Güncelleme Tarihi:
General Electric'in (GE) uçak motoru parçalarının katmanlı imalat teknolojilerine uygun tasarım ve geliştirme çalışmalarına dünya standartlarında katkı sunmak amacıyla Kocaeli'nin Gebze ilçesinde hayata geçirdiği GE Havacılık Katmanlı İmalat Teknolojileri ArGe Laboratuvarı'nın açılış töreninde konuşan Varank, bu yeni araştırma merkezinin Türkiye ve General Electric Türkiye ailesi için hayırlı olmasını dilediklerini belirtti.
Milli teknoloji, güçlü sanayi vizyonuyla yola çıktıklarını vurgulayan Varank, bu vizyonun temeline yüksek katma değerli üretimi, dijital dönüşüme odaklanan ve verimli çalışan sanayiyi koyduklarını kaydetti.
Varank, Türkiye'nin dinamik iş gücünü, sanayi kapasitesini ve coğrafi avantajlarını en iyi şekilde kullanarak, yapısal dönüşüm için gerekli adımları attıklarına işaret ederek, "Nihai hedefimiz Türkiye'yi sanayi ve teknolojide lider bir üretim üssü haline getirmektir. Tabii bunu yaparken günceli çok iyi takip etmek, kabiliyetlerimizin farkına varmak ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Dolayısıyla açılışını yapacağımız laboratuvarın,Türkiyeyi geleceğin teknoloji merkezlerinden biri yapacak önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"Dünyanın önde gelen firmalarının Ar-Ge kabiliyetlerini ülkemize çekiyoruz"
Varank, memnuniyet verici bir başka gelişmenin de bu tesisin, General Electric'in küresel bazdaki üç laboratuvarından biri olduğunu söyledi.
Katmanlı üretim alanında hem malzeme hem de farklı geometrilerin Ar-Ge'sinin yapılacağı bu laboratuvarda, Türkiye menşeli tasarımların geliştirileceğini aktaran Bakan Varank, bu tasarımların, havacılıktan otomotive, beyaz eşyadan enerjiye pek çok farklı alanda kullanılabileceğini ve yüksek katma değerli üretim önceliğine doğrudan hizmet edeceğini kaydetti.
Bakan Varank, yeni teknolojilerin, hayatın her alanına yoğun bir biçimde dahil olmaya devam ettiğini, esnek, hızlı ve verimli çalışan dijital tabanlı yeni üretim modellerinin geliştiğini söyledi.
Katmanlı üretim teknolojilerinin, bu süreçte en yoğun kullanılan yöntemlerden biri olduğunu aktaran Bakan Varank, şöyle devam etti:
"Geleneksel tasarımın ötesine geçen, hızlı prototipleme, ürün optimizasyonu, fonksiyonellik ve düşük maliyetin bir arada olduğu bir modelden bahsediyoruz. Bu teknolojinin güçlü olduğumuz sanayi dallarında kullanılmasıyla potansiyelimizi çok daha ileriye taşıyabiliriz. Görece zayıf olduğumuz alanlardaysa bu yolla yeni bir sıçrama imkanı oluşturmamız mümkün. Desteğimizle kurulan bu laboratuvarın, ülkemiz için önemli bir katma değer oluşturacağına yürekten inanıyorum. TÜBİTAK öncül Ar-Ge Laboratuvarı destek programı kapsamında dünyanın önde gelen firmalarının Ar-Ge kabiliyetlerini, burada olduğu gibi ülkemize çekiyoruz. Şu ana kadar dört firma bu desteklerden faydalanıyor ve ülkemizin potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeye devam ediyor. Yenilikçi fikirlerini hayata geçirirken, teknik bilgi ve birikimlerini ekosistemimize taşıyorlar."
"Makroekonomik hedeflere ulaşmadaki hızımızı iş gücümüzün niteliği ve etkinliği belirleyecek"
Bakan Varank, 70 yıldır Türkiye'de bulunan General Electric'in, 5 ilde 500'ü Ar-Ge mühendisi olmak üzere 2 bin 300 kişiyle faaliyet gösterdiğini, havacılık, sağlık, enerji ve ulaştırma olmak üzere, pek çok alanda yüksek katma değerli üretim ve Ar-Ge gerçekleştirdiğini kaydetti.
Türkiye'deki Ar-Ge merkezini, firmanın diğer merkezlerinden ayıran özelliğinden de bahsedeceğini anlatan Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şöyle ki firmanın dünyadaki diğer merkezlerinde çalışan kadın mühendis oranı yüzde 9 iken Türkiye'de bu oranın yüzde 26'ya ulaştığını görüyoruz. Kadınların bilim ve teknoloji alanlarında daha aktif rol almasını destekliyor, bu tablonun diğer firmalara da örnek olmasını arzu ediyoruz. Bir başka sevindirici gelişmeyse bu merkezin bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğine olan katkısıdır. Aldığım bilgilere göre, 15'ten fazla Türk mühendis burada çalışmak için ABD, Almanya, Hollanda ve İsviçre gibi ülkelerden yurda döndü. Her olumlu gelişmeden sonra muhalefet etmeyi kendine vazife bilenler, Bakanlığımızın desteklediği bu merkezleri gelip görsünler. Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli bileşeninin beşeri sermaye olduğunu biliyoruz. Makroekonomik hedeflere ulaşmadaki hızımızı iş gücümüzün niteliği ve etkinliği belirleyecek."
"Yerli ve yabancı üst düzey araştırmacılara çok cazip teşvikler sunacağız"
Birkaç gün önce kamuoyuyla paylaştıkları "Uluslararası Lider Araştırmacılar" programıyla yerli ve yabancı üst düzey araştırmacılara çok cazip teşvikler sunacaklarını vurgulayan Bakan Varank, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemize gelen araştırmacılar, sadece üniversite bünyesinde değil, özel sektörde de çalışma ve kendi ekiplerini kurma fırsatına sahip olacaklar. Bu programla Türkiye'yi istisnai araştırmacılar ve bilim insanları için bir cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyoruz. 16 senede ekonomide ciddi bir dönüşüm gerçekleştirdik ancak ulaşmak istediğimiz daha üst hedefler var. Ülkemizdeki yatırım-üretim-ihracat zincirinin daha da güçlenmesi için çalışıyoruz. Mevcut sanayi altyapımızı ve teknolojik yetkinliklerimizi 'yenilikçi ve reformist' bir bakış açısıyla güçlendireceğiz. Bunu gerçekleştirirken uluslararası paydaşlarımızdan da mümkün olduğunca faydalanmak istiyoruz. Ar-Ge, Ür-Ge ve yatırım teşviklerimiz çok cazip. Üretim tesislerinizi ve araştırma merkezlerinizi, ülkemizin diğer şehirlerinde de açarak dinamik gençlerimizin potansiyelinden en iyi şekilde faydalanın. Hükümet olarak bize düşen görevleri sonuna kadar, en iyi şekilde yerine getirmeye hazırız. Birlikte araştırıp geliştirelim, birlikte üretelim ve birlikte kazanalım diyoruz."
18 serbest bölgede bin 989 firma
Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Işık Yılmaz Batur da ülkeye doğrudan yabancı yatırım ve teknoloji girişinin hızlandırılması, ihracat odaklı üretimin teşvik edilmesinin en önemli öncelik alanları arasında olduğunu belirterek, GE'nin TÜBİTAK MAM Teknolji Serbest Bölgesi'nde ülkenin hizmetine sunduğu laboratuvarın bu hedefi destekleyen en önemli unsurlar arasında olduğunu söyledi.
Türkiye geneline yayılmış 18 serbest bölgede bin 989 firmanın faaliyet gösterdiğini ve bunların yüzde 27'sinin yabancı sermeyeli olduğunu dile getiren Batur, "Biz de başta Sanayi ve Teknolji Bakanlığı'mız olmak üzere diğer ilgili tüm bakanlıklarımızla beraber hayata geçirdiğimiz yatırımcı dostu politikalarla programlarla bu rakamın önümüzdeki dönemlerde de artmasını canı gönülden destekliyoruz." diye konuştu.
Batur, TÜBİTAK MAM Teknoloji Serbest Bölgesi'nden yapılan ihracatın 2017 yılında 65 milyon doları bulduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Bu yılın ilk 10 ayına baktığımızda yine 50 milyon dolarlık bir ihracat yapıldığını görüyoruz ve bu rakamın geçen seneyi yakalayacağını ve hatta üzerine çıkacağını öngörüyoruz. Bölgemizde 23 firmamız var bunların tamamı Ar-Ge'ye dayalı faaliyet göstermekte bin 700 civarında personelimiz de bölgemizde faal. GE de bunlardan ciddi bir kadroyla önde gelen firmaları temsil ediyor."
"Türkiye, pazar büyüklüğü ve pazara yatırım çekme açısından 14'üncü ülke"
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Hasan Mandal, 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı kapsamında ilk laboratuvarın burada açıldığını söyledi.
Sektörde öncü firmaların küresel rekabet ortamında kendi ülkeleri dışında stratejik gördükleri ülkelerde değişik düzeylerde faaliyette bulunduğunu aktaran Mandal, GE'nin bunun en önemli örneklerden biri olduğunu kaydetti.
Mandal, Türkiye'nin uluslararası yatırımların geldiği bir ülke olduğunu dile getirerek, "Dünya Ekonomik Formu 2017-2018 raporunda 137 ülke arasında Türkiye, pazar büyüklüğü açısından ve pazara yatırım çekme açısından 14'üncü ülke olarak gözüküyor. Pazar büyüklüğünün en önemli göstergesi de bu ülkeye gelen yabancı yatırımcılar. Bundan tabii ki memnuniyet duyuyoruz ancak buradaki iyileşmeye açık yön, gelen yatırımların genel orta yüksek teknoloji ve teknoloji hazırlık düzeyinde genelde 6-9 arasında sınırlı olması. Büyük çoğunluğu gelişmiş bir teknolojinin Türkiye'ye uyarlanmasına yönelik." şeklinde konuştu.
2014 yılında 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı kapsamında Ar-Ge çalışmasının en erken aşamasında bir faaliyet başlatıldığını anlatan Mandal, "Bu kapsamda bize ilk başvurusunu yapan GE'ydi. Dolayısıyla gelişmiş bir teknolojinin Türkiye'ye getirilmesi değil, bu teknolojinin ilk kez Türkiye'de geliştirileceği bir laboratuvar programı... Bu program kapsamında sadece teknolojisi kanıtlanmış Ar-Ge çalışmaları değil, aynı zamanda geleceğin teknolojilerinin üretileceği Ar-Ge çalışmalarının da merkezi olmasını hedefliyoruz. GE'nin açılacak olan laboratuvarı da tamamen bu kapsamda." ifadelerini kullandı.
Mandal, yakın zamanda aynı program kapsamındaki 3 laboratuvarın da açılışının yapılacağını belirterek, gelecekte aynı program kapsamındaki laboratuvar sayısının artmasını hedeflediklerini bildirdi.
GE Havacılık, Gebze'de uçak motoru parçası geliştirecek
GE Havacılık Türkiye Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Aybike Molbay da katmanlı imalat teknolojisinin öncüsü ve deneyimli bir kullanıcısı olarak, katmanlı imalat parça ve sistemlerinin tasarım ve üretimi konusunda derin bilgi sahibi olduklarını vurguladı.
Bu alandaki bilgi birikimi ve tecrübelerini Amerika ve İtalya'dan sonra Türkiye'ye taşımaktan gurur duyduklarını ifade eden Molbay, şunları söyledi:
"18 yıldır havacılık endüstrisinin gelişimi için ileri mühendislik ve teknoloji programları yürüttüğümüz GE Havacılık Türkiye Teknoloji Merkezi'nde bugün 400'den fazla yetkin Türk mühendis çalışıyor. Merkez için bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz yatırımımız, bu laboratuvar ile toplamda 15 milyon doları aştı. Küresel bir ekibin parçası olarak teknoloji geliştirme programları yürüteceğimiz GE Havacılık Katmanlı İmalat Teknolojileri ArGe Laboratuvarı'nda, uçak motoru parçalarının katmanlı imalat teknolojilerine uygun tasarım ve geliştirme çalışmalarına dünya standartlarında katkı sunacağız."
Konuşmaların ardından Molbay, Bakan Varank'a laboratuvarda yapılmış üç boyutlu bir parçayı hediye etti.
Daha sonra protokol üyeleri, açılış kurdelesini kestikleri laboratuvarı gezdi.