Güncelleme Tarihi:
Turkcell'den yapılan açıklamada "Çanakkale’ye Mektuplar" projesi hakkında bilgiler verildi.
Turkcell, Çanakkale Savaşı’nda dünyaya veda eden askerlerin anısına özel bir projeye imza atarak, cephede korkularını, hayallerini ve özlemlerini, belki de hiçbir zaman yerine ulaşmayan mektuplara sığdıran gencecik ruhları, günümüzden gelen mektuplarla anıyor.
Turkcell Grup Kurumsal İletişim Direktörü Engin Gedik projeye ilişkin, "Cepheden yazılan mektuplar, türlü zorluklar ve yoksunluklarla mücadele eden askerlerin paylaşım ve iletişime duydukları büyük ihtiyacı gösteriyor. Biz de Turkcell olarak, sevdiklerimize ulaşmak için tek bir tuşa basmanın yeterli olduğu günümüzden, 1915 yılına, tam bir asır öncesine uzanan bir projeye imza attık. Çanakkale’ye Mektuplar projesi ile cevaplanmayı hak ettiğine inandığımız bu mektupları tek bir platformda bir araya getirdik" bilgisini verdi.
Mektuplardan örnekler
Müfreze 6. Bölük’ten mektubun sonuna adını yazmayan bir asker, 15 Kasım 1915 tarihli mektubunda şöyle diyor:
"Sevgili Babacığım
Bir süreden beri Limni’deki hastanedeydim. Ateş hattına yeni döndüm. Dizanteri yüzünden çok zor günler geçirdim. Şimdi daha iyiyim. Savaşın bitmesini istiyorum. Artık canıma yetti. 1. Tugayın Tekçam mevkiine yaptığı taarruzu okumuşsundur. Ben de o taarruzda yer aldım. Daha fazlasını görmek istemiyorum. Türk siperlerine ulaştığımızda her şeyin ve hepsinin deniz topçu atışıyla paramparça edildiğini, Türklerin orada burada üçerli dörderli üst üste yığıldığını gördüm. Burada bir Connaught Taburu var. Bir haftadır ölüleri gömüyorlar." Kadir Oğlu Mehmet Çavuş’un hastaneden cephedeki komutanına yazdığı mektup:
Muhterem Komutanım,
Sağ kolumu kaybettim, zararı yok, sol kolum var. Onunla da pekâlâ iş görebilirim. Beni üzen şey; yaramın kapanmamasından dolayı kıtama katılamamam ve düşmanla çarpışamamak. Hastaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için, beni mazur görünüz, affediniz, muhterem komutanım”."