Güncelleme Tarihi:
Asan, her yıl 26 Nisan'da farkındalık oluşturmak için kutlanan Fikri Mülkiyet Günü'nün bu yılki temasının "Spor" olarak belirlendiğini söyledi.
Türkiye'nin fikri ve sınai mülkiyet hakları alanında dünyada ön sıralarda yer aldığını ve bölgesinin en gelişmiş ülkesi olduğunu belirten Asan, 2016'da kabul edilen Sınai Mülkiyet Kanunu ile bu alanda daha iyi duruma gelindiğini bildirdi.
Asan, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde 7'nci faslın Fikri Mülkiyet Hukuku alanında olduğunu anımsatarak, "Türkiye'nin kapatmaya en yakın olduğu fasıllardan biri 'Fikri Mülkiyet' faslıdır." diye konuştu.
Türkiye'nin Avrupa'da marka başvurularında 1'inci, tasarımda 2'nci, patentte 7'nci sırada bulunduğunu, dünyada ise markada 9'uncu, tasarımda 4'üncü, patentte 13'üncü sırada yer aldığını aktaran Asan, şu bilgileri verdi:
"Ülkemizin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefi var. Türkiye, fikri mülkiyet alanında sayısal başvurularda dünyada ilk 10'a girmiş durumda. Ülke olarak sayısal başvurularda iyi konumdayız. Patent alanında başvuruları biraz daha artırmamız gerekiyor. Artık bu sayısal başvuruları katma değerli ürüne nasıl dönüştürürüz, nasıl daha iyi ekonomik gelir elde ederiz, bunlara odaklanmamız önem taşıyor. Türkiye'nin bu alanda ekonomik gelir elde etmesi için çalışmalıyız."
"Türkiye'nin 50 bin buluş yapacak potansiyeli var"
Asan, fikri mülkiyet alanında Türkiye'nin, Brezilya, Meksika, Rusya, İspanya, Belçika gibi ülkelerin önünde olduğunu, buna karşın söz konusu ülkelerin fikri mülkiyet alanında elde ettiği gelirin Türkiye'den daha yüksek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de yıllık patent başvurusunun 2002'de 414 olduğunu hatırlatan Asan, bu kadar başvurunun bugün iki hafta da yapıldığını ifade etti.
Asan, Türkiye'nin yıllık 50 bin buluş yapabilecek potansiyeli olduğunu, şu an yıllık 10 bin başvuru geldiğini bildirdi.
Fikri mülkiyetin toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir konu olduğunu belirten Asan, "Farklı kesimlere ulaşmak için projeler uyguluyoruz. Bilincin artırılması için Fikri Mülkiyet Akademisi kurduk ve bu yıl kamuda 5 bin kişiye eğitim vereceğiz. Üretici ve yenilikçi toplumu yaratabilmek için bu alanda bir eğitim seferberliğine ihtiyaç var. Biz bunu imkanlarımız ölçüsünde yapmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Asan, toplumun fikri mülkiyet alanında bilinçlenmesi için yerel paydaşlarla ortak çalışılması gerektiğine işaret ederek, kurumların bu alanda strateji politikası olması gerektiğini söyledi.
Sınai Mülkiyet Kanunu ile başvurularda bürokrasinin kısaldığını, nitelik ve kalite artışı olduğunu anlatan Asan, fikri sermayenin öneminin toplumun bütün kesimlerince kavranması gerektiğini dile getirdi.
Araştırmacılara ve akademisyenlere çağrı
Asan, Türkiye'nin dört bir yanında fikri ve sınai mülkiyet alanında bir yeşerme başladığını ifade ederek, genç üniversiteler ve dezavantajlı bölgelerin bu alanda atağa geçtiğini bildirdi.
Araştırmacıların, akademisyenlerin, yapay zeka, blok zincir, nesnelerin interneti ve büyük veri gibi yeni alanlara yönelmeleri gerektiği tavsiyesinde bulunan Asan, şunları kaydetti:
"Avrupa Patent Ofisine son 3 yılda yapay zeka alanında yapılan patent başvuruları yüzde 50 arttı. Artık patentler kendi arasında sınıflandırılacak. Dijitalleşmeyle ilgili Patent Başvuruları Endeksi geliştirilecek. Araştırmacılarımızın ve akademisyenlerimizin, yapay zeka, blok zincir, nesnelerin interneti ve büyük veri gibi yeni gelişen teknolojik alanlara yönelmeleri, ülkemizin uluslararası şirketlere ve ülkelere bağımlılığını azaltır."