Cep telefonu tahsilat aracı oldu!

- Ödeal olarak tam olarak ne yapıyorsunuz? Faaliyetlerinizden kısaca bahseder misiniz?

Son dönemde hayatımıza giren teknolojiler yaşam hızımızı, beklentilerimizi ve alışkanlıklarımızı büyük ölçüde değiştirdi. Bu bağlamda rekabetin dışında kalmak istemeyen şirketlerin “dijital dönüşüm” ile iş, üretim, planlama, koordinasyon gibi süreçlerini dijital ortamlara adapte etmeleri, müşterilere daha hızlı yanıt verecekleri mobil uygulamalara uyumlu hale gelmeleri, dijital olgunluğa ulaşmak için kalifiye iş gücü ve teknolojilere yatırım yapmaları gerekiyor.

Bu gerçeklerden yola çıkarak Ödeal’ı bugünün dünyasında çok uluslu ve teknolojiye büyük yatırımlar yapan şirketlerle rekabette zorlanan küçük ölçekli işletmelerin elini kuvvetlendirecek bir mobil uygulama hizmeti vermek amacıyla 2014’te kurduk. Türkiye’de bir ilke imza atarak cep telefonlarını mobil tahsilat aracına dönüştüren mobil tahsilat sistemi Ödeal, aylık kotalar ve sabit maliyetler nedeniyle POS almaktan kaçınan küçük işletmeler ve bireysel girişimcilerin vazgeçilmezi olma yolunda ilerliyor.

Kullanımı son derece kolay ve pratik olan Ödeal uygulamasını cep telefonuna yükleyen kullanıcılar birkaç basit işlemin ardından anında kredi kartı ve banka kartından ödeme almaya başlayabiliyor, tüm banka kartlarına taksit yapabiliyorlar. Ödeal ile küçük ölçekli işletmelerin müşterilerinin beklentilerini karşılamalarını sağlıyor ve ellerini güçlendiriyoruz.

Ödeal ayrıca, kurumsal firmaların satış ekipleri, bayileri ve servisleri tarafından da mobil tahsilat platformu olarak kullanılıyor. Ödeal’ın sadece üyenin telefonunda yüklü olması yeterli,  ödeme yapacak kişinin herhangi bir uygulama indirmesine gerek bulunmuyor.

Artık yalnızca büyük kurumlar değil küçük esnaf ve kendi hesabına çalışanlar da, Ödeal ile herhangi bir sabit maliyete katlanmak zorunda olmaksızın kredi kartıyla tahsilat yapabiliyor. Bugüne kadar kredi kartı ile satış yapamayan küçük esnafın ticari döngüsü ivme kazanmış oluyor.

Serbest yazılımcı’dan kuaföre, mobilyacı’dan pilates hocasından el işi ürünleri satan tezgah sahiplerine kadar bir çok küçük işletme ya da bağımsız satıcı, KOBİ ve serbest meslek sahipleri, ürün / hizmet bedellerini cep telefonları aracılığıyla, müşterilerinin kredi kartından tahsil edebiliyorlar. Aylık kotalar, ya da sabit maliyetler nedeniyle POS kullanmayı tercih etmeyen bu tür küçük işletmeler, kredi kartı kabul edememeleri nedeniyle yaşadıkları müşteri kaybetme sıkıntısının önüne ‘Ödeal’ ile geçiyor.

- Cep telefonunu mobil tahsilat aracına dönüştürme hikayesini anlatır mısınız? Bu süreç nasıl işliyor?

Temelde istediğimiz şey; insanların tercih etmesi için farklı olanaklar sunabilen işler yapmak oldu. Yani sunduğumuz hizmet tüketicilerin gözünde fark yaratmalıydı. Bu fark, hizmet kalitesinin yanı sıra, kolaylık ve pratik kullanım da getirmeliydi. Ne iş yaparsak yapalım gerçek hayata dokunmasını istedik. Biz dijital bir işle uğraşıyor ve dijitale yöneliyor olsak da, gerçek hayatın sokakta olduğu fikrini de göz ardı etmemek gerekli. Dolayısıyla teknolojilerin sokağa ineceğini çok net biliyorduk, bu alanın önderi olmak istedik.

