Güncelleme Tarihi:
Galiba Apple’ı diğer teknoloji devlerinden ayıran en önemli unsur, zorlu deplasmanlarda dahi takımlarını yalnız bırakmayan sadık taraftarları. Zorlu Center’a gelen birçok kişinin ortada yeni bir ürün olmamasına rağmen sabahlayarak Apple Store’un açılmasını beklemesini bu taraftar kültürüyle açıklayabiliyoruz. Apple Store’un kendisinin İstanbul’da yeni bir Apple ürünü gibi algılanması, mağaza çalışanlarının işe gelirken taraftarlara üçlü çektirecek kadar enerjik olmaları işte tam da bu yüzden acayip gelmiyor. Ancak Apple Store deneyiminin ‘Her kıyafete dokunmak’ adlı alışveriş geleneğinden biraz farklı olduğunu söylemek gerek. Dükkân ilk ziyaretçileri için biraz kafa karıştırıcı olabiliyor.
Bir miktar ön bilgi ve ipucunu hayır duası ile takas edeyim o halde. Mağaza üç bölüme ayrılıyor:
Red zone
-Kırmızı Alan tüm sihrin, kısaca satışın gerçekleştiği bölüme denmekte... Apple Store’a ilk girdiğinizde sizi ilgilendiğiniz bölüme yönlendirecek bir çalışan karşılayacak. Ona kulak verin ve cihaz tamir eden bir teknisyenden iPhone satın almaya çalışan çaylak müşteri siz değil başkası olsun.
-Satış danışmanları birçok ürün hakkında size yardımcı olma yetkinliğine sahip ancak spesifik bir cihaz hakkında çok derin sorularınız mevcutsa (‘MacAir mi alsam yoksa Pro mu?’ onlardan biri değil) ‘ürün uzmanı’ bir çalışanla görüşmeyi talep edebilirsiniz.
Genius bar
-Dahi Masası, Apple Store’un diğer tüm teknoloji mağazalarından ayrıştığı nokta. Bilgisayarlarınız için üst düzey bir teknik desteği ücretsiz olarak bu noktadan almanız mümkün.
-Ücretsiz hizmetler jet hızıyla popüler olduğundan Genius Bar için bir doktora gider gibi randevu almanız gerekiyor.
-Servise getirdiğiniz cihazı yedeklemeyi unutmayın. Yedekleme işleminin 15 dakikalık şöhretinizden çalmasını istemeyiz.
Family room
-Aile Odası olarak bilinen alan mobil cihazlar için teknik destek alacakların uğraması gereken adres. Bu bölüme de yine randevu alarak gelmek gerekiyor. Bu bölümde belli aralıklarla çeşitli eğitimler alabilirsiniz.