çalışma süresi kazandığını tahmin ediliyor.
Cbot Kurucu ve CEO’su Mete Aktaş yaptığı açıklamada Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) e-Devlet Araştırma Raporu’ndaki gelişmişlik endeksi puanlamasına göre 15 sıra yükselerek yüksek (high) kategoride yer aldığını ve çevrimiçi kullanım endeksinde de 37. sıraya yerleştiğini vurguluyor. Aynı raporda, Türkiye’de 2018 yılı itibarıyla e-Devlet kullanım oranı %45,6 olarak hesaplandığını da aktaran Aktaş, bu endekste 15 sıra yükselerek büyük bir ilerleme kaydeden ülkemizde; yapay zeka tabanlı ve sesli asistanlara entegre edilmiş chatbotların e-Devlet’te konumlandırılmasıyla ilk 10 ülke arasına girmenin mümkün olabileceğinin altını çiziyor. Aktaş “Cbot olarak bankacılık ve e-ticaret alanlarında geliştirdiğimiz chatbotlara insanların büyük bir ilgi gösterdiğini biliyoruz. İnsanlar işlerini kolaylaştıran, basit işlemlerini hızla sonuca bağlayan, yönlendiren ve gerektiğinde tavsiye veren bu teknolojileri çokça kullanıyorlar. Hatta son dönemlerde hayatımıza giren sesli asistanlar bu hizmetin daha fazla tercih edilmesini sağladı çünkü insanlar kısa bir sesli komutla ihtiyaç duydukları bilgilere ulaşabilmeyi ve istedikleri işlemlerin hızlıca yapılmasını büyük bir kolaylık ve zaman tasarrufu olarak görüyorlar. Çevrimiçi hizmeti tercih eden”
“Yapay zeka desteğiyle, dijital vatandaşlık kavramını Türkiye’de oturtabiliriz”
Aktaş sözlerine şöyle devam ediyor: “Chatbot teknolojisi temel düzlemde tamamen kullanıcı dostu ve karmaşık süreçleri en basit haliyle sunulduğu bir uygulama. Örneğin; bizim geliştirdiğimiz chatbotlar müşterilerin sorduğu tüm sorulara cevap verebiliyor. Ve müşteriler bir banka şubesine gitmeden, web sayfasında kaybolmadan sorularına cevap bulabiliyor. Bu başarı e-devlet sisteminde de elde edilebilir. Gelişmiş ülkelerin sahip olduğu Dijital Vatandaş” kavramını Türkiye’de oturtabiliriz. Yine bu sistemler sayesinde e-devlet’e sorulan sorulara geniş bir içerikle eğitilmiş chatbotlar yardımıyla cevaplar verilebilir ve insanlar sistemde kaybolmadan işlerini halledebilirler. Bu chatbotları yine akıllı belediyecilik ve MHRS sistemleri üzerinde de konumlandırabiliriz. İnsanlar hala kaymakamlıklara, belediye binalarına giderek sıra alıyor ve işlerini halletmeyi bekliyor.”
Ülkelerin diijital dönüşüm kabiliyetlerinin liderlik yarışında ön plana çıkmalarında büyük bir etkiye sahip olduğunun da altını çizen Aktaş, Türkiye’de yapay zeka ve dijital dönüşüm stratejilerinde kamu tarafının daha kararlı ve ciddi adımlar atması gerektiğini söylüyor. Aktaş: “Danimarka, İngiltere, Fransa, Kanada, Japonya gibi kendisini bir şekilde dijital dönüşüme adapte etmiş ülkeler gelişmiş bir yapay zeka stratejisine sahip. Yapay zekalı asistanlar pek çok ülkelerde kamu hizmetinde sıklıkla kullanılıyor. Bunun yanı sıra Japonya'da yapay zeka belediye başkan adayı olduğundan da bahsetmek gerekiyor. Çok farklı noktalara dokunacak ve dönüştürecek bu teknolojinin Türkiye’de de devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor. Biz Cbot olarak Türkiye’nin dijitalleşmesinde üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye hazırız.” diyor.