Güncelleme Tarihi:
Aniden ezici bir şekilde uzak iş gücüyle karşı karşıya kalan yöneticilerin güvenli ve dirençli kalabilmek için bu yeni duruma hızlı bir şekilde adapte olmaları gerekirken, çalışanlar da bu değişimi dünün önceliklerini yeniden değerlendirmek ve kendileri için gerçekten önemli olan şeyler etrafında yeni bir gelecek planlamak için kullanıyor. İş ve ev yaşamı değiştikçe, çalışanlar artık kendini sürücü koltuğunda hissediyor.
Daha önceki katı iş rutinlerinin zincirlerinden kurtulmak için çalışanlar iş için bir sonraki normali yeniden düşünürken, daha çevik, uyumlu ve insancıl çalışma kültürlerine ilham veriyor. Her beş çalışandan neredeyse ikisi (%42) 9-5 çalışma yapısını geride bırakmak istiyor. Benzer bir oranda çalışan (%43) sabit ofis masalarının arkasını görmeye hazır ve yaklaşık üçte biri (%37) beş günlük çalışma haftasının sonu gelsin istiyor.
Araştırma ayrıca çalışanların yaklaşık üçte birinin (%32) uzaktan çalışmayı aileyle zaman geçirmenin (%47) ve para biriktirmenin (%41) ardından yeni koronavirüsün bir yan ürünü olarak gelen üçüncü en büyük fayda olarak gördüğünü vurguluyor. Sözü edilen avantajların çoğu, iş dışındaki kişisel zenginleştirme için yeni fırsatların peşinde koşmak etrafında dönüyor.
Çalışanlar daha ileri görüşlü ve esnek çalışma yöntemlerini benimsemeye devam ettikçe, işletmelerin sağladıkları desteği artırması ve uyarlaması kritik önem taşıyor. İş gücünün üçte birinden fazlasının (%45) uzaktan çalışırken organizasyonlarından aktif olarak daha fazla teknoloji desteği istediği düşünüldüğünde, kullanıcıları üretken, bağlantılı ve güvende tutmak için araçlar ve teknoloji sağlama ihtiyacı hiç bu kadar önemli olmamıştı.
Kaspersky Ticari Faaliyetler Yöneticisi Alexander Moiseev araştırmaya dair şunları söylüyor:
“Belirleyici bir dönemle karşı karşıyayız ve bu çok heyecan verici. Bu salgının dijital dönüşümü ve iş ve ev yaşamlarımızın harmanlanmasını hızlandırdığı açık bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Şu anda gördüğümüz şey, çalışanların yeni bir geleceğe sahip olmak için teknolojiyi kullandığı ve daha fazla özgürlük ve esneklik arayışındayken değişikliği kucaklamada aktif olarak liderlik ettiği yönünde. Şirketlerin artık modern işyerini daha üretken, sürdürülebilir ve şekillendirilebilir bir yapıya uyarlama ve yeniden şekillendirme yetkisi var."