Güncelleme Tarihi:
Yaşamınızın normale dönmesini istiyorsanız, bir aşıya ihtiyacımız var.
Şimdi bile, insanların büyük çoğunluğu koronavirüs enfeksiyonu tehdidi altında. Sadece hayatımıza konulan kısıtlamalar, daha çok sayıda insanın ölmesini engelliyor.
Ancak bir aşı, vücutlarımıza enfeksiyonal güvenli bir şekilde savaşmayı öğretebilir. Ya virüse yakalanmamızı önler ya da daha az ölümcül kılar.
Daha iyi tedavilerle birlikte bir aşıya sahip olmak, "çıkış stratejisi".
Pfizer/BioNtech aşı denemelinin son aşamalarıyla ilgili bilgi veren ilk ilaç şirketi oldu.
Veriler, aşının yüzde 90'dan fazla oranda insanların Covid-19'a yakalanmasını önlediğini gösteriyor.
43 bin kişiye aşı yapıldı ve hiçbir güvenlik kaygısı bildirilmedi.
Moderna'nın aşı denemesine ise ABD'de 30 bin kişi katıldı ve deneklerin yarısına plasebo verildi.
Şirket, aşının yüzde 94,5 oranında koronavirüse karşı koruma sağladığını ve Covid belirtileri gösteren 95 denekten sadece beşine gerçek aşı verildiğini açıkladı.
İngiliz ilaç şirketi AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen aşının deneme sonuçları da önümüzdeki birkaç hafta içinde açıklanacak.
Bu surada, Rus aşısı Sputnik V'ten de cesaret verici bilgiler geliyor.
Üçüncü aşamadaki ilk sonuçlara göre, Pfizer aşısına benzer oranda, yüzde 92'lik bir etkinlik elde edildi.
Gelecek hafta ve aylarda, ileri aşamadaki denemeler üzerinde çalışan ekiplerden daha fazla sonuç gelmesi bekleniyor.
Jannsen denemesinde İngiltere genelinde 6 bin kişi toplandı. Diğer ülkelerdek denemelerle bu sayının toplam 30 bine çıkması bekleniyor.
Şirket daha önce deneklere bir doz aşı yapılan geniş kapsamlı bir deney yaptı. Bu son denemede, iki dozun daha güçlü ve uzun süreli bağışıklık sağlayıp sağlamadığı görülecek.
Çin'deki Wuhan Biyolojik Ürünler Enstitüsü ve Sinopharm ile Rusya'daki Gamaleya Araştırma Enstitüsü'nün de aralarında bulunduğu bazı diğer aşılar da son deneme aşamasında.
Ancak Çinli şirket Sinovac'ın Brezilya'da yaptığı bir ilaç denemesi, bir gönüllünün ölümü olduğuna inanılan "büyük bir ters olay" nedeniyle askıya alındı.
Aşının amacı, bağışıklık sistemini zararsız bir şekilde virüsün bazı kısımlarına maruz bırakmak. Daha sonra bağışıklık sistemi işgalciyi tanıyor ve nasıl savaşacağını öğreniyor.
Bunu yapmanın birçok yolu var.
Pfizer/BioNtech ve Moderna, RNA aşısı diye bilinen bir aşı geliştirdi. Burada deneysel bir yöntem kullanılıyor. Virüsün genetik kodunun bir parçası, bağışıklık sistemini eğitmek için vücuda enjekte ediliyor.
Jannsen aşısında ise, bunun yerine genetiğiyle oynanarak zararsız ve moleküler düzeyde daha çok koronavirüse bener hale getirilen grip virüsü kullanılıyor.
Bunun da, virüsü tanıması ve savaşması için bağışıklık sistemini eğitmesi bekleniyor.
Benzer bir şekilde, Oxford ve Rus aşılarında da şempanzeleri enfekte eden zararsız bir virüs kullanılıyor ve koronavirüse benzemesi ve vücudun tepki göstermesi için genetiğiyle oynanıyor.
İki Çin yapımı aşı, zararsız hale getirilmiş koronavirüsü kullanıyor.
Hangi yöntemin en iyi sonuçları getireceğini anlamak hayati önemde olacak. İnsanlara kasten virüsün verildiği deneyler bu soruların yanıt bulmasına yardımcı olabilir.
Pfizer yıl sonuna dek dünya geneline 50 milyon doz sağlayabileceğini söylüyor, 2021 sonuna dekse 1,3 milyar doz üretilebileceği belirtiliyor.
Astra Zeneca/Oxford ise aşı başarılı olursa, sadece İngiltere'de 100 milyon doz, dünya genelindeyse 2 milyar doz üretebileceğini açıkladı.
Bu, aşı piyasaya çıktığında Covid'in nerede yayıldığına ve hangi gruplar arasında en etkili olduğuna bağlı.
Huzurevlerinde yaşayan yaşlılar ve buralarda çalışanlar, İngiltere'de öncelik sıralamasına en başta. Bunları sağlık çalışanları ve 80 yaş üzerindekiler izliyor.
Yaş, Covid'de açık ara en büyük risk faktörü.
Deneylerde aşının güvenli olduğu görülmeli
Klinik deneylerde, aşıların hastalığı önlediği ya da en azından ölü sayısını düşürdüğünün görülmesi gerekiyor
Milyarlarca doz üretim için büyük çaplı üretim lazım
Aşıların yapılmasından önce denetleyici kurumların onayı gerekiyor
Aşı mükemmel bir şekilde işe yarasa bile, virüsün kolayca yayılabilmesinin önlenmesi için sürü bağışıklığı olarak da bilinen küresel nüfusun yüzde 60 ila 70'inin bağışıklık kazanması gerekiyor.
İnsanlar, aşılara farklı tepkiler veriyorlar.
Geçmişe bakıldığında, tıpkı yıllık grip aşısında olduğu gib, yaşlanmış bağışıklık sistemi yüzünden aşıların yaşlılarda daha az başarılı olduğu görülüyor.
Çoklu doz ya da adjuvan diye bilinen ve bağışıklık sistemini yükselten kimyasallar bu sorunu aşabilir.