Güncelleme Tarihi:
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), 3 bin ışık yılı uzaklıktaki gezegensi bulutta helyum hidrür kalıntıları bulduğunu açıkladı.
Bu keşif, helyum hidrürün aslında uzayda var olduğuna ilişkin de bir kanıt niteliğinde.
Buluşla ilgili ayrıntılı haber, Nature dergisinin bu haftaki sayısında yayımlandı.
Evrenin ilk zamanlarında sadece birkaç tip atom vardı.
Bilim insanları, büyük patlamadan 100 bin yıl sonra, helyum ve hidrojen atomlarının ilk kez bir araya gelerek 'helyum hidrür' isimli molekülü oluşturduğunu düşünüyor.
Helyum hidrürün evrenin bazı bölgelerinde var olduğu tahmin ediliyordu ancak şimdiye kadar ona dair bir iz bulunamamıştı.
Helyum hidrürün NGC 7027 isimli gezgensi buluttaki keşfini Nasa'nın uçan teleskobu olarak bilinen SOFIA gerçekleştirdi.
Bilim insanları bu keşfin evrenin ilk başlardaki kimyasal yapısına ve bu yapının milyarlarca yıl içerisindeki gelişimine ilişkin anlayışımızlarımızdan birini teyit ettiğini de vurguluyor.
SOFIA Bilim Merkezi'nin direktörü Harold Yorke, "Bu molekül dışarılarda bir yerlerdeydi, ancak doğru pozisyonda gözlem yapacak doğru araçlara ihtiyacımız vardı. SOFIA bunu mükemmel bir şekilde yapmayı başardı" diyor.
Bugün, evren gezegenler, yıldızlar ve galaksiler gibi büyük ve karmaşık yapılarla dolu.
Ancak 13 milyar yıl önceki büyük patlamadan sonra evren çok sıcaktı ve çoğunlukla helyum ve hidrojen olmak üzere sadece birkaç çeşit atom vardı.
Atomlar ilk molekülleri oluşturmaya başladıklarında, evren sonunda soğumaya ve şekle girmeye başladı. Bilim insanları helyum hidrürün ilkel anlamdaki ilk molekül olduğu sonucuna vardı.
Soğuma başladıktan sonra, hidrojen atomları, helyum hidrür ile etkileşim kurabilmeye başladı ve böylece yıldızların oluşmasında birincil derecede rol oynayan hidrojen molekülü oluştu.
Yıldızlar ise günümüzün kimyasal açıdan zengin evrenini.
Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'nden Rolf Guesten, "Helyum hidrürün yıldızlararası uzaydaki varlığına ilişkin kanıtın eksikliği, astronomide onyıllar boyunca bir çıkmaz oluşturdu" diyor.