Güncelleme Tarihi:
IDC'nin paylaştığı verilere göre dünya çapında şirketler 2022 yılında dijital dönüşüm için 2 trilyon dolar tutarında harcama yapmış olacak. 2019 yılındaki 1,25 trilyon dolarlık dijital dönüşüm harcaması ile kıyaslandığında ciddi bir sıçramaya işaret eden bu artış, şirketleri dönüşüme ayak uydurma boyutunda hızlı bir rekabete dahil ederken, dijital dönüşüm girişimlerinin yüzde 70'inin başarısızlıkla sonuçlandığı günümüzde, dijital dönüşümü başarılı bir şekilde uygulayamama kaygısını da beraberinde getiriyor. Küresel danışmanlık şirketi Protiviti'nin paylaştığı verilere göre dijital dönüşüm, dünya çapında CEO'lar ve diğer kıdemli yöneticiler için ilk sırada yer alan risk faktörü.
Yeni nesil pazarlama teknolojilerine yapılan yatırımlar 7 milyar doları aşacak
Dijital dönüşümün veriye dayalı karar alma becerileri oluşturma, dijital çağda müşterilerin taleplerini anlama ve otomasyonla verimlilik sağlama gibi temel ihtiyaçlarını baz alan pazarlama teknolojileri, dijital dönüşümü üretimden müşteri deneyimine kadar geniş bir yelpazede başarıyla uygulama gayretindeki şirketlerin imdadına yetişiyor. Araştırmalar, 2023'te zenginleştirilmiş gerçeklik, sanal gerçeklik, yapay zekâ, IoT ve sesli asistan gibi pazarlama teknolojilerine yönelik yatırımların 7 milyar doları aşacağını öngörüyor. Dünya çapındaki altı ofisinde 100'ü aşkın çalışanıyla faaliyetlerini sürdüren ve kurumlar için omni-channel (çok kanallı) dijital pazarlama teknolojileri sunan Küçükbarak, özellikle otomasyon teknolojilerinin gelişmesiyle pazarlamanın bir iş disiplini olmasının ötesinde şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerine yön verecek bir aktör olarak öne çıktığı görüşünde.
Pazarlama, şirketleri müşterilerle birlikte dönüştürüyor
Dijital dönüşümün merkezinde dijital teknolojileri kullanan tüketicilerin talepleri olduğunu vurgulayan Küçükbarak şunları söylüyor: “Dijital dünyada markalar için farklılaşmanın en önemli yolu müşteri deneyimi. Dijital çağın öncesindeki dönemde tüketiciler, şirketlerin geçirdiği dönüşümlerden en son faydalanan paydaşlardı. Pazarlama ise şirketlerin müşterileri bilgilendirdiği tek boyutlu bir kanaldı. Müşterilerin doğrudan kendilerinin dijitalleştiği çağımızda pazarlama, ihtiyaçları, beklentileri ve talepleri karşılamanın en hızlı yolu haline gelmiş durumda. Akıllı pazarlama teknolojileri, verileri analiz eden ve müşterilerle dijital etkileşimli kanallar açan yönleriyle pazarlamayı bir destek fonksiyonu olmaktan çıkarıp doğrudan kurumların dijital dönüşümlerini yönetebilen bir yapıya dönüştürüyor.”
Pazarlama otomasyonu 2023'te 25 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak
Küçükbarak'a göre, pazarlama otomasyonu pazarının güçlenmesiyle birlikte akıllı pazarlama teknolojilerinin müşterileri anlama ve onlara ulaşma becerileri de görülmemiş ölçekte artacak: “Araştırma şirketi Forrester'a göre küresel çapta pazarlama otomasyonuna yönelik harcamalar 2023'te 25 milyar dolara ulaşacak. Otomasyon, pazarlama dünyasında çok hızlı büyüyor. Social Media Today'in verilerine göre pazarlamacıların yüzde 75'i halihazırda en azından bir adet pazarlama otomasyonu uygulamasını kullanıyor. İnsan hatalarını en düşük seviyeye indiren, saniyeler içerisinde müşterilere yönelik bilgileri, talepleri ve müşteriye erişim zamanlamalarını analiz edip kullanılabilir bilgilere dönüştüren pazarlama otomasyonu, şirketlerin dijital dönüşüm rekabetinde yeni belirleyici güç olacak.”
Türkiye'den kazanılan pazarlama deneyimi küresel pazarlara taşınıyor
Türkiye'nin otomasyonun başlattığı radikal dönüşümlere çok hızlı adapte olabilen bir ülke olduğunun altını çizen Küçükbarak, “Türkiye'nin yanı sıra Ortadoğu ve Doğu Avrupa'daki müşterilerimizin dijital dönüşüm süreçlerine akıllı pazarlama çözümlerimizle katkı sağlıyoruz. Genç nüfusumuz, yeni teknolojilere adaptasyon hızımızla tüm pazarlarda yenilikleri en çabuk kavrayan ve yaşamına dahil eden pazarlardan biriyiz. SmartMessage olarak hedefimiz, Türkiye'de elde ettiğimiz deneyimi küresel pazarlara taşımak” diye konuştu.