COVID-19’un kamu bilişim sektörüne etkisi nasıl oldu?

IDC Türkiye Baş Analisti Eren Eser; “Küresel COVID-19 salgını, kamu sektöründe etkileri derin ve kalıcı olacak bir dijital dönüşümü tetikliyor. Krize karşı hızlı yanıt verebilmek adına kamu kurumlarının mevcut süreçlerinin gözden geçirerek çevik ve esnek bir yapıya dönüşmek adına aksiyonlar aldığına şahit oluyoruz. COVID-19 sonrası açık veri, akıllı şehirler, dijital vatandaşlık servisleri, büyük veri ve otomasyon konularının kamu sektöründeki BT yöneticilerinin gündeminde daha fazla yer alacağını öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

IDC Türkiye Araştırma Müdürü Yeşim Öztürk; “Kamu kurumları COVID-19 salgınıyla birlikte dijital dönüşüm sürecini zorunlu olarak kurumlarında hızlandırıyorlar. Tabii ki bu beklenmeyen hızlanma plansız geçişlere ve dolayısıyla güvenliğin kimi zaman göz ardı edilmesine yol açıyor. Bunlara ek olarak uzaktan çalışma modeliyle birlikte öngörülemez bir şekilde genişleyen tehdit yüzeyi ile kurumlarımız siber saldırılara daha da açık hale geliyorlar. Bu dönemde kimlik ve erişim yönetimi, uç nokta güvenliği, web güvenliği, şirfeleme teknolojileri, ağ güvenliği, mobil cihazların güvenliği ve yönetimi gibi konularda kurumlarımızın mevcut durumu değerlendirip, ulusal siber güvenliğin sağlanması gerekli önlemleri alma yönünde çalışmalarına devam edeceklerini öngörüyoruz.” dedi.

Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi ve SSB Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Grup Başkanı Mustafa Özçelik; “Halihazırda yaşadığımız zorlukların tüm sektörler için yıkıcı bir dönüşüm sürecinin tetikleyicisi olduğunu düşünüyorum. Her krizde olduğu gibi burada da fırsatları doğru okumanın, Türkiye siber güvenlik sektörü açısından bir fırsat penceresine dönüşeceğine inanıyorum.” dedi.

TBMM Strateji Geliştirme Başkanı Naim Çoban; “Olağanüstü dönemlerde, riskler ve fırsatlar aynı anda daha bariz ve somut bir şekilde görülebilmektedir. Nitekim COVID-19 salgını örneğinde olduğu üzere, kamu hizmetlerinin sunumunda ve iş yapış şekillerinde olası birtakım riskler ve fırsatlar doğmaktadır. Artık bilişim altyapısından faydalanarak uzaktan ve esnek çalışma bir nevi hayalden gerçeğe dönüşmüştür. Önemli olan, krizi fırsata dönüştürerek kurumsal kapasiteleri sürekli artırabilmektir. Bu tür anlarda, kurumsal süreç ve risk yönetimini önceleyen ve odak merkezi haline getiren kurumlar/şirketler bir adım daha öne çıkacaktır.” dedi. 

TC Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü, Sistem Yönetimi ve Bilgi Güvenliği Daire Başkanı Fatih Uluçam; “Sağlık Bakalığı, pandemi ile ilgili vatandaşa yönelik uygulama, bilgilendirme, analiz ve paylaşım projeleri dış paydaşlardan da gelen destek ve önerilerle hayata geçirmiştir. Pandeminin yayılması ve yoğunluğunu coğrafibilgi sistemleri ile entegre ederek haritalandırılmış ve alınacak önlemler konusunda üst yönetim bilgilendirilmiştir. Doktorlarımızın hastaları ile özellikle psikologların on-line görüşmelerine imkan sağlayacak gerekli yasal düzenlemeler üzerinde çalışmalara başlanmıştır. Teknik olarak altyapısı hazırlanmış ve testleri başarılı olmuştur. Özel gereksinimi olan çocuklar ve ailelerine, mobil cihazlarına indirecekleri uygulamayla, gönüllü ruh sağlığı çalışanları aracılığıyla görüntülü destek projesi olarak adlandırılan ‘Özel Çocuklar Destek Sistemi’ hayata geçirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

Keepnet Labs CEO’su Ozan Uçar; “COVID-19 ile evine hapsolan kamu, siber risklere karşı mücadele için tehditleri erken anlamada, karşı koymada ve bu risklerin etkisini en aza indirmede olgunluğunu kaybetmemeli ve siber savaşlara karşı koymada her daim hazır olmalıdır.” dedi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı Kamuran Yücel; “Güvenlik ve dijitalleşme bıçaksırtı kavramlardır. Birine fazla ağırlık verirseniz diğerini zayıflatırsınız. Bu nedenle dengeli olmak önemlidir. Kabul edilebilir riskleri alarak kamuda dijitalleşmenin önünü açabiliriz. Güvenlik konusunda tutucu davranarak dijitalleşmenin önünü kaparız.” ifadelerini kullandı.

Türksat Kurumsal Bilgi ve Siber Güvenlik Yönetim Direktörü Mehmet Ali Erkul; “Uzaktan çalışmayla birlikte, kamuda bilgi sistemlerinin ve kritik altyapıların güvenliği farklı bir boyut kazandı. Bugüne kadar kapalı devre işletilen sistemlerin güvenli şekilde yönetimi için erişim yönetiminin yeniden tanımlanması gerekiyor. Sadece erişim yönetimi de değil; sistemlerin sürdürülebilirliğini sağlamak ve artan kapasite ihtiyaçlarına güvenlikten ödün vermeden hızlı cevap verebilme adına teknoloji, süreç ve riskin yeniden ele alınması gerekiyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Turkcell Siber Savunma Merkezi Müdürü Cihan Yüceer; “Hayatımızın ne kadar önemli olduğunu daha net anladığımız bu günlerde dijital yaşamımızın kalitesini siber güvenliğin belirlediği bir dönemi yaşıyoruz.” dedi.

Havelsan Siber Güvenlik Operasyonları Grup Lideri Dr. Mert Özarar; “Kurumlar için COVID-19 salgınının, ya bir siber güvenlik kabusuna dönüşeceğini ya da dijital ekonominin yeni bir seviyesineuyum sağlamalarına ivme kazandıracağını ifade ederek; “Ciddi bir güvenlik vakası yaşamadan, ofis haricinde de emniyetli ve verimli çalışmaya devam edebilen kuruluşlar, kriz sonrası daha da artacak rekabette fark yaratacaklar.” diyerek sözlerini tamamladı.

Vodafone Teknoloji Güvenlik Operasyonları Merkezi Müdürü Gökhan Bozdoğan; “Güvenlik yaklaşımı, siber risklerle mücadele ve dijital yaşama uyum, mekan bağımlılığının ortadan kalkması ile yeniden şekilleniyor.” dedi.

Türk Telekom Siber Savunma ve Şebeke Güvenliği Grup Müdürü Selahattin Ahmet Tok; “COVID-19 ile birlikte değişen koşullara rağmen kurumların işinin sürekliliği ve kalitesinin eskisi gibi devam etmesi konusunda siber güvenlikten beklentiler arttı, bununla birlikte risk yüzeyinin arttığı da bir gerçek. Her ikisi de sektör için üstesinden gelinmesi gereken konular.” şeklinde sözlerini tamamladı.