Sistemi kullanmak son derece basit, akıllı telefonlardan App Store ya da Google Play’den ücretsiz olarak indirilen Ödeal uygulaması, üyelik başvurusu yapılıp kabulünün hemen ardından kullanılabiliyor. Sabit POS maliyetlerine katlanmak istemeyen mikro işletmeler için ideal çözüm olan Ödeal ile tahsilat basit birkaç adımla yapılabiliyor. Tahsilatı tamamlamak için öncelikle işletme sahibinin uygulama ekranına müşterisinin telefon numarası, adı ve ürün / hizmet bedeli giriliyor. Tüketicinin kredi kartı bilgileri uygulama ekranına OCR teknolojisiyle okutuluyor ya da elle giriliyor. Daha sonra çıkan uygulama ekranına müşteri tarafından imza atılarak işlem tamamlanıyor.

- Türkiye şartlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

BKM’nin verilerine göre Türkiye’de öne çıkan fintech alanları; ödeme sistemleri, para tahsilatı, para transferi ve e-fatura / e-devlet. Türkiye’nin fintech işlem hacmi 2016’da 19,6 milyar dolara ulaşacak ve Türkiye fintech işlem hacmi yıllık büyüme oranı beklentisi yüzde 20. Avrupa’da en çok kredi kartı kullanım oranına sahip olan Türkiye’de kredi kartı sayısı artmaya devam ediyor.

Dolayısıyla önümüzdeki  günlerde özellikle öne çıkan fintech alanlarında önemli oranlarda büyüme elde edileceğini öngörüyoruz. Dijital ödemeler alışveriş kültürümüzdeki yerini almaya ve hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmaya başladı bile. Tüm bu veriler faaliyet alanımızın gelişme potansiyelini göstermesi açısından oldukça önemli. 

Finansal teknolojilerin ekonomiye katkısı nedir? Tüketici açısından avantajları nelerdir?

Finansal teknolojilerin ekonomiye en önemli katkısı olarak bankacılık sistemi dışında kalan kişilerin de sisteme dahil edilmesi ve bu katkıyla birlikte ekonominin daha hızlı büyümesi gösterilebilir. Bunun yanı sıra, kayıtsız ekonomiyle mücadele ve Türkiye’nin teknoloji alanında sıçrama yapıp liderliğe oynamasına fırsat vermesi gibi faktörlerin önemli rol oynadığını söyleyebilirim. Tüketici açısından bakıldığında ise, finansal teknolojilerin katkısını daha hızlı, daha güvenli ve daha uygun fiyata daha çok finansal hizmete erişebilmek olarak özetlemek mümkün.

Bugünden sonra piyasaya giriş yapmayı düşünen fintech girişimlerine önerileriniz nelerdir?

Öncelikle, regülasyonlara dayanarak bu alanda girişimciliğin kolay olmadığını belirtmek gerek. Bununla birlikte genç girişimcilerin dünyadaki gelişmeleri ve trendleri yakından takip ederek, cesaretlerini kaybetmemeleri de önemli. Hızla büyüyen fintech, mobil uygulamalar, bulut iletişim, nesnelerin interneti ve e-ticaret alanlarında yatırım yapmaları önümüzdeki birkaç yılda büyük fırsatlar sunabilir. Türkiye’de öne çıkan ödeme sistemleri, para tahsilatı, para transferi ve e-fatura/e-devlet gibi Fintech yatırımları da cazip olabilir.

Teknoloji temelli, paraya dokunmayan ilginç ve yenilikçi çözümlerin ortaya çıktığını görmek çok heyecan verici. Özellikle, OCR temelli teknolojiler, güvenlik teknolojileri, lokasyon teknolojileri, sosyal medyayı kullanarak kredi skorlama vs. gibi spesifik teknolojilere odaklanan şirketlerin potansiyeli oldukça yüksek. Geçtiğimiz dönemde fintech alanında faaliyet gösteren birçok şirketin yatırım alması da sektörün geleceğinin ne denli parlak olduğunun bir göstergesi. Ayrıca, devletler de finansal okuryazarlık ve finansal tabana yayılma politikalarında sordukları soruların cevabını fintech yapılarında buldular diyebiliriz.