Avrupa ülkelerine göre daha iyiyiz
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2010 14:30
Türkiye'nin, yüz ölçümü ve nüfus bakımından gelişmiş Avrupa ülkelerine göre daha az baz istasyonuna sahip olduğu belirlendi.
Teknoloji Bilgilendirme Platformu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Atalay, yaptığı açıklamada, “Türkiye;ye oranla sağlık, teknoloji ve bilim konusunda daha hassas davranan ve yüz ölçümü Türkiye;ye göre oldukça az olan Avrupa ülkelerinde baz istasyonu sayısı Türkiye;den oldukça fazla olduğuna” dikkat çekti.
Atalay, şunları kaydetti: “Türkiye, yüz ölçümü ve nüfus bakımından gelişmiş Avrupa ülkelerine göre daha az baz istasyonuna sahip. Uluslararası raporlardan derlenen bilgiye göre, Almanya;da 140 bin, Fransa;da 100 bin baz istasyonu bulunuyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan düzenlemelerde nüfusun 1000 ve üstünde olan bölgelerde yerleşim yerlerinde operatörlere kapsama alanı zorunluluğu getiriliyor. Yüz ölçümü ve nüfus kriterlerine göre gerçekleştirilen kapsama zorunluluğu için baz istasyonlarının belirli bir limit değerin altında üzerinden elektromanyetik dalga yaymasına izin veriliyor. Dünya Sağlık Örgütü;nün desteklediği ve kararlarını uyguladığı Uluslararası Non-İyonize Birliği;ne (IRCNIPP) göre bu değer 40 volt / metre seviyesinde. Türkiye;de bu değer, insan sağlığı ve çevre koşulları gözetilerek tedbiren dört kat daha düşürülerek 10 Volt/ metre olarak uygulanıyor.
Türkiye, 73 milyon nüfusu ve 814 bin m2 yüz ölçümüyle 45 bin baz istasyonuna sahip bulunuyor. Türkiye;nin yüz ölçümü açısından yarısı büyüklükte olan Almanya;da baz istasyonu sayısı 140 bin seviyesinde. Yüz ölçümü açısından Türkiye;nin 20;de 1;i büyüklüğünde olan ve nüfusu 5.5 milyon seviyesinde olan Danimarka;da bile 35 bin baz istasyonu bulunuyor. Nüfusu Türkiye ile neredeyse aynı olan Fransa;da ise 100 binin üzerinde baz istasyonu bulunuyor. Bu ülkelerde daha düşük çıkış gücünde ve daha düşük kapasiteli baz istasyonları (mikro BTS) çok daha yaygın bir şekilde (cadde, sokak ve bina içlerine konularak) kurulup kullanıcılara daha yakın hale getirilmekte; böylece kapsama kalitesi iyileştiği gibi cep telefonları da kendi çıkış güçlerini kısıp olası insan sağlığına etkileri azaltılmaktadır.”
Atalay, baz istasyonu sayısının azaltılması ile yaydığı elektromanyetik dalgaların çıkış güçlerini artırmak zorunda kalınacağının altını çizerek, “Sayısı arttıkça baz istasyonlarının çıkış güçleri de düşmektedir. Hücresel yapılardaki mantık budur. Bazı belediyelerin ise baz istasyonlarını yasaklaması ve şehir dışına taşımak istemesi bu açıdan olumsuz bir etki yaratmaktadır. Bu yüzden vatandaşların mobil iletişiminin engellenmesi gibi sonuçlar doğacaktır” diye konuştu.
Atalay, şunları kaydetti: “Türkiye, yüz ölçümü ve nüfus bakımından gelişmiş Avrupa ülkelerine göre daha az baz istasyonuna sahip. Uluslararası raporlardan derlenen bilgiye göre, Almanya;da 140 bin, Fransa;da 100 bin baz istasyonu bulunuyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan düzenlemelerde nüfusun 1000 ve üstünde olan bölgelerde yerleşim yerlerinde operatörlere kapsama alanı zorunluluğu getiriliyor. Yüz ölçümü ve nüfus kriterlerine göre gerçekleştirilen kapsama zorunluluğu için baz istasyonlarının belirli bir limit değerin altında üzerinden elektromanyetik dalga yaymasına izin veriliyor. Dünya Sağlık Örgütü;nün desteklediği ve kararlarını uyguladığı Uluslararası Non-İyonize Birliği;ne (IRCNIPP) göre bu değer 40 volt / metre seviyesinde. Türkiye;de bu değer, insan sağlığı ve çevre koşulları gözetilerek tedbiren dört kat daha düşürülerek 10 Volt/ metre olarak uygulanıyor.
Türkiye, 73 milyon nüfusu ve 814 bin m2 yüz ölçümüyle 45 bin baz istasyonuna sahip bulunuyor. Türkiye;nin yüz ölçümü açısından yarısı büyüklükte olan Almanya;da baz istasyonu sayısı 140 bin seviyesinde. Yüz ölçümü açısından Türkiye;nin 20;de 1;i büyüklüğünde olan ve nüfusu 5.5 milyon seviyesinde olan Danimarka;da bile 35 bin baz istasyonu bulunuyor. Nüfusu Türkiye ile neredeyse aynı olan Fransa;da ise 100 binin üzerinde baz istasyonu bulunuyor. Bu ülkelerde daha düşük çıkış gücünde ve daha düşük kapasiteli baz istasyonları (mikro BTS) çok daha yaygın bir şekilde (cadde, sokak ve bina içlerine konularak) kurulup kullanıcılara daha yakın hale getirilmekte; böylece kapsama kalitesi iyileştiği gibi cep telefonları da kendi çıkış güçlerini kısıp olası insan sağlığına etkileri azaltılmaktadır.”
Atalay, baz istasyonu sayısının azaltılması ile yaydığı elektromanyetik dalgaların çıkış güçlerini artırmak zorunda kalınacağının altını çizerek, “Sayısı arttıkça baz istasyonlarının çıkış güçleri de düşmektedir. Hücresel yapılardaki mantık budur. Bazı belediyelerin ise baz istasyonlarını yasaklaması ve şehir dışına taşımak istemesi bu açıdan olumsuz bir etki yaratmaktadır. Bu yüzden vatandaşların mobil iletişiminin engellenmesi gibi sonuçlar doğacaktır” diye konuştu.