Akıllı telefon furyası

Cep telefonunun artık tüm dünyada hayatın bir parçası haline geldi. Özellikleri artan bu küçük yardımcılarımızı her saniye yanımızda taşıyoruz. Gelişen teknoloji ile beraber özelliklerini de artıran bu modellerin üst seviye örneklerine 'akıllı telefon' adı veriliyor.

PDA, avuçiçi bilgisayar da denilen akıllı telefonlar, kendilerine özel işletim sistemleri, gelişmiş multimedya ve bağlantı özellikleriyle dikkat çekiyorlar. Tabi işin için 'akıl' girince fiyatları da biraz tuzlu olabiliyor. Bu akıllı modeller e-posta kontrol etmekten, 3-5 Megapiksellik kameralara, GPS ile navigasyon yapmaktan VPN'e kadar bir dizi gelişmiş özelliğe sahip.

Günümüzde Symbian (iki farklı versiyon var), Windows Mobile ve Palm olmak üzere 3 farklı akılı telefon işletim sistemi bulunuyor. Bunlara Apple'ın kendine has modeli iPhone'un işletim sistemini de ekleyebiliriz. Bütün bu işletim sistemlerinde çalışabilen özel yazılımlar bulunuyor. Bu özel yazılımlar yardımı ile normalde telefonunuzda bulunmayan bir özelliği ekleyebiliyorsunuz. Örneğin Symbian işletim sistemi kullanan telefonuma telesekreter yazılımı kurarak gelen aramalarımı telefona bakmadan da kaydedebiliyorum. Bu ve bunun gibi yüzlerce örnek yazılımı (ki genelde bu yazılımlar para ile satılıyor ama ücretsiz olanları da var) bulup cihazına yüklemek mümkün.

Dünyada nasıl bilemiyorum (o ayrı bir araştırma konusu) ama ülkemizde bu 'akıllı telefon' olayı biraz farklı anlaşılıp farklı yorumlanıyor. Son kullanıcı cep telefonu satın alırken özelliklerinin işine yarayıp yaramayacağına değil de dış görünüşüne, fiyatına ya da markasına bakarak karar veriyor. Böylece 50 farklı özelliği olan bir akıllı telefonu sadece alo demek için satın alıyor. Elbette seçimini bilinçi yapanlar da vardır. Ancak genel oarak baktığımızda akıllı telefonların birçok özelliğinin kullanılmadığını söylemek mümkün.

Belki uç bir örnek olacak ama cep telefonu satan bir arkadaşımın anlattığı bir olay beni epey şaşırtmıştı: Bazı müşterilerin gelip 'en pahalısı hangisi' diyerek cep telefonu aldığını söylemişti. Elbette bu çok uç bir örnek. Ancak bu tip telefonları satın alan kişilere baktığımızda çok bilinçli bir tercih yapmayanların ağırlıkta olduğunu söylemek mümkün.

Hayatında cep telefonundan e-posta kontrol etmeyen, kamerasını ayda yılda bir kullanan, GPS özelliğini kullanmayan, VPN'in ne olduğunu bilmeyen birçok kişi bu tip telefonlara binlerce YTL para yatırıyor.

Yaklaşık 12 yıldır bu sektörde olan birisi olarak üzüldüğüm şeylerin başında kullanılmayan teknolojilere yatırılan para geliyor. Bu köşedeki bütün yazılarımda da bu soruna dikkat çekmeye çalıştım. Evinde sadece internete bağlanan biri için 8 çekirdekli işlemciye sahip bir bilgisayara gerek olmadığı gibi sadece 'Alo' demek için 1500 YTL'lik bir cep telefonu da gerek yok. İsraf etmek iyi bir şey değil ve sadece para ile değil teknoloji ile de israf oluyor.

Bu bakımdan cep telefonu seçerken biraz daha mantıklı olmak, kullanabileceğiniz ya da ihtiyacınız olan özellikleri iyi belirlemek gerekiyor. Sadece dış görünümüne, kapağının rengine, fiyatına bakarak seçim yapmamak lazım. Ayrıca alternatifleri de araştırıp ona göre karar vermek en mantıklısı.

Telefonunuz istediği kadar 'akıllı' olsun ama insanoğlunun daha 'akıllı'olduğunu unutmayın...