Güncelleme Tarihi:
Gelinen nokta şu:
Bu sistemin temelinde 2002 yılında çıkarılan "her vatandaş için bir chipkart" uygulaması var.
'ID kaart' adı verilen ve çocuk 15 yaşına girdiğinde zorunlu olarak çıkarılan bu kart, aslında her alanda kullanılabilen bir vatandaşlık belgesi. Başka bir belge de yok.
Devlet kademelerindeki tüm işler bu tek kartla yürütülüyor. Paralel işlemler ortadan kalmış: Pasaport, kimlik kartı, sağlık karnesi, oturum belgesi olmadığı gibi, banka işlemlerinde ve para transferlerinde de bu kart kullanılıyor.
Hatta şehir içi ulaşım araçlarında bile bu kart geçerli.
Vergi beyanlarında da internet üzerinden bu kart işleme sokuluyor. Vergi sitesine gidip, kartla size ait bölümü bulup işlemlerinizi gerçekleştiriyor ve sonra da vergi beyanınızı yapıyorsunuz.
Mesela bir araba aldığınızda da sadece yeni bilgileri, yani bir arabaya sahip olduğunuzu giriyorsunuz, hiçbir bilginin iki defa girilmesine gerek kalmıyor.
Hayatın internet üzerinden kolaylaşması dünyada Estonya'ya ilgiyi de son derece arttırdı.
Şimdi artık Estonya "dijital oturum" da dağıtmaya başladı.
İnternet üzerinden başvurup, Estonya'dan "dijital oturum" almak, ve merkezi "dijital olarak" orada olan şirket kurmak bile mümkün.
Bugün nüfusu 1,3 milyon olan Estonya 2025'de nüfusunu bu yolla, yani dijital başvurularla alınan oturumlarla 10 milyona çıkarmayı planlıyor. Bu gerçekleşemeyecek bir hayal da değil. Bu uygulamanın başlamasıyla bir yıl içinde dijital başvurularla on bin yeni vatandaşları olmuş. Oysa aynı yıl içinde doğanların sayısı da on bin. Yani nüfus artışı ikiye katlanmış.
Ancak vatandaşlık "dijital" olmakla birlikte "sanal" değil.
Çünkü Estonya hayatta sağladığı bunca kolaylığa karşın, yeni katılımcılardan vergi de alıyor.
Ve hızla yükselen gelir düzeyiyle Doğu Avrupa'nın pek çok ülkesini çoktan solladı bile.