Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2016 12:38
Diablo, Starcraft, World of Warcraft ve Heroes of the Storm'dan sonra Blizzard bu kez de Overwatch ile geliyor.
Blizzard yıllar sonra Warcraft, Diablo ve StarCraft evreni dışında bir yapım ile karşımıza çıktı... İyi mi yaptı, bunu zaman gösterecek ama böyle büyük bir firmadan yeni oyunlar görmek bizi her zaman sevindiriyor elbette. Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım; oyunu ücretsiz bekliyordunuz değil mi? Eminim birçoğunuz bu soruya benim gibi “evet” cevabını vermiştir. Sonuçta oyun piyasası artık free to play oyunlara yönelmiş durumda. Üstelik Overwatch böylesine “çerezlik” bir oyunken ücretsiz olacağını düşünmek kaçınılmazdı.
Ancak BlizzCon 2015’te öğrendik ki oyun üç farklı versiyondan oluşacak. Standart olan versiyon sadece PC’ye çıkacakken, diğer iki versiyon olan Origin Edition ve Collector’s Edition, tüm platformlarda (PC, PS4, XONE) yer alacak. Kutuların içerikleri hakkında daha fazla detay istiyorsanız, sizi
haberler sayfamızda yer alan BlizzCon 2015 haberine alalım. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki oyun henüz kapalı beta döneminde.
Bunu neden dedim? Hemen bir yıl öncesine dönecek olursak, aklımıza hemen Heroes of the Storm’un kapalı beta’sının ne denli berbat olduğunu getirebiliriz. Yani demem o ki Blizzard genelde oyunlarını kapalı beta döneminde geliştiriyor, geliştiriyor ve öyle piyasaya sürüyor. Titan’dan Overwatch’a Titan Projesini hatırlayanlar var mı?
Blizzard’ın 2007 yılında başlattığı ve hakkında sadece “yeni nesil MMOFPS” olacağını bildiğimiz proje. Hatta Blizzard, 2009 yılında Jeff Kaplan’ı da (World of Warcraft’ın Game Director’lüğünü üstelenen arkadaşımızdı kendisi.) Titan Projesi’ne kaydırmıştı.
Neyse, üzerinden birtakım yıllar geçti ve yıl oldu Eylül 2014. Blizzard ne derse beğenirsiniz? Sen git, üzerinde çalıştığın yedi yıllık oyunu
iptal et. Daha sonrasında da BlizzCon 2014’te Overwatch’u duyur. Meğer olay şöyle cereyan etmiş; Titan iptal olunca, orada kullanılan harita gibi bazı elementler Overwatch’ta kullanılmaya başlanmış. Dolayısıyla devasa bir MMOFPS geleceği yerde, Titan’ın içinde yer alacak bir “mini oyun” niteliğinde olan Overwatch günümüze gelmiş oldu. Overwatch şu anki haliyle epey eksik bir oyun.
Oyunda minimap yok, profil sayfamız yok, karakter geliştirme yok... Anlayacağınız, yok da yok. Ancak dediğim gibi oyun henüz kapalı beta sürecinde ve Blizzard’a göndermiş olduğum sayısızFeedback’e verdikleri yanıtlarda belirttiler ki hepsi eklenecek.
Overwatch, 6’ya 6 oynanan ve haritalarda bulunan görevleri yerine getirmeye çalıştığımız bir sistem üzerinde çalışıyor. Oyunda şu anda Payload ve Point Capture modları bulunuyor. Ne yazık ki Blizzard oyuna Deathmatch ya da Team Deathmatch gibi modlar eklemeyi de düşünmüyor. Halbuki her iki modda da oldukça eğlenceli dakikalar geçirebilirdik. Neyse, gelelim elimizdekilerle yetinmeye...
Payload modunda bir taraf saldırırken diğer taraf savunma yapıyor. Saldıran taraf oyunda bulunan yük aracını ilerletip zaman dolmadan son noktaya ulaştırmaya çalışırken, savunan taraf tam tersini yapıyor. Yani zaman dolana kadar yük aracını ulaştırmamak için elinden geleni yapıyor.
Diğer mod olan Point Capture ise yine saldırı ve savunma şeklinde gerçekleşiyor. Saldıran taraf haritadaki kritik noktaları eline geçirmeye çalışırken, savunan taraf yine süre bitene kadar bu noktaları elinde tutmaya çalışıyor. Her iki oyun modunun da oldukça klasik olduğunu söyleyebilirim. İleride yeni modların geleceği şüphesiz...
Şu anda oyunda 18 farklı kahraman bulunuyor. BlizzCon’da açıklanan üç yeni kahraman ile bu sayı 21’i bulacak. Bu kahramanlar kendi içlerinde Offense, Defense, Support ve Tank olmak üzere dörde ayrılıyor. Tahmin edeceğiniz üzere Offense kategorisinde yer alan kahramanlar daha kırılgan olup daha çok hasar verme odaklı olurken, Tank kategorisinde yer alan kahramanlar oldukça dayanıklı oluyorlar.
Şimdi, oyunda yer alan bu 21 kahramanı birbirinden ne ayırıyor? Tıpkı moba gibi düşünün... Her kahramanda farklı yetenekler bulunuyor. Örnek vermek gerekirse; hiç kuşkusuz Overwatch’un en popüler kahramanı olan Tracer (Hani şu turuncu kıyafetler giymiş olup, turuncu gözlüğü olan kızımız.) shift tuşu ile baktığı tarafa doğru sıçrayarak ilerleyebiliyor ya da bir diğer yeteneği olan zamanda geri gidebilmesi sayesinde birkaç saniye geriye giderek o andaki sağlığını ve bulunduğu lokasyonunu geri döndürebiliyor. Her kahramanın mobalardaki gibi ultimate yeteneği de bulunuyor.
Ancak bu ultimate yetenekleri zamanla dolmak yerine verdiğimiz ya da aldığımız hasar ile kazanıyoruz. Ultimate yeteneklere de bir örnek verelim ve bu defa Widowmaker isimli kahramanı ele alalım. Widowmaker, sniper kullanan ve defans sınıfında yer alan bir kahraman. Ultimate yeteneği aktif edildiğinde takımımızdaki herkes, tüm düşman karakterlerin nerede olduğunu
görebiliyor.
Oyunun şu anda en büyük problemi bana göre aşırı hızlı olması ve vuruş hissiyatının çok zayıf olması. Evet, Overwatch bir simülasyon değil ama dileriz ki oyun çıkana kadar bu hissiyatı biraz daha yakalayabilir Blizzard. Hız konusunda ise şöyle bir sorun var, bazen maçlar çok çabuk bitebiliyor. Ortada bir kaos oluşuyor ve kim kime dum duma gibi sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Ancak tabii ki oyunun oturması için de bir süreye ihtiyaç var.
Sonuçta şu anda haritaları bilmiyoruz ve bir minimap’imiz bile yok. İlk yaptığım maçlara nazaran daha sonrakiler biraz daha bilinçli geçti diyebilirim. Oyunda görmeyi çok istediğim bir özellik ise düşmanı vurduğumuzda tıpkı Borderlands’teki gibi rakamların çıkması. Eğer bu özellik eklenirse vuruş hissiyatı açısından oldukça büyük bir artı olacağını düşünüyorum.
Sonuç olarak, ileride oyuna eklenecek kahraman kostümleri, karakter seviyeleri, achievementlar gibi özellikler, oyunun oynanış süresini bir hayli artıracak gibi duruyor. Şu haliyle bile oldukça keyifli olan Overwatch’un zaman içinde daha da gelişeceğini bilmek, açıkçası beni umutlandırıyor.