Güncelleme Tarihi:
"İnternetin devletsiz para birimi" olarak bilinen Bitcoin`in kullanımı arttıkça büyük ekonomilerin hükümetleri, daha da derinleşen sanal para piyasalarını düzenleme ihtiyacı duyuyor. Bitcoin destekçileri ise sanal para birimlerinin internet ortamında özgürce kullanılmasına devam edilmesini ve düzenlemelerle sınırlanmaması istiyor.
"İnternetin bankasız ve devletsiz para birimi" olarak bilinen Bitcoin'de, dünyanın büyük ekonomilerinin hükümetleri daha fazla regülasyon isterken, Bitcoin destekçileri Bitcoin'in internette özgürce kullanılması gerektiğini savunuyor.
Bitcoin ve bunun gibi diğer sanal para birimlerinin kullanımı arttıkça ve yaygınlaştıkça, büyük ekonomileri kontrol eden devletler, her gün daha da derinleşen sanal para piyasalarını düzenleme ihtiyacı duyuyor.
Bitcoin destekçileri ise internette kullanım için 2009'da ortaya çıkan Bitcoin ve daha sonraları geliştirilen diğer sanal para birimlerinin internet ortamında özgürce kullanılmasına devam edilmesini ve düzenlemelerle sınırlanmaması istiyor.
Çin hükümeti, geçen ay sanal para birimlerinin ilk halka arzında para toplamayı yasaklarken, şimdi de yeni düzenlemeler getirerek Bitcoin gibi sanal para piyasasında alım satım işlemlerini denetlemek, bu piyasada oluşan finansal risklerle manipülasyon ve spekülasyonları önlemek, özellikle Bitcoin'in Çin yuanı ve ABD doları gibi diğer para birimlerine çevrilmesini kısıtlayarak döviz ticaretini sıkılaştırmak istiyor.
Rusya'da, ağustos sonunda yaklaşık 500 milyon ruble değerinde Bitcoin'in ticaretini yapmak isteyen 3 kişiyi tutuklayan ve kara para aklamada sanal para birimlerinin kullanımının önüne geçmek isteyen Rus hükümeti ise Bitcoin ve benzer para birimlerinin rubleye çevrilmesini engellemeyi umuyor.
"HÜKÜMETLER, SANAL PARA PİYASALARINDA GERİ KALMAMAYA ÇALIŞIYOR"
ABD'deki uluslararası hukuk firması K&L Gates'in Yatırım Yönetimi avukatı Robert Crea, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümetlerin asıl endişesinin, sanal para piyasalarında ortaya çıkan dolandırıcılık, kara para aklama, vergi kaçırma ve siber güvenlik riskleri olduğunu vurguladı.
Sanal para piyasaları düzenleme uzmanı da olan Crea, "Sanal para piyasaları büyüdüğü ve derinleştiği için hükümetler de geri kalmamaya çalışıyor. Bu tür piyasalarda şu anda çok az düzenleme bulunuyor. Siber güvenlik kaygıları bir yana, ülkelerin menkul kıymetler ve döviz piyasaları da sanal para birimlerine karşı temkinli yaklaşıyor. Bu nedenle hükümetler sanal para birimlerini ve genel olarak bu tür piyasaları denetleme ihtiyacı duyuyor." ifadelerini kullandı.
Bugün dünya genelinde yaklaşık 6 milyon insanın Bitcoin kullandığının tahmin edildiğini bildiren Crea, internet üzerinden dijital bir ödeme sistemi olan Bitcoin'in evrim geçirerek bugün diğer para birimlerine de çevrildiğini, küresel bir para birimi halini aldığını söyledi.
Çin'in katı döviz kontrolü faaliyetlerine dikkati çeken Crea, bu ülkedeki Bitcoin kullanıcılarının ülkenin sert döviz kontrolü kurallarından kaçmaya çalıştığını ifade etti.
"SANAL PİYASAYA MÜDAHALENİN İLK SAFHASINDAYIZ"
Robert Crea, Çin'in, dünyanın büyük ekonomileri arasında Bitcoin ve genel olarak sanal para birimlerine karşı en sert tavrı alan ülke olduğunu belirterek, her ülkenin Bitcoin'e karşı aynı davranmadığını söyledi.
ABD ve Kanada'nın sanal para birimlerine karşı daha ılımlı yaklaştığını ifade eden Crea, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Jay Clayton'ın, temmuz ayında yaptığı açıklamada, Bitcoin ve bunun gibi sanal para birimleri piyasalarının yenilik ve teknolojik açılardan incelenmesi gerektiğini ancak piyasa aktörleriyle regülatörler arasında da diyaloğun devam etmesini söylediğini kaydetti.
Hükümetlerin, sanal para birimleri piyasalarına regülasyonun yanı sıra hukuki ve cezai yaptırımlar da uygulayabileceğini belirten Crea, "Kontrolsüz bir sanal piyasaya yapılmak istenen müdahalenin ilk safhasındayız." ifadesini kullandı.
Crea, sanal para piyasalarının aktörleriyle hükümet regülatörlerinin bir araya gelerek düzenleyici çerçeveler oluşturması gerektiğini, bu sayede şeffaf bir pazar oluşturulabileceğini ve yatırımcıların üzerindeki risklerin azaltılabileceğini söyledi.
BİTCOİN'İN GEÇMİŞİ
İnternette alışveriş yapılması amacıyla 2009'da dijital bir para birimi olarak kimliği bilinmeyen kişiler tarafından oluşturulan Bitcoin, herhangi bir idari veya düzenleyici merkeze bağlı olmadan internette serbestçe alınıp satılabiliyor.
Küresel finansal veya siyasi krizlerde değerinin artması ve birçok internet sitesi üzerinden farklı para birimlerine hızlıca dönüştürülebilmesi ile de bilinen Bitcoin, yıllar içinde bazı bilişim suçları ve karaborsayla da adı anıldığı için hükümetlerde endişe yaratıyor.
Dünya genelinde milyonlarca insanın bilgisayarına mayıs ayında bulaşan "WannaCry" virüsünü yayan bilişim korsanları, kişilerin bilgilerinin kurtarılabilmesi için Bitcoin karşılığında fidye istemişlerdi. Virüsün ardından Bitcoin'in değeri 20 Mayıs'ta ilk defa 2 bin doların üzerine çıkmış, 2 Eylül'de ise 5 bin doların üzerine tırmanmıştı. Çin'in Bitcoin'e yasaklamalar getirmesi, sonrasında da Rusya'nın kısıtlamalar duyuracağının beklenmesinin ardından dün Bitcoin'in değeri 4 bin doların altına geriledi.
ABD BORSALARINDA İŞLEMİNE İZİN VERİLMEDİ
Bu arada SEC, mart ayında Bitcoin'in Borsa Yatırım Fonu olmaya yönelik başvurusunu reddetmiş ve Bitcoin'in ABD borsalarında işlem görmesine izin vermemişti.
SEC'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Bitcoin'in başvurusu, manipülatif faaliyetlerin önlenmesi için gerekli şartları sağlamadığı gerekçesiyle kabul edilmemişti.
ABD'li uluslararası yatırım bankası J.P. Morgan Chase'in Üst Yöneticisi (CEO) Jamie Dimon ise yaptığı açıklamada, Bitcoin'in "sahtekarlık" ve "spekülatif" olduğunu dile getirmiş ve bankasındaki finansal çalışanların Bitcoin ticareti yapması durumunda onları kovacağını söylemişti.
Dimon, Bitcoin'in ancak ABD doları ve diğer büyük para birimlerini kullanmaktan kaçınan insanlar tarafından tercih edildiğini belirtmişti.