Güncelleme Tarihi:
Amerikalı Apple ve Güney Koreli Samsung'un en popüler telefonlar, Facebook'un en yaygın kullanılan sosyal medya platformu, Google'nin en yaygın arama motoru ve Amazon'un en yaygın e-ticaret şirketi olduğu Avrupa'da, dijital alanda bağımsızlık kazanmak için yeni bir plan devreye sokuluyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen hafta AB'nin dijital stratejisine ilişkin Brüksel'de basın toplantısı düzenledi.
Yapay Zeka (The White Paper on Artificial Intelligence) ve Avrupa Veri Stratejisi (European Data Strategy) şeklinde iki rapor halinde yayınlanan yeni strateji planına göre temel amaç Avrupa tarafından benimsenen değerlerin dijital teknoloji alanında korunması olarak öne çıkıyor.
Avrupa Komisyonu'nun sitesinde yer alan özet metnine göre, Avrupa Veri Stratejisi raporuna göre yeni strateji planı çerçevesinde veri odaklı ürün ve hizmetlerde AB kural ve değerlerine daha bağlı bir dijital ortam oluşturulacak.
Ayrıca, Avrupa'nın küreselleşmiş dünyada teknolojik egemenliğinin sağlamasına katkı sunularak, yapay zeka teknolojisinin gelişimi için ihtiyaç duyulan potansiyel de ortaya çıkarılacak. Strateji planı çerçevesinde kamu kurumları ve startupların yapay zekayı daha etkin kullanabilmeleri için de veriye daha sağlıklı erişmesi hedefleniyor.
Özet metnine göre ayrıca, veri üzerine yapılacak yeni düzenlemelerle özellikle daha açık ve adil bir pazar anlayışı için kişisel olmayan verilerin paylaşımının nasıl yapılacağı da vurgulanıyor.
Dijital stratejinin yapay zeka ve veri alanına odaklandığını belirten Von der Leyen, "Dijital dönüşümün Avrupa ekonomisine güç katmasını istiyoruz." dedi.
Avrupa'nın yapay zeka alanında öncü konumda bulunduğuna işaret eden Von der Leyen, "Yapay zeka konusunda Avrupa'ya hız kazandırmak istiyoruz. Her yıl yapay zeka alanına 20 milyar avroluk yatırım çekmeyi planlıyoruz." diye konuştu.
Avrupa Birliği'nin dijital alanda kendi bağımsızlığını kazanmasına odaklanan proje ile birlikte Avrupa Birliği ile ABD arasında uzun süredir tartışmaların odağında olan dijital teknoloji konusunda başta Google ve Facebook olmak üzere ABD'li şirketlere kesilen cezalar ve getirilen ağır vergilerin ardından en somut hamle gelmiş oldu.
Teknolojiyi ABD ve Çin domine ediyor
Dünyada teknoloji şirketlerinin pazar büyüklükleri her geçen gün artarken dijital teknolojiyi büyük oranda Amerikalı ve Çinli şirketler domine ediyor. Statista tarafından yayımlanan "2019'da Piyasa Değerine Göre En Büyük 100 Şirket" raporuna göre dünyanın en değerli 10 şirketinden 7'sini teknoloji şirketleri oluştururken, bu şirketlerin 5'ini Amerikan şirketleri (Apple, Microsoft Corp, Alphabet Inc., Amazon ve Facebook) 2'sini ise Çinli şirketler (Alibaba ve Tencent Holding) oluşturuyor.
Yine Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan "Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2020" raporunda ise dünyanın en değerli 5 markasını da teknoloji şirketleri oluştururken, bunların 4'ünü ABD'li şirketler oluşturuyor. Avrupa ise dijital teknoloji alanında Çin ve ABD'yi geriden takip ediyor.
Fransa'da dijital vergilendirme dönemi
Avrupa Birliği'nde dijital alanda ilk sinyaller ise Fransa geçen aylarda yapılan vergi düzenlemesi ile geldi. Fransa, Senato'nun geçen ay onayladığı yasayla teknoloji devlerine dijital vergi uygulamasını devreye sokan ilk Avrupa ülkesi oldu. Fransa'da Facebook, Amazon ve Google gibi teknoloji şirketleri ülkede elde ettikleri gelirin yüzde 3'ünü vergi olarak ödeyecek. Yasa uyarınca küresel satışı yılda 750 milyon avro. Fransa'daki satışı da yılda 25 milyon avronun üzerinde olan teknoloji şirketlerine vergi kesilecek. Yeni yasa özellikle ABD Başkanı Donald Trump tarafından büyük tepki ile karşılanmıştı.
Yapay zekânın temeli derin öğrenme
Avrupa Birliği'nin strateji planında en dikkati çekici noktalardan biri ise veri üzerine yapmayı planladığı düzenlemeler. Raporda verinin önemine bir çok yerde atıf yapılırken yapay zekanın gelişmesi ve Avrupa'da piyasanın daha verimli çalışması için verinin daha efektif kullanılacağına işaret ediliyor.
Günümüzde yapay zekanın en önemli unsuru derin öğrenmenin (deep learning) birincil ihtiyacı ise veri kullanımı oluyor. Derin öğrenme temelde, algoritmanın mevcut verilerle beslenmesi ve ardından insan müdahalesine ihtiyaç olmadan verileri tanıması anlamına geliyor. Örneğin, bir algoritma binlerce fotoğraf içinde kedileri tanımak üzerine eğitilir. Algoritma “kedi” olarak etiketlenmiş fotoğraflardan kedinin şeklini, duruşunu tanıyarak bir kalıp oluşturur ve daha sonra gördüğü fotoğraflarda bir kedinin olup olmadığını kendisi tespit edebiliyor.
Uygulamaya konan yeni strateji planı çerçevesinde veri üzerine daha fazla kontrol sağlamayı planlayan Avrupa Birliği, bu çerçevede yapay zekanın öğrenmesi için ihtiyacı olan veriyi elde etme ve bu çerçevede geliştirilen profesyonel yapay zeka sistemleri ile dijital alanda daha etkili bir konuma erişmeyi hedefliyor.