Güncelleme Tarihi:
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli İHA'lara yönelik Ar-Ge ve üretim çalışmalarını modern bir tesiste birlikte yürüttüklerini söyledi.
Genç mühendis ve teknisyenlerle elektroniğinden yazılımına, haberleşme sistemlerinden hava aracı tasarımına kadar 5 ana mühendislik disiplininde mühendislik faaliyetleri yürüttüklerini anlatan Bayraktar, milli İHA'ları bu tesiste geliştirdiklerini bildirdi.
Bayraktar TB2 İHA'nın 3 yıldır Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yaptığını anımsatan Bayraktar, tamamen milli ve özgün olarak geliştirilen bu araçların yurt içinde ve dışında kuvvet çarpanı olarak ciddi katkılar sağladığını vurguladı. Bayraktar, "Bayraktar TB2, 50 bin saat uçuşu geride bıraktı. Akıllı bombasıyla hava aracı elektronik sistemleriyle dünyada silahlı İHA yapabilen 6 ülke içindeyiz." dedi.
Haluk Bayraktar, hedeflerinin İHA teknolojilerinde ulaştıkları noktayı çok daha ileriye taşımak olduğunu vurguladı.
Birçok milli sistemle donatılacak
Bayraktar TB2'nin taktik sınıfında yer aldığını, 20 bin feet irtifalarda 150 kilograma kadar faydalı yük taşıyabildiğini ve 24 saate kadar havada kalabildiğini aktaran Bayraktar, bu aracın hem keşif gözetleme hem de anlık imha kabiliyetine sahip olduğunu ifade etti. Bayraktar, Akıncı sistemine ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Akıncı sistemi, 40 bin feet irtifaya kadar çıkabiliyor, 24 saat havada kalabiliyor ve faydalı yük taşıma kapasitesi bin 350 kilograma kadar ulaşıyor. Bu özellikleriyle savaş uçaklarımızın yaptığı bir kısım görevleri icra edebiliyor. Taşıdığı elektronik destek podu, uydu haberleşme sistemleri, hava-hava radarları, engel tespit radarı, sentetik açıklıklı radar gibi çok daha gelişmiş faydalı yüklerle görev yapacak. Bunlar da ülkemizde milli olarak geliştirilen/geliştirilecek sistemler. Akıncı, bu sistemleri bir arada taşıyabilen, havadan taarruz gücüne sahip ve hızlı şekilde hedefe angaje olabilen bir sistem. Adeta savaş uçaklarımızın yükünü azaltacak, onların görevlerini, havadan bombardımanı da icra edebilecek. Ülkemizde milli olarak geliştirilen hava-hava füzeleriyle donatabileceğimiz Akıncı İHA, hava-hava görevlerinde de kullanılabilecek. Akıncı, kendi sınıfında 3 sene içinde dünyanın en ileri teknolojik sistemi haline gelecek."
Dededen gelme balıkçılık tasarıma yansıyor
Haluk Bayraktar, geliştirdikleri sistemlerin hem teknolojik olarak en ileri düzeyde bulunduğunu hem de tasarımlarıyla kimlik sahibi olduğunu söyledi.
Akıncı'nın tasarımına yönelik "uçan balık" benzetmesini de değerlendiren Bayraktar, "Dedelerimizin denizcilik ve balıkçılık kültürünün tasarımımızda ciddi etkisi var. Geliştirdiğimiz tüm uçaklarda denizciliğin tasarıma etkisini görebiliriz. Balık, suyun içinde hidrodinamik bir ortamda yüzüyor, İHA'lar da hava ortamı içerisinde uçuş gerçekleştiriyor. Dolayısıyla hem Bayraktar TB2 hem de Akıncı balıkların şeklinden ilham alınmakta." diye konuştu.
Akıncı Projesi'nin seyrine ilişkin de bilgiler veren Bayraktar, "Görmüş olduğunuz platformun ilk prototip gövdesi. Kanatlarıyla çok daha heybetli bir duruşu olacak. Hedefimiz 2019'un ilk çeyreğinde ilk uçuşunu gerçekleştirmek. 2019 boyunca çok yoğun şekilde uçuş ve yer testleri yapmayı planlıyoruz. 2020 içinde de bu sistemi ülkemizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Akıncı aynı zamanda türbin motorlu, çift motorlu bir araç." ifadesini kullandı.
Türkiye, İHA'ları en etkin kullanan ülkelerden biri
Haluk Bayraktar, 15 yıldır Türkiye'yi İHA teknolojilerinde en ileri seviyeye taşıyabilmek için Ar-Ge ve üretim çalışmaları yürüttüklerini söyledi.
Bunu yaparken elektronik sistemlerden yazılımına, haberleşme sistemlerinden hava aracı tasarımına kadar teknolojinin en derinine indiklerini anlatan Bayraktar, "Sahadan aldığımız geri beslemelerle ülkemiz şu anda dünyada bu teknolojiyi en etkin kullanabilen birkaç ülkeden biri haline geldi. Bu da ülkemiz mühendisinin kullanıcı makamların birlikte koordineli çalışmasıyla sağlandı." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm bu çalışmaları genç mühendis ve teknisyenlerle gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Bayraktar, ortaya çıkan başarıda yaş ortalaması 30 olan 400 kişilik bir ekibin imzası bulunduğunu ifade etti. Bayraktar, "Ülkemizde müthiş gençler var. Gerçekten özgüveni yüksek, ülkeyi ileriye taşıyacak gençler, mühendisler, teknisyenler böyle proje ve ortamlardan yetişiyor. Bu sene çalışan sayısı kadar stajyer mühendisimizi kabul ettik. Gönül ister ki çok daha fazlasını kabul edelim. O gençlerle bu projeler ortaya çıkıyor. İHA'lar ve havacılıkta paradigma dönüşümü bir kırılımı ifade ediyor ve bu alanda ortaya konulan her şey sizi bir anda ileri noktalara taşıyor. Bunların tamamı gençlerle olan işler." dedi.
Farklı yerli mühimmatlarla görev yapabilecek
Baykar tarafından geliştirilen Akıncı, savunma sanayisinde elektronik sistemler, radarlar, akıllı mühimmatlar, türbin motorları gibi bir dizi alanda faaliyet gösteren yerli şirketlerin en ileri ürün ve kabiliyetlerini bünyesinde barındıracak.
Platform, 4,5 ton kalkış ağırlığına, 20 metre kanat açıklığına sahip olacak. Çift türbin motorlu tahrikle görev yapacak Akıncı, 900 kilogram harici, 450 kilogram dahili faydalı yük taşıyabilecek. Platform, milli uydular üzerinden kontrol edilebilecek.
Akıncı'da Milli Görüş Hattı ve Uydu Haberleşme Sistemi, Milli Elektronik Destek Podu, Milli AESA (Çok Amaçlı Hava Radarı, Sentetik Açıklıklı Radar, Meteoroloji Radarı) Radarı gibi donanımlar olacak.
Akıncı, başta yerli mühimmatlar olmak üzere çeşitli mühimmat konfigürasyonlarıyla görev yapabilecek.
Araç, MAM-L, MAM-C, Cirit, L-UMTAS, Bozok, MK-81, MK-82, MK-83, Kanatlı Güdüm Kiti (KGK)-MK-82, Gökdoğan, Bozdoğan, SOM-A gibi mühimmat, füze ve bombayla donatılabilecek.
Öngörülen mühimmat konfigürasyonları kapsamında Akıncı aynı anda 2 adet KGK-MK-82, 2 adet Teber-82, 2 adet MAM-L taşıyabilecek.
Görev gereklerine göre 2 adet KGK-MK-82, 2 adet Teber-81, 8 adet MAM-C'yle donatılabilecek Akıncı, ayrıca başka bir konfigürasyonda aynı anda 2'şer adet Teber-81, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen ilk milli hava füzelerinden Gökdoğan ile görev yapabilecek.
Baykar, bunların dışında da bir dizi mühimmat konfigürasyonu üzerinde duruyor.