Güncelleme Tarihi:
Şahin, İstanbul, Ankara ve Diyarbakır internet kafe oda başkanlarını Bakanlıkta kabul etti. Bilgi ve teknoloji çağında bütün sınırların kalktığını belirten Şahin, yeni bir dünya düzeninde herkese düşenin çocukları ve gençleri yarınlara hazırlamak olduğunu söyledi.
Çocuk ve gençlerin yarınlara hazırlanabilmesi için bireylerin, toplumun ve devletin her alanda kendine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Şahin, bilgi ve teknoloji çağının zararlarını en aza indirecek çalışmaların da sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi. Çalışmalara tüm kesimlerin katılmasının önemine işaret eden Şahin, çocuğun yüksek menafaatini gözeten aile dostu sistemlerin geliştirilmesi gerektiğini anlattı.
İnternet kafelerin müdürleri eğitilecek
Bakan Şahin, Türkiye'de 22 bin internet kafe bulunduğunu ve internet kafelerin günlük kullanıcı sayısının ise en az 5 milyon olduğunu vurgulayarak, internet kafelerin fiziki şartları ve hizmetleri konusunda standartlar getireceklerini ve yeni bir dönem başlatacaklarını bildirdi.
İnternet kafelere ilişkin kendi eylem planlarını oluşturdukları, bu plan içerisinde özellikle 22 bin internet kafenin sorumlu müdürleri ve görevlilerinin bulunduğunu anlatan Bakan Şahin, "Biz, bunların eğitici eğitiminin hızlı bir şekilde yapılması gerektiğini ve onların özellikle çocuklarımızın, ergen profilinin, onların bilmesi gerektiği noktada sivil toplumla akademik dünyayla beraber onları hızlı bir şekilde eğitici eğitimine alacağız" diye konuştu.
Ayrıca, 23 modülde aile eğitim programları başlattıklarını, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde bu çalışıldığına değinen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dijital okur yazarlık' dediğimiz kısmı da buna ilave yapıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığında medya okur yazarlığı dersinin içerisine de dijital okur yazarlığın ihtisaslaşacağı ve Talim Terbiye'nin de bu müfredata göre güncelleneceği bir çalışmanın yapılması için ilgili bakanlıkla da çalışmaya başladık. Dijital okuryazarlığı artırır ve güçlendirirken en önemli şeyimiz araştırma ve geliştirme. Buradaki tüketicilerin, hizmet alan bireylerin profilleri nelerdir. Burada alınan hizmetlerden dolayı araştırmalar bize neyi göstermektedir, talepler nelerdir ve etki analizleri bize neyi hedeflemektedir.
Bununla alakalı da Bakanlık olarak bir araştırma yapacağız. Sertifikasyona geçip, internet kafelerin daha iyi internet kafelere dönüştürüleceği, markalaşacağı bir
sistemi ve özellikle yaş gruplarına göre oyunların eşleştirildiği, sertifikasyon ve barkod sistemine geçilen bir sistemi hayata geçireceğiz.
Bunları çok çok önemsiyoruz. Küçük yaşta daha çok şiddet içeren veya daha küçük yaşta cinsel içerikli oyunların hizmet verildiği noktadan çıkarılması için her yaş grubu için nasıl bir sistem getirmemiz gerekiyor. Nasıl bir sertifikasyona geçeceğiz, nasıl bir barkod sistemi oluşturacağız, akademik dünya ile altyapısını çalışıyoruz. Sınıflandırmayı yaptığımız zaman bugün hiçbir ailenin, annenin babanın, çocuğu internet kafeye gittiği zaman 'acaba ne izliyor, acaba noluyor' dediği bir endişenin olmasını istemiyoruz."
Bakanlık olarak en temel görevlerinin toplumun bilinçlendirilmesi ve farkındalığının artırılması olduğunu vurgulayan Şahin, internet kafelerle ilgili kamu spotları da hazırlanacağını ifade etti. Kuşaklararası çatışmanın teknolojik ayrışma ile orantılı olduğuna işaret eden Şahin, 45 yaş üstü ile 45 yaş altının internetten yararlanma oranının çok farklı olduğunu dile getirdi.
Ankara İnternet Kafe Odaları Başkanı Önder Kaplan da doğru internet kafe modelini oluşturmak istediklerini belirterek, internet kafelerin 'çocuk' demek olduğunu söyledi. Çocukları doğru internet kafeye göndermek istediklerini anlatan kaplan, "Evlerdeki bilgisayarlar, internet kafelerdeki bilgisayarlardan
daha tehlikeli" dedi.
Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şahin, medya okur yazarlığının seçmeli ders olarak verilmeye başlandığını hatırlatarak, bunun içireğinin dijital okuryazarlığa da dönüştürüleceği müfredatın güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Çocuklara internetin daha bilinçli kullanılmasının ve bilgiyi doğru analiz etmesinin önemine işaret eden Şahin, çocukların bilinçli tüketiciye dönüşmesi gerektiğini ve bunun yolunun da eğitimden geçtiğini anlattı.
Bakan Şahin, bir gazetecinin cinsel taciz davalarında zanlıların serbest bırakıldığını ve zanlıların tutuksuz yargılandığını belirterek, "Yargılama konusunda sizinde bir şikayetiniz var mı? Davalara müdahilsiniz ama sizce bu yeterli mi, daha aktif bir rol almayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine, 2 yıl önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulduğu zaman bu davaların hiçbirine müdahil olmadıklarını, 6284 sayılı yasa ile müdahil olma hakkını elde ettiklerini anımsattı. Bakanlık olarak 128 davaya müdahil olduklarını ve 6 davada da en üst düzeyde ceza alınmasını sağladıklarına dikkati çeken Şahin, TCK'nın değiştirildiğini, kadınların ve çocukların ihmal ve istismarına yönelik cezaların artırıldığını dile getirdi.
Şahin, şöyle konuştu: "Bu konular sorun olarak görülüp, devletin bütün kademesinde ciddi altyapı oluşturuldu, hukuki düzenlemeler yapıldı. Şimdi önümüzde bu hukuki düzenlemeleri daha da güçlendireceğimiz, Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının içinde olduğu komisyonda da bunların cezalarının dünya örneklerindeki durum nedir ve daha nasıl arttırılabilir, yine AK Parti döneminde bu cezalar arttırılmıştır. Özellikle bunu da belirtmek istiyorum. Daha da neler yapılabilir özellikle çocuklarla ilgili kısımda. Bunlar hiç affedilmeden daha güçlü bir caydırıcılık nasıl bir sisteme getirilebilir? Bunların bütün çalışmaları da tamamlandı. 'Tamamlanıyor' demiyorum, 'tamamlandı' diyorum. İnşallah ekim ayında Meclis başladığı zaman ilk çıkarılacak yasalarımızdan birisi olacak. Burada en temel hukuki alt yapıyla beraber, toplumdaki bilincin yükselmesi çok önemli."
Bakanlık olarak konunun takipçisi olduklarına dikkati çeken Şahin, aile mahkemesi hakimlerinin toplumun adına, toplumun vicdanı adına karar verdiklerini söyledi. Bu tür olaylarda toplum vicdanının çok rahatsız olduğunu dile getiren Şahin, "Biz de onların adına müdahil oluyoruz ve birçok davada tutuklu yargılanmaların kararını da çıkarmayı başardık. Burada daha da keskin bir hüküm gerekiyorsa bu konuda hükümetimiz, Başbakanımız ne yapılması gerekiyorsa yapılması talimatını vermiştir" dedi.
Türkiye'de toplumun açık bir toplum olduğunu belirten Şahin, şunları kaydetti: "Kapalı toplumlarda bunlar hiç görülmezken, hep kayıtdışıyken şu anda bunun görünür olması ve bu konuda gerekli müdahalenin hızlı bir şekilde yapılmış olması çok doğrudur. Ama bu incelikler ve bu farkındalığın artması, 'bu sayılar eskisine göre çok daha fazla arttı' algısının oluşmasını da yönetmemiz gerekiyor. Burada toplumun açık bir toplum omasından kaynaklı ve doğru olan toplumun vicdanı ile alakalı konular olduğundan dolayı biz de aynı hassasiyetle takip ediyoruz. Bakanlığın hukuk bölümü çok güçlendirilmiştir. En üst düzey yöneticilerimizden müşavirlik bölümümüzden bire bir vaka takibine başlanmıştır. Daha konular olmadan sizlere gelmeden koruyucu ve önleyici tedbirleri arttırıp, bunların oluşmasını
engelleyecek birçok tedbiri aldığımızı da ifade etmek istiyorum. Toplum rahat olsun, bu konuda kesinlikle biz en az onlar kadar duyarlıyız. Ve o konuda yapılması gereken ne varsa ve her türlü yapısal dönüşmü, kurumsal alt yapıyı, hukuki alt yapıyı yapabilecek anlayıştayız, bilinçteyiz, duyarlılıktayız. Ailelerin bilinçi çok önemli. Baktığınız zaman her bir vakaya, eğer annenin, babanın bilinci yüksek, anında kontrol ediyor ve anında yetkilieri uyarıyorsa birçok olayda ön alıcı olabiliyor. O yüzden bizim burada her konuda olduğu gibi bilinçli topluma dönüşüp, kötü niyetli insanlara da bunun yüksek bir şekilde cezaların arttırıldığı, caydırıcılığın arttırıldığı, ama beraberinde de etik değerlerin bunlar çok insani değerler ve çok vicdani olaylar. Herkesin bu konuda çok duyarlı olması ve toplumdaki herkesin bu konuda birbirini bu bakımdan uyarmasını da çok önemsiyoruz. Bakanlığımız bu konuda çok ciddi adımlar atmıştır. Aynı inanç ve aynı kararlılıkla da bu adımları atmaya devam edecektir